Ankara Sanayici ve İşadamları Derneği (ASİAD) Başkanı Barış Aydın, artık bir sanayi kenti olan Ankara’nın, turizmde de potansiyelini kullanarak hamle yapabilmesi için etkin bir markalaşma stratejisi ile “marka kent” olma sürecine ivme kazandırması gerektiğini bildirdi.
Aynı zamanda Ak Parti’den Milletvekili aday adayı olan Barış Aydın yaptığı açıklamada, ülkelerin dünyadaki tanınırlıkları ve imajının, kalkınma ve refah için gerekli kaynak ve yatırımları çekebilmede önemli bir unsur olduğunu belirtti. Aydın, farklı sosyokültürel yapılara sahip şehirlerden oluşan ülkeler için akılda kalıcı bir algı yaratma noktasında ise artık ülkelerden çok kentlerin ön plana çıktığını vurguladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan “Türkiye Turizm Stratejisi 2023 ve Turizm Stratejisi Marka Kent Eylem Planı” (2007–2013) kapsamında Marka Kentler Projesine seçilen İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi kentlerde kent turizmi canlandırılarak “marka kültür kentleri” oluşturma hedefini hatırlatan Aydın, bu doğrultuda Ankara’ya yönelik çalışmaların hızlanması gerektiğini bildirdi.
Son yıllarda yaptığı hamleyle sanayide Türkiye’nin belli başlı illeri arasına girerek “memur kenti” imajını silen Ankara’nın 5 milyonu aşan nüfusu ve ekonomik göstergeleriyle Türkiye’nin ikinci büyük ili olduğunu belirten Aydın; ancak Başkent’in turizmde gerekli hamleyi henüz yapamadığını ve sahip olduğu potansiyeli yeterince kullanamadığını dile getirdi.
“Ankara Sağlık Turizmi ile Markalaşabilir”
Aydın, Ankara’nın markalaşma stratejisini somutlaştırmaya ihtiyacı bulunduğunu belirterek, “Merkezi yönetim öncülüğünde yerel yönetimler, özel sektör temsilcileri, STK’lar, üniversiteler ve ilgili tüm kesimler bir araya gelerek; işbirliği yapmalıdır” dedi. Ankara’nın markalaşma stratejisi ekseninin ortak akılla belirlenmesi gerektiğini ifade eden Aydın, bu konuda “turizm” olgusunun, özellikle de sağlık turizminin öne çıkan bir alan olduğunu vurguladı. Aydın, dünyada “Medikal, termal ve ileri yaş” şeklinde üç dal halinde gelişen sağlık turizminde Ankara’nın önemli bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekerek, Ayaş, Beypazarı, Çamlıdere, Çubuk, Güdül, Haymana, Kazan, Kızılcahamam ve Polatlı ilçelerinin termal kaynaklar bakımından son derece zengin olduğunu belirtti.
Ankara’nın Türkiye’nin termal kaynak zengini illerinin başında geldiğine işaret eden Aydın, Ankara ile birlikte Afyonkarahisar, Uşak, Eskişehir, Kütahya, Aksaray, Kırşehir, Niğde, Nevşehir, Yozgat illerini kapsayan bölgenin, “Frigya Kültür ve Termal Turizm Gelişim Bölgesi” olarak seçildiğini hatırlattı. Bölgenin “Şifalı Diyarlar”, “Doğadan Gelen Şifanın Toprakları” gibi sloganlarla dünyada tanınır hale gelebileceğini ve markalaşabileceğini belirten Aydın, Ankara’nın Başkent oluşu, bürokrasiye yakınlık, konaklama kapasitesi, ulaşım ağlarının merkezinde bulunuşu gibi özellikleriyle öne çıkacağını vurguladı. Aydın, turizmde “Marka Kent Ankara” imajının, ayrıca kongre turizmi ve uluslararası nitelikte alışveriş festivalleri gibi etkinliklerle de desteklenebileceğine işaret etti.
Marka şehir olmak için Ankara’yı öne çıkaracak farklılıkların belirlenmesi, şehrin doğru seçilmiş logo ve sloganlara sahip olması gerektiğini belirten Aydın, etkin dış tanıtımla sağlanacak markalaşmanın Ankara’yı merak uyandıran bir yer haline getireceğini, turizmin yanı sıra paydaş sektörleri canlandıracağını, sanayi ve ticaret faaliyetlerini artıracağını anlattı.
“Turizmde Marka Kent Ankara”
Farklı yönleriyle öne çıkarak markalaşan kentlerin ülke ekonomisine katkı yaptığını, markalaşmanın yatırım, ihracat, turizm, eğitim, kültür, spor ve çeşitli etkinlikler açısından o kenti cazip hale getirdiğini belirten Aydın, şöyle dedi:
“Markalaşma özellikle turizm alanında kendini gösteriyor. Dünyada Paris ‘romantizmin’, Milano ‘modanın’, New York ‘finansın’ şehri olarak bilinmektedir. Tatil için Fransa, İtalya gibi ülkelere giden insanlar, nereye gittiği sorusuna, bu ülkelerin adı ile değil daha çok gittikleri Paris, Venedik gibi kentlerin adı ile cevap veriyor. Bunlar, dünyada turizm ile markalaşmış kentlerin başında geliyor. Ülkemize gelen turistler ‘Bu tatilde Ankara’daydım’ diyebilmelidir. Uzun soluklu bir iş olan markalaşmak için, yoğun emek, sabır ve yatırıma ihtiyaç var. Ülkemizde son yıllarda kent markalaşmasının öneminin kavranmasıyla bu yönde merkezi hükümet ve yerel düzeyde çalışmalar yoğunlaşmış bulunuyor. Biz de sahip olduğu zenginlikleri ve buna dayalı büyük turizm potansiyelini öne çıkararak Ankara’yı dünyada ‘turizm’ özellikle de ‘sağlık turizmi’ dendiğinde ilk akla gelen şehirlerden biri; bu alanda bir marka şehir haline getirmeliyiz. Bu doğrultuda izlenecek politika, strateji ve yöntemleri somutlaştırarak, markalaşma sürecine ivme kazandırmalıyız.”