25 Kasım 2024 Pazartesi
Ana SayfaManşetAdnan Polat Türk iş adamlarına seslendi.. "Avrupa’da üs olarak Macaristan’ı tavsiye ediyorum”

Adnan Polat Türk iş adamlarına seslendi.. “Avrupa’da üs olarak Macaristan’ı tavsiye ediyorum”

Gül Baba Vakfı ve Türk-Macar İş Konseyi Başkanı Adnan Polat hem Gül Baba Türbesi hakkında bilgiler verdi hem de Türk iş adamlarına Macaristan'da yatırım yapmalarını tavsiye etti.

Türkiye’den yaklaşık 100 kadar basın mensubunu Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de ağırlayan Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat gündüz konuklarıyla Başkanı olduğu Gül Baba Vakfı himayesindeki Gül Baba Türbesi’ni ziyaret ettikten sonra tekrar biraraya geldikleri akşam yemeğinde hem Gül Baba ve Türbesi hakkında bilgiler verdi hem de yine Başkanı olduğu Türk-Macar İş Konseyi çalışmalarını anlatarak Türk işadamlarına Macaristan’da yatırım yapmaya davet edip onlara bu ülkeyi Avrupa’da bir üs olarak değerlendirmeleri konusunda tavsiyelerde bulundu.

Adnan Polat basın mensubu konuklarına yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

“Bundan 28-29 sene evvel Macaristan’a bir lojistik merkezi kurmaya gelmiştik. Amacımız Avrupa’nın tam ortasında olan bu ülkede bir lojistik merkezi kurarak Ege Seramik fabrikamızın ürünlerini buradan Avrupa’ya ihracatını daha kolay yapmayı planlamıştık. O zamanlar şehri tanımaya çalışırken Gül Baba Türbesi’nin olduğu yere gelmiştik. Gül Baba biraz da Galatasaray’dan dolayı kulağımızda kalmış. Gül Baba Türbesi için o zamanlar biraz para harcadık, temizledik, toparladık. Türkiye’ye döndüğümüzde o zamanın Başbakanı rahmetli Süleyman Demirel’in yanına gittik, o da Kültür Bakanlığı’na talimat verdi, burada bir restorasyona girişildi. Bir şeyler de yapıldı hakikatten, sonra rahmetli Demirel buraya geldiğinde Gül Baba’yı ziyaret etti, hatta sembolik bir açılış ta yaptı. Daha sonra benim kafama takıldı; Gül Baba’nın nereden buraya geldiğini merak ettim, ziyaret defterine baktığımda Müslümanlar kadar hristiyanların da buraya geldiğini gördüm. Hatta Cumhurbaşkanımızla Macaristan Başbakanı Viktor Bey’in yaptığı açılıştan 1 gün önce de buraya geldim, yakın çevrede yaşayan 200 kadar Macar vatandaşı türbede mum yakıp Gül Baba için dua ettiler. Yani Gül Baba her ırktan, her dinden , her dilden, her insanın kabul ettiği, saygı duyduğu bir gönül insanı. Merzifon’da doğup buralara kadar gelen bir Bektaşi dedesi. Bir rivayete göre 1481 yılında, bugünkü Galatasaray Lisesi’ni  o dönemde 2. Beyazıt’a kurduran kişi, yani dönemin devlet adamlarını yetiştirmek için kurulan bir eğitim yuvası, daha sonra Sultani Mektebi, sonrasında da Galatasaray Lisesi olarak biliyoruz. Galatasaray kulübünün kurulmasından sonra da biz Gül Baba’yı Galatasaray’ın manevi kurucusu olarak biliyoruz. Hümanist yapısı ve gönül adamı olması tarafıyla bizi yakaladı, uzun yıllar aklımdaydı; Başbakan Viktor Orban’a burada bir vakıf kurulması ve adının Gül Baba Vakfı olması için kendisiyle konuştum, burada kanunlar, yönetmelikler pek müsait değildi, onunla ilgili değişiklikler yaptılar sağolsunlar. Daha sonra Tayyip Bey Başbakan olduğu dönemlerde 2013 yılında buraya gelmişti. Daha sonra Viktor Bey Ankara’ya geldiğinde ikisi karar verdiler ve türbenin restore edilerek saygı duyulur hale getirilmesinde mutabakata vardılar. 2 senelik süreçte Türkiye tarafından TİKA (ki hakikaten 2 sene boyunca çok ciddi çalıştı TİKA), Macaristan tarafından da ülkenin gayrimenkul işlerinden sorumlu ekibi çalışarak 2 yıl içinde burayı tamamladılar. 9 ekimde de Cumhurbaşkanımız buraya gelerek Viktor Bey ile açılışını yapmışlardı. Burası yılda 3-4 bin kişinin ziyaret ettiği bir türbeydi, açılıştan bu yana geçen 1 aylık sürede burayı 10 binden fazla kişi ziyaret etti. Organizasyonumuz, sistemimiz daha yeni yeni yerleşiyor, daha yapacağımız çok şeyler var. Gül Baba Vakfı’nın amacı şu; Macaristan’da 600’e yakın Osmanlı eseri var, biz ecdadımızdan kalan bu eserleri elimizden geldiği kadar hem devletimizin hem de Macar devletinin katkılarıyla restore edip bu eserleri hem Macaristan’a kazandırmış olacağız hem ülkemize kazandırmış olacağız”

Gül Baba bir sembol oldu

“Galatasaray kulübünün manevi kuruculuğunun yanı sıra Gül Baba burada birlik, beraberlik, dostluk, insanlık, hoşgörülük sembolü olmaya başladı. Türkiye’den ve İslam dünyasından gelenler de burayı büyük bir saygı ve hürmetle ziyaret ediyor, buraya Macaristan’dan ve diğer Avrupa ülkelerinden de gelen çok insanlar ziyaret ediyor, diyebilirim ki türbeyi ziyaret edenlerin yarıdan fazlası hristiyanlar. Burası gibi her dinden insanın ziyaret ettiği bir yer daha biliyorum, İzmir Efes harabelerinin tepesinde Meryem Ana’nın kilisesi vardır, o dönemde Romalı askerler yüzünden Kudüs’ten kaçarak gelip saklandığı ve uzun yıllar kaldığı kilise, ben oraya gittiğimde birçok müslümanın oraya gittim mum yakarak dua ettiğini de gördüm, Gül Baba da manevi yönüyle Meryem Ana gibi her dinden insanı kendine bağlayan bir kişilik. Önümüzdeki dönemler içinde belki Mohaç’ta belki Zigetvar’da belki başka yerlerde başka restorasyonlar da yapacağız.”

“Macarlar Türkleri gerçekten seviyor”

“Macarlarla ilgili bir şey söylemek istiyorum size, Macarlar Türkleri soydaşı olarak kabul ediyorlar, dost olarak kabul ediyorlar ve bir sevgiyle yaklaşıyorlar, Avrupa’da Türkleri gerçekten seven ender ülkelerden bir tanesi.”

Türkiye ile Macaristan arasındaki ilişkiler son 4 yılda çok gelişti

“Ben burada Gül Baba Vakfı dışında ayrıca Türk-Macar İş Konseyi Başkanıyım, her iki ülke arasındaki ilişkileri hem ticari anlamda hem kültürel, sportif, turizm ilişkileri anlamında geliştirmek gibi bir görevim var. O zamanlar hem Viktor Orban’ın hem de Davutoğlu’nun ricasıyla almış olduğum bir görevdi bu, 4 sene önce İstanbul’dan Budapeşte’ye haftada 3 tane uçak seferi vardı, şimdi günde 5 uçak seferi var, ticaret hacmi 4 sene önce 2 milyar dolardı, şimdi 3 milyar doları geçtik, hedef 5 milyar doları bulmak, 4 sene önce buradaki Türk yatırımları 80 milyon euro civarındaydı, şimdi yeni başlayanlarla birlikte 1.5 milyar euroya çıktı.”

“Türk iş adamlarına Macaristan’a gelmelerini tavsiye ediyorum”

“Ben burayı Türk iş adamlarına Avrupa’da bir üs olarak tavsiye ediyorum. Burada yatırım yapmaları ve her tarafa kolay ulaşmaları hatta bazı montaj sanayilerinde ürünlere Made in Hungary koymaları iki tarafa da kazandıran bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Bu anlamda da biz de çalışma yapıyoruz.”

“Gül Baba ile ilgili başka projelerimiz de var”

“Gül Baba ile güzel çalışma projelerimiz var. Tarihçilerimize Gül Baba ile ilgili güzel bir kitap yazdıracağız, Muhteşem Süleyman’da olduğu gibi bir televizyon dizisi de yaptırmayı düşünüyoruz. İki ülkeyi birbirine daha çok yakınlaştırmak için de gayret gösteriyoruz.”

 

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI