Çevre ve Şehircilik Bakan Danışmanı ve İller Bankası Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Acar, her şehrin değerleri, varlığı ve kültürüyle kimliğine uygun yapılanması, projelendirilmesi ve mimari dokuya kazandırılması gerektiğini belirterek, "Karadeniz sahil kentiyle Orta Anadolu'nun bir kenti veya Güneydoğu Anadolu'daki bir kent, Edirne'deki veya İstanbul'daki bir ilçe, aynı planlamayla şehirleşmemeli" dedi.
Acar, gazetecilere yaptığı açıklamada, şehir kimliği çalıştaylarını herkesin fikrini söyleyebileceği, herkesin ciddi anlamda dinlendiği geniş platform haline getirdiklerini söyledi.
Şehir kimliği çalıştaylarının aynı zamanda şehirlerin geçmişini, kültürünü, kaybolan değerlerini hatırlamaya, yeniden gündeme getirmeye ve tanıtmaya vesile olacağını belirten Acar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her ilde ciddi heyecan ve iştiyak gördük. Her ilin akademisyenleri, vatandaşları, esnafı veya bürokratları, hepsi geldi, iliyle ilgili kentinin gelecek vizyonuna katkı verecek fikirler ortaya koydu. Çok enteresan fikirler ortaya çıktı. Birisi 'dedemden kalma şöyle bir fotoğraf veya eser var. Bu, kamunun ortak malıdır. Bu vesileyle tanınmasını, bilinmesini istiyorum' dedi. 'Şehrimin aslında tarım, şehir veya sanayi odaklı olmasını istemiyorum' diyenler oldu. Şehrinin turizm açısından keşfedilmemiş yönlerini bulunduğu, onların fark edilmesi gerektiğini söyleyenler oldu. Anadolu, açık müze. Her şehri, tarihten gelen önemli mirasları barındırıyor, biz böyle bir vatanın mirasçılarıyız."
Şehir kimliği çalıştaylarının şehir sakinlerinin değerlerinin yeniden farkına varmasını sağladığına dikkati çeken Acar, şimdiye çalıştayların düzenlendiği 14 ilde ciddi sahiplenme gördüklerini aktardı.
Çalıştaydan sonra belediyelere, bakanlık bürokrasisine, üniversitelere ve kamuoyunda ilgisi olan herkese sonuç raporunu yayımlayıp, bilimsel eser olarak sunacaklarını dile getiren Acar, "Onlardan da çok önemli dönüşler aldık. Bu eser şimdiye kadar yapılanlardan farklı. Daha önce o konuda yapılan çalışmaları literatür taramasıyla özetliyoruz, şehrin tanıtımını, varlıklarını yeniden özetliyoruz. Çalıştaya katılanların şehrin geleceğine ilişkin vizyonunu, geleceğine ilişkin fikirlerini, hedeflerini, hayallerini kayıt altına alıp insanlarımıza arz ediyoruz" ifadesini kullandı.
– "Her kent, aynı planlamayla şehirleşmemeli"
"Her şehrin aynı şekilde birbirine benzer kimliksiz, ruhsuz, kişiliksiz yapılanması olmamalı" diyen Acar, şunları kaydetti:
""Her şehrin değerleriyle, varlığıyla, kültürüyle, kimliğine uygun şekilde yapılanması, öyle projelendirilmesi, o şehre öyle mimariyi uygulamanız lazım. Karadeniz sahil kentiyle Orta Anadolu'nun bir kenti veya Güneydoğu Anadolu'daki bir kent, Edirne'deki veya İstanbul'daki bir ilçe aynı planlamayla şehirleşmemeli. Her yerin jeolojik, kültürel, ekonomik yapısı, sosyal durumu, gelecek vizyonu, sanayi ya da turizm ağırlıklı olması veya diğer kültürel varlıkları hepsi birden dikkate alınarak şehir planlaması ona göre yapılmalı. İnsanı odağa koymamız, insanın mutluluğunu esas almamız lazım. Maddi ve manevi değerlerimizi, kimliğimizi ve kişiliğimizi kaybetmeden çalışmalıyız. Böyle planlama olması gerekiyor. Dolayısıyla kentsel dönüşüm için de temel felsefe artık bu.
Her şehrin kimliğine göre yeniden yapılanması lazım."
2002'den beri ülke çapında yeniden imar ve inşa süreci başlatıldığına dikkati çeken Acar, insanların daha sağlam, daha düzenli, ihtiyaçlarını karşılayabilecek evlerde yaşamaları için konutlarını yenilemek istediklerini anlattı.
Bunu yaparken "binasal yenileşme veya binasal dönüşüm" yerine "kentsel yenileşme veya kentsel dönüşüm"ün hedeflendiğine işaret eden Acar, "Buna göre yeni rezerv alanlarıyla yoğunlukları da ayarlayarak, şehirdekilerin huzurlu, rahat yaşayabilecek şehirler kurmak hedefimizdir. Elbette zorlukları var. Şehirleri yeniden huzurlu, mutlu, sağlam, içinde mutlu yaşanabilecek şehirler haline getirmeye azami ölçüde gayret sarf ediyoruz. Ümit ediyoruz ki bu şehir kimliği çalıştayları, planlama, çalışma yapan, imar ve inşa sürecinde rol alan bürokratlarımıza ilham kaynağı olur" değerlendirmesinde bulundu.
AA