Dünya Gazetesi muhabirlerinden Ece Ceyhun'a açıklamalar yapan Akfen Holding Y.K. Başkanı Hamdi Akın 2017 yılını değerlendirerek yeni yatırımlar için uyuyan sektörlerin şanslı olduğunu söyledi. Bugün yayınlanan haberin tamamı şu şekilde:
''Ben plan yapan bir işadamı değilim, zaten konjonktürde buna izin vermiyor'' diyen Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, 2017 yılında iş dünyasının yatırım ama özellikle de sanayi yatırımı konusunda daha hassas olması gerektiğini söylüyor. Hele sanayi üretimi konusunda ‘kas’ları gelişmiş işadamlarının bu konuda daha proaktif olması gerektiğine inanan Akın, Akfen Holding olarak 2017 yılında 6 milyar TL’lik yatırıma imza atacaklarını 2018 yılı içinde şimdiden bir sanayi yatırımı yapmayı düşündüklerini anlattı. Akın, yeni yatırım için ise uyuyan sektörleri işaret etti.
Hamdi Akın, sıfırdan yatırım yapmaktan büyük keyif alan bir işadamı. Bu yıl 6 milyar TL’lik yatırım yapacaklarını anlatırken yeni yatırımların da sinyalini veriyor. Son dönemde çöken sisli havayı ise kenara koymak gerektiği mesajını veriyor. Hamdi Akın, ''İşadamı gözlüğü ile baktığımda işin ‘politika’ tarafına çok kafa yormamak lazım. Bu bölgede işadamının plan yapma şansı yok. Artık plan yapmak, kahinlik olmaya başladı. 2017’de doğabilecek fırsatları iyi okuyabilmek lazım. Zor bir sene. Ne zaman ne olacağı hangi sektörün nereye evrileceği daha net değil. Esnek ve seçici olmanız gerekecek. Bazı işadamları yatay hareket etmeyi seçecek. Bazıları bizim gibi yatırıma devam diyecek. Elinde nakit olanlar için satın alma senesi olacak. Dolayısıyla 2017, işadamının genel davranış kalıplarının dışına çıkacağı bir yıl olmaya aday'' dedi.
Şartlara uyum göstereceğiz
Hamdi Akın, siyasi ve ekonomik peş peşe gelen dalgaların uzun vadeli yatırım gerektiren işlerde hesapları son yıllarda her seferinde alt-üst ettiğine de dikkat çekti. Akın, ''Bugünün şartlarına uyum göstereceğiz. Yatırımlarda genel doğrular vardır ve bu doğruların dışına çıkmaya başladık. Bu iyi bir şey mi? Hayır, değil… Ama bu tamamen bölgemizdeki gelişmelerinde bir yansıması. Bölgede istikrar yeniden tesis edildiğinde bu durum değişecek. Nitekim bölgede işler canlıyken yüzde 7-8 büyümeleri de gördük'' diye konuştu.
Bugün geldiğimiz noktada, yeni fırsatlara yeni bakış açıları ile bakılması gerektiğini anlatan Hamdi Akın, “Fırsatları görmek için biraz uyuyan sektörlere, uzun zamandır yatırım yapılmayan sektörlere bakmak lazım. Kurdan etkilenmemek için mutlaka ihracata yönelik sektörlere bakılmalı. Mutlaka gelirlerinizin dolar olduğu bir sektöre bakın. Emtialar önemli bir yatırım alanı. Bunlar değerli hale gelecek” dedi.
Güneydoğu’ya sanayi yatırımı yapacak
Dünya ticaretinin uzun zamandır uykuda olduğunu ve artık yavaş yavaş çarkların hızlanmaya başlaması ile ulaşım sektöründe yeniden bir kıpırdanma olabileceğine de değinen Hamdi Akın, ''Ülkenin jeopolitik durumuna bakarak sanayi üretimini artırması gerekir. Güneydoğu’nun yeni bir kalkınma alanı olacağını düşünürsek buraya uygun yeni sanayi tesis yatırımlarının yapılması lazım. Güneydoğu’da sanayi tesisi anlamında zayıf bir kapasite var. O kapasiteyi artırmamız lazım. Çünkü bundan sonraki dönemde Türkiye’nin güneyindeki yatırım fırsatlarına bakarken Suriye ve Irak ile olan ticaret ile birlikte düşünüp planlanmalı. O bölgede ticaretin artacağını düşünmek de kahinlik değil” ifadelerini kullandı. İş dünyasının bu yıldan itibaren üretime dönük alanları yeniden kurcalaması gerektiğine inanan Hamdi Akın, kamunun devlet teşviklerine de değinerek, “İş dünyasının bu konuda daha duyarlı olması lazım. Üretim alanında çalışanlar tecrübe sahibe olanların daha fazla düşünmesi lazım'' dedi.
Akın’a Akfen olarak kendilerinin bir yatırım kararı olup olmayacağını sorduğumuzda ise “Ben üretimden geliyorum” hatırlatması yaparak ''Evet üretime tekrar dönmeyi düşünüyorum. Aklımda da bir yatırım var. Akfen Holding olarak ‘sanayici kaslarımızı’ harekete geçireceğiz. Bu yatırımı da Güneydoğu’da düşünürüz. 2017’de olmaz ama 2018’de olur. Mutlaka bir tesis yapacağız. Genlerimiz ile uyum sağlayan, bölgenin ihtiyacı olan, emek yoğun, ihracata dayalı bir yatırım yapacağız'' açıklamasını yaptı.
OPM’in açılımı artık ‘Own Pocket Money’
Hamdi Akın’ın bugüne kadar yatırımlarında ağırlıklı dış kaynak kullandığını gördük. Hatta Hamdi Akın, banka kredileri ve fon kaynaklarına çok havalı da bir isim takmış ve anlatırken ‘Yatırımları ‘OPM’ ile yapıyoruz’ demişti. OPM’in ne olduğunu soranlara ise Others People Money (Başkalarının parası) diyordu. ‘Dış kaynak kullanmaya devam mı?’ diye sorduğumuzda ise ''OPM’e devam” dedi ama artık açılımını değiştirmiş. Akın, OPM’i artık Own Pocket Money’e (Kendi Cebindeki Para) döndürmüş. Bundan yaklaşık 4-5 sene önce halka açık şirketlerinin hisselerini, aşırı fiyat düşüşünden dolayı, bir program dahilinde geri aldıklarını hatırlatan Hamdi Akın, “Akfen Holding’in dışarıdaki yüzde 30 hissesini geri aldık. Bu adımı atmaya başladığımızda aklımızda ilk plan Holding’in çatısı altındaki 6 şirketin, yatırım ve öz kaynak ihtiyacı olmayan, temettü dağıtan 3’ünü ayırarak satmaktı. Oradan elde edeceğimiz kaynağı da diğer şirketlere aktararak büyütecektik. Bugün geldiğimiz noktada ise, o gün masada olan alıcıların iştahı ve sayısı değişti. Çok farklı dünyanın çok büyük fonları ile aynı masadaydık. Yolda giderken bir sürü yeni gelişme oluyor” açıklamasını yaptı. Akın, bu planlarını az değişiklikle uygulamaya devam edecek. Mersin Limanı, TAV ve Akfen Yenilenebilir Enerji’yi ayırdıktan sonra kalan enerji şirketleriyle birlikte gayrimenkul, İDO, seyahat, sigorta şirketlerini ‘işleyenler’, taahhüt ve TAV yatırım başta olmak üzere kalan şirketlerini de ‘büyüyenler’ diye sınıflandırmış. Hamdi Akın, daha önce çok konuşulan “Kızını veriyorsun da şirketini mi veremeyeceksin?'' sözünü hatırlatarak bundan sonra öz kaynağı bu şekilde yaratacakları bilgisini de verdi.
Mega gemilerin limanı Mersin varan-1’di bu yıl toplam 6 milyar TL’lik yatırımı var
Hamdi Akın, Holding olarak bu yıl toplam 6 milyar liralık yatırıma imza atmaya hazırlandıklarını belirterek bunun ilk aşamasını da geçtiğimiz günlerde açılışını yaptıkları Mersin Limanı’nın Doğu Akdeniz Terminali olduğunu belirtti. Mega gemilerin limana uğramasını sağlamak amacıyla inşa edilen Mersin Limanı’ndaki bu terminalin yatırım büyüklüğünün 650 milyon TL olduğuna işaret eden Hamdi Akın, ''Dünyanın en büyük gemileri bu limana yanaşabilecek. Teknoloji ilerledikçe gemiler büyüyor. Küçük gemiler kısa hatlarda kullanılıyor. Mersin pek çok ülke ticareti için bir giriş kapısı” dedi. Hamdi Akın, Mersin Limanı yatırımını ‘varan-1’ diye nitelendiriyor. Yılın ‘varan-2’ kodlu yatırımı ise şubatta gelecek. Akın, 13 Şubat’ta Isparta Şehir Hastanesi yatırımının geleceğini ifade ederek, ardından Menzelet, Kılavuzlu, Çalıkobası ve Çiçekli Hidroelektrik Santralleri’nin devralınmasının olacağını anlattı. Ekim ayında GES yatırımlarının Aralıkta Eskişehir Şehir Hastanesi ile öğrenci yurt yatırımlarını devreye alacaklarını anlatan Akın 2018’in ilk aylarında da Tekirdağ Şehir Hastanesi’nin hizmete açılacağını söyledi. Akın, “6 milyar TL’lik toplam yatırımın 3.4 milyar TL’sini sağlık alanında Kamu-Özel İşbirliği (PPP) modeli ile yatırımını üstlendiğimiz Isparta, Eskişehir ve Tekirdağ şehir hastaneleri projeleri oluşturuyor. Şehir Hastaneleri projelerimizi 2017 yılı sonunda hizmete açılıyor. Ayrıca enerji sektöründe 1.8 milyar TL’lik bir yatırım planımız var. Türkiye’nin hızla artan enerji talebine katkı sağlayabilmek adına HES, GES ve RES projelerimizi çeşitlendirerek yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarımıza devam ediyoruz. Son olarak geçtiğimiz Kasım ayı içinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından ihalesi yapılan Elektrik Üretim AŞ’ye ait toplam 178 MW gücündeki Menzelet ve Kılavuzlu hidroelektrik santralleri için 1 milyar 250 milyon TL ile en yüksek teklifi verdik. İlgili santrallerin Grubumuza en kısa sürede devri için gerekli çalışmaları sürdürüyoruz. Kastamonu’da Aralık ayında 900 milyon TL bakır madeni yatırımımız da var '' bilgisini paylaştı.
‘Dolardaki artış nedeniyle bu yıl temettü yerine nasihat alacağız’
Kurdaki beklentilerini sorduğumuzda ise Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, önce “Elbet düşecek” yorumunu yaptı. Ardından da kurdaki yükselişin yatırımlar üzerinde yarattığı baskıya işaret ederek “Dolardaki hareket her şeyi alt-üst etti. Kur düşecek ama biz şirketlerimizden temettü alacağız diye bakarken dolardaki artış nedeniyle bu yıl temettü yerine nasihat alacağız” ifadelerini kullandı.
‘Yenilenebilir’de iştah kapanıyor
Yenilebilir enerjide hiçbir tatlandırıcının kalmadığına da işaret eden Akın, Avrupa’da ise desteklerin inanılmaz büyüdüğüne değindi. Hamdi Akın, “Hem rüzgarda hem güneşte ve HES’te süreçler ağırlaştı. İlk etapta yenilenebilir enerjiye çok fazla yatırımcı kuralsız bir şekilde girdi. Piyasanın açılması için bu o dönemde doğruydu. Tepkiler oluştu. Türkiye’de yenilenebilir enerji yatırımları patladı. Şimdi bürokrasi kural koymaya başladı ve orada yaşanan kayıp yatırımcının iştahını kapatıyor” dedi. Akın, HES, RES ve GES’te fiyat ortalamalarının Avrupa ile karşılaştırıldığında HES’te hemen hemen aynı, RES’te biraz üzerinde GES’te ise daha da üzerinde olduğuna da işaret ederek “GES’te fiyat ortalamalarını aşağı çekmeye çalışıyorlar. Fakat orada ulaşılan kapasite Türkiye’de gelinen kapasitenin çok çok üzerinde. Orada 40 bin megavatı bulan yatırımlar konuşulurken Türkiye’de bin megavat bulunamadı. İhaleler yapıldı ama arsaların yerlerini teslim alamadık. Daha önce 3 ayda yatırım yapılırken şimdi bu yatırımları 3 yılda realize edemez olduk” açıklamasını yaptı.
Siyasi ortam 1. Dünya Savaşı şartlarına geldi
Avrupa Birliği’nde üye devletler arasında yaşanan son durumu ‘Tarihi bir kilometre taşı’ olarak nitelendiren Hamdi Akın, “AB’nin geleceği Almanya’nın nereye kadar taviz vereceği ile alakalı. Bundan 3-4 sene önce daha Brexit konuşulmadan bir konferansta ‘Turkey in, UK out – Türkiye içeri Birleşik Krallık dışarı’ diye konuşuluyordu. Türkiye’nin girişini kendine propaganda malzemesi yapan İngiltere dışarıda kaldı. Tarihin geleneksel sürecine baktığınızda Almanya, AB bahanesi ile bile olsa, Türkiye’yi almak isteyebilir. Her şey 1. Dünya Savaşı şartlarına dönüyor. Fransa da çıkarsa şartlar bambaşka hale gelir ki o zaman Türkiye, birliğin içine girebilir. Son 10 senede dünyada geldiğimiz durum 1. Dünya Savaşı siyasi ortamına geri dönmemize neden oldu. O gün cetvelle çizilen haritalar bugün kanla çiziliyor ve bu haritalar sürekli olacak. Ama bölgeye istikrar gelse çok iyi olur. Bu arada dil ve ırk karmaşasının yaşandığı bölgede hem barış çabası var hem de çıkar çabası var. Birbirine farklı milletlerin devlet olma çabaları var. Ortadoğu haritasının önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği belli olmaz. Belki zamanında Avrupa’da böyle şekillendi. Belli ki Ortadoğu da ufak yeni devletler olacak” değerlendirmesini yaptı.
Dış siyasi gelişmeleri iyi izlemek gerek
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, “Bu yıl iş dünyası olarak fırsatlardan fırsat seçme şansının oluşup oluşmayacağını da kestirmek zor. Burada denklemi önemli ölçüde değiştirecek olan uluslararası ilişkiler ve bölgedeki gelişmeler olacak. Artık dünyada da Türkiye’de de ‘bu da olmaz artık’ diye nitelendirebileceğimiz hiçbir seçenek kalmadı” dedi.