2015 yılı ilk yarı ihracatını düşüş ile kapatan Türk çelik sektörü, ihracatını canlandırmak için yurtdışı pazarlarında haksız ticaret yapan ülkelere karşı bir an evvel önlemler alınmasını bekliyor. Dampingli mal ihraç ederek sektörün ihracat pazarlarından pay alan ülkeler, Türk çelik sektörünün üretim ve ihracatını olumsuz etkiliyor. Çelik İhracatçıları Birliği verilerine göre, Türkiye’nin çelik ihracatı ilk yarıda geçen yılın aynı dönemine göre değerde yüzde 23,6, miktarda ise yüzde 11,1 düşüş yaşadı. Buna rağmen ihracatta katma değerli ürünler artışını sürdürüyor. Sektörün altı ayda ihraç ettiği ürünler arasında yüzde 139 oranında artış yakalayan “alaşımlı teller” dikkat çekti. Alaşımlı tellerin birim fiyatı 850 dolar/ton iken sektörün en çok ihraç ettiği ürün olan inşaat çeliğinde birim fiyat 460 dolar/tona kadar geriliyor.
Çelik sektörünün direkt ihracatına diğer birliklerin faaliyet alanına giren demir çelik ürünleri de eklendiğinde Türkiye’nin 2015 yılı ilk yarısında toplam çelik ihracatı değer bazında 6,4 milyar dolara, miktar bazında ise 8,6 milyon tona ulaştı.
2015’in ilk yarısında bölgeler bazında; miktarda 3,1 milyon ton ile Ortadoğu liderliği üstlenirken, bu bölgeyi 1,3 milyon tonla AB ülkeleri izledi.
Ocak-Haziran 2015 dönemindeki en çok ihraç edilen ürünler sıralaması ise; 3 milyon 674 bin ton ile inşaat çeliği, 942 bin tonla dikişli boru, 805 bin tonla yassı sıcak ve 792 bin tonla profil olarak gerçekleşti. Yılın ilk yarısında çelik ihracatının dikkat çeken ürünü “alaşımlı teller” oldu. Alaşımlı teller ihracatı miktarda yüzde 139 artış ile 31 bin tonu aşarken, değer bazında yüzde 56,2 artış ile 27 milyon dolara ulaştı.
2015 yılı ilk yarı ihracat rakamlarını değerlendiren Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci; “Türk çelik sektörü olarak 2015 yılının altı aylık bölümünü geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 11,1 değerde ise yüzde 23,6’lık bir düşüş ile kapattık. İhracat pazarlarımıza dampingli mal ihraç eden ülkeler gerilemenin en önemli sebebi. Örneğin; Çin gibi tüm dünya ülkelerine dampingli mal ihraç eden ve devlet desteği ile düşük fiyat politikası uygulayarak haksız rekabet koşulları yaratan ülkeler uluslararası pazarlarımızdan pay alıyorlar, bu da ihracatımızı ve üretimimizi fazlasıyla etkiliyor. Bu konuda bir an evvel önlem alınması gerekiyor. Diğer önemli bir sorunumuz ise ülkelerine ithalatın yapılmasını engellemek amacıyla yine önemli miktarlarda ihracat yaptığımız ülkelerin haksız argümanlarla davalar açmaları ve ülkemize karşı ticari önlemler almaları. Dünya Ticaret Örgütü kurallarına uymayan bir şekilde yapılan bu uygulamalar Türk çelik ihracatına ne yazık ki darbe vuruyor” dedi.
Çelik İhracatçıları Birliği verilerine göre; 2015 yılı Haziran ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayı ile kıyaslandığında değerde yüzde 21,7 düşüş ile 832 milyon dolar, miktarda yüzde 5,1 düşüş ile 1,3 milyon ton oldu.
Namık Ekinci sözlerinin devamında “Sektör olarak ihracatta yaşadığımız gerilemeye rağmen özellikle son dönemlerde katma değerli ürünlerimizin uluslararası pazarlarda tercih edilmesi bu ürünlerin ihracatını da arttırıyor. Geçtiğimiz ay çivide gözlemlediğimiz olumlu gelişmeyi yılın ilk yarısında alaşımlı tellerde yakaladık. Söz konusu ürünün ihracatı yüzde 139 artmış durumda. Sadece inşaat sektöründe kullanılan alaşımsız tellere nazaran, otomotiv sektörü de dahil olmak üzere pek çok sektörde kullanılan alaşımlı teller özellikle AB ülkeleri gibi gelişmiş ülkeler tarafından tercih ediliyor” diye belirtti.
Alaşımlı tellerde birim fiyatın 857 dolar/ton iken çelik sektörünün en çok ihraç ettiği inşaat çeliğinde birim fiyatın ton başına 460 dolar olduğunu vurgulayan Namık Ekinci “Tüm çelik ürünlerinin ortalama birim fiyatına baktığımızda ise ton başına 652 dolar olduğunu görüyoruz. Daha net ifade etmem gerekirse altı aylık dönemde 31 bin tonu aşkın alaşımlı çelik ihraç ettik ve 27 milyon dolarlık bir değer yarattık. Sonuç olarak eskiden beri söylediğimiz gibi katma değeri yüksek ürünlere ağırlık verilmeli. Çelik sektöründe katma değeri yüksek ürünlerin payını artırmak için de üretim yöntemlerimizde değişiklik yapmalı ve cevher girdili üretime yönelmeliyiz. Umuyorum ki, bu konu üzerinde yürüttüğümüz çalışmaları sektör olarak en kısa süreçte hayata geçireceğiz.” diyerek sözlerine son verdi.
Türk Çelik sektörü 2015 yılı ilk yarı ihracatını düşüş ile kapattı
PROJE BİLGİ FORMU
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR