Türkiye’de 20 yılın üzerinde bir geçmişe sahip olan Titanic oteller zinciri, Avrupa’yı gözüne kestirdi. Berlin’in tarihi semtlerinden birinde, eski Devlet Operası binasına 208 odalı, 5 yıldızlı yeni bir Titanic oteli açıldı. Otelin içinde iddialı bir de Türk hamamı var.
Türkiye’de İstanbul ve Antalya’da 8 oteli bulunan grup, Avrupa’daki ilk otelini yine Berlin’de 2011’de açmıştı. 3 yıldızlı bu otelin ardından açılan lüks otel, şirketin Avrupa planlarında yeni bir sayfa anlamına geliyor.
Titanic Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aygün, “Avrupa’ya Türk misafirperverliğiyle şekillenmiş otelcilik kültürüyle açılıyoruz” diyor. Giresunlu Mehmet Aygün, lise sonrası gittiği Almanya’da kardeşleriyle birlikte, döner ve restoran işiyle büyüdü. 30 yıldır Berlin’de Hasır restoranlarıyla Türk yemek kültürünü yayıyorlar. Otelciliğe ise Titanic markasıyla 1990’lı yıllarda İstanbul’da başlayan ve Antalya ile devam eden Aygün ailesi, artık Berlin’de de iki otelle söz sahibi. Mehmet Aygün ile hem Avrupa’daki yatırımlarını, hem de Türk otelciliğini konuştuk.
Avrupa’ya açılma fikri nasıl doğdu?
Biz onlardan iyiyiz. ‘Neden orada da olmayalım’ diye düşündük. Avrupa’ya Türk hizmet kalitesini, yemek kültürünü götürdük. Hem ciddi ve kaliteli bir hizmet hem de kültürel motiflerle bezeli yeni bir ortam oluşturduk. Öncelikle Türkiye’den Almanya’ya gelen misafirleri hedefliyoruz. Bizim için Avrupa’da başarılı olmak çok önemli. Çünkü biz bu işi onlardan daha iyi yaptığımıza inanıyoruz. Bu alanda Şampiyonlar Ligi’nde oynuyoruz. Rekabet gücü yüksek, uluslarası standartlarda otellerimizle Avrupa’ya açılıyoruz.
Türk otelleri tesis bakımından diğer bütün rakiplerinden önde… Dünyanın dört bir tarafından gelen misafirlerimiz de bunun farkında, bu yüzden rekabet gücümüz çok yüksek. Türk misafirperverlik kültürünün de bunda katkısı olduğuna inanıyorum.
Otelcilik sektöründe son durum nasıl?
Rusya’daki kriz sebebiyle biraz azalma var ama yine de iyiyiz. Çünkü Rusya ve etrafındaki ülkeler için Türkiye en popüler turizm bölgesi. Gözlerini ilk açtıkları yer burası diyebiliriz. Türkiye’deki rahatlığı başka yerde bulamıyorlar. Başka yerleri deneyenler bile bir süre sonra Türkiye’ye geri dönüyor.
Arap ziyaretçilerde özellikle son dönemde ciddi miktarda artış var. Tabii şehir otelleri bu pastadan daha çok faydalanıyor. Özellikle İstanbul bundan en çok payı alıyor.
Turizm potansiyelimiz nasıl artar?
Servisi iyileştirsek mevcut potansiyel en az yüzde 20 artar. Hizmet ve servisin her zaman daha iyisi vardır. Ayrıca sadece otel hizmetlerinin değil, turistin vakit geçirdiği her ortamın aynı kalite ve hizmet bilincine sahip olması gerekir. Esnaftan polise, altyapıdan çevre düzenlemesine kadar. Ulaşım ve altyapı imkanları ne kadar geliştirilirse potansiyel o kadar artar.
Kış turizmi için futbollu proje
Sektörde en büyük problem nedir?
Kalifiye eleman sıkıntımız var. Resort otellerde kış sezonunda otel kapasitesi düşüyor. Bu da çalıştırılan personel sayısını etkiliyor. Bu da eğitim ve tecrübe sürecinde bir boşluk oluşturuyor. Bu nedenle kış turizmini de geliştirmek amacındayız. Buna yönelik ciddi çalışmalarımız var.
Kış aylarında Antalya’da ortalama 2 bin futbol takımı kamp yapıyor. Kongreler, sempozyumlar yapılıyor. Bunları çeşitlendirebildiğimiz zaman kış sezonunu da verimli hale getirebiliriz. Mesela devre aralarında dünyaca ünlü futbol takımlarının katılacağı futbol turnuvaları yapılabilir. Çok daha farklı etkinliklerle bu potansiyel değerlendirilebilir.
Turizm, Türkiye’nin geleceği… Bu konuda Türkiye’nin geleceği çok parlak. Sadece ekonomik getiri olarak değil. Küresel bir marka olma ve imaj açısından da çok önemli etkisi var. Bir çeşit lobi gibi…
Devlet desteği yeterli mi?
Bu konuda ciddi bir çalışma yapılması gerekir. Avrupa’da otel ve turizm sektörüne ciddi devlet desteği ve teşviki var. Biz buna rağmen kendi imkan ve kabiliyetlerimizle Avrupa otelleriyle rekabet edebiliyoruz, onların önüne geçebiliyoruz. Son 11 yılda önemli gelişmeler oldu ama bizim potansiyelimiz çok yüksek. Bu potansiyelin tam olarak aktif hale gelebilmesi için bu destek çok önemli.
Musa Kesler / Milliyet
