Suyabatmaz Demirel Mimarlık tarafından Mar Yapı için tasarlanan G Yoo projesinin Güneşli’deki inşaatı hızla yol almaya devam ediyor. Konut bloklarını, cepheyi ve gün ışığını maksimize etmek amacıyla üçgen plan şemasındaki iki prizmatik kule halinde tasarlayan Mimar Arif Suyabatmaz ve Mimar Hakan Demirel, arsanın batısından geçen Basın Ekspres Yolu’nun mevcut trafik yoğunluğunu, Taş Ocağı Caddesi’nin gelecekteki olası trafik yoğunluğunu ve doğal aydınlatmanın efektif kullanılması kaygısını biçim kararlarına doğrudan etki eden etmenler olarak ele almışlar.
Pasif iklimlendirmeye katkı sağlanıyor
Yapıların tasarımında arsaya konumlanacak tek bir prizma söz edilen problemleri çözemeyeceği için diagonal bir kesimle iki parçaya ayrılmış üçgen plan şemasında iki kule tasarlayan mimarlar, yapı parçalarını arsanın karşıt sınırlarına dayandırarak iki yoldan da iyi bir şekilde algılanmasını sağlamışlar. Böylece yol taraflarına dayanan köşeler sayesinde gürültüden etkilenen mekanları minimuma indirgemişler. Mekan çözümleri olarak birbirlerinden farklı olan iki alt parçadan birinin çekirdek ve şaftları hipotenüs kenarına dayanarak kuzeye yönelirken, diğer parça uzun kenarına dayanarak kuzeye baktırılmış. Böylece doğal ışık olabildiğince efektif kullanılarak pasif iklimlendirmeye yardımcı olunmuş.
Üçgen plan şeması başta bir problem olarak algılanabilmesine rağmen, tasarımda bir avantaja dönüştürülerek, daha yaşanabilir mekanlar yaratmak için kullanılmış. Bu formal seçim sayesinde konutlarda cephe ve gün ışığı maksimize edilirken bu bölgede yaşayan kullanıcı profiline uygun olarak tasarlanan küçük daireler için çok avantajlı bir iç mekan düzeni elde edilmiş.
Suyabatmaz Demirel Mimarlık’ın cephelere yaptığı mimari dokunuşlar sayesinde iki farklı bina olarak değil, bir bütün olarak algılanan G Yoo blokları, altlarına aldıkları sosyal ve ticari donatılar ile kamusal alanlar sayesinde zeminle zengin bir ilişki kurmuş. Bütün ayrışırken oluşan kesim düzlemi zemin kotunda da devam ederek bir yarık oluşturmuş. Arsanın batı ve doğusundaki donatılar yarıktan ışık alacak şekilde konumlanmış.
Projenin önerdiği fonksiyonel süreklilik, mekanların ve cephe boşluklarının modüler organizasyonuyla sağlanmış. Siyah cephe üzerindeki her mekan üç farklı boyutlarda boşluklar içerirken, beyaz cephe ise, tek bir modül içerecek şekilde tasarlanmış. Böylece mekanların cepheyle kurduğu ilişki dolayısıyla, cephede rastgele konumlanmış gibi gözüken fakat altında matematiği olan bir doku oluşturulmuş. Böylece gelecekte planların değişmesi durumunda dahi, cephede benzer bir dokunun oluşabilmesine imkan sağlanmış.
Cephelerin birbirleriye yaptıkları güçlü kontrast ve yapıların konumlandırılma stratejisi sayesinde çok farklı vistalarla kullanıcıya farklı perspektifler sunulan konut bloklarında, bir adım önce görülenle bir sonraki adımda görülen görüntülerin bu denli farklı olması sayesinde sinematografik bir durum elde edilmiş.
2012 yılında Dünya Mimarlık Festivali Ödülleri’nde (WAF) finalist olma başarısını gösteren Suyabatmaz Demirel Mimarlık tasarımı G Yoo’nun iç mimari projesi Yoo kurucu ortağı ve kreatif direktörü Philippe Starck tarafından hazırlanmıştır.