22 Kasım 2024 Cuma
Ana SayfaSektörden HaberlerAli Babacan'ın 2B açıklaması

Ali Babacan’ın 2B açıklaması


Ali Babacan, ABD'de düzenlenen IMF, Dünya Bankası ve G20 toplantılarına katılmak üzere Washington'a gitmeden önce Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. 
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2B ile alakalı bütçeye koydukları herhangi bir gelir tahmini olmadığını belirterek, 2B'den ne kadar ilave gelir olursa, ona göre ilave gelirin ne kadarını hangi yatırım projesine harcayacaklarını ele alacaklarını, bu gelirin bir kısmını borçların azaltılmasında kullanacaklarını bildirdi.

 2B arazilerinin geliriyle ilgili bütçeye dair planlama yapılıp yapılmadığı yönünde soru üzerine Babacan, herhangi bir gelir tahmini yapmadıklarını söyledi. 2B arazilerinden gelecek geliri sıfır kabul ettiklerini aktaran Babacan, "Dolayısıyla 2B'den ne kadar ilave gelirimiz olursa biz ona göre ne kadarını hangi yatırım projesine harcayacağımıza daha sonra karar vereceğiz. Ama bu gelirin bir kısmını borçların azaltılmasında bulanacağız. Yani harcamayacağız borçların azaltılmasında kullanacağız. Önce bir rakamı görelim. Kaç vatandaşımız başvuracak. Rakam nasıl şekillenecek. Bunların ne kadarı peşin ödeyecek ne kadarı taksitle ödemeyi tercih edecek. Hepsini gördükten sonra gelir önce kasaya girecek daha sonra nereye ne kadar harcayacağımızı, ne kadarını tutacağımızı yada borç ödemede kullanacağımızı ayrıca kararlaştıracağız. Ne gelirse bütçeye artık bir kaynak olacak." dedi.

2B arazileri Hazine olduğunu hatırlatan Babacan, kişilerin gelip oturduğunu ve bir süre sonra bu arazileri kendilerinin zannetmeye başladıkları aktardı. Arazinin üzerinde oturanlar bedelini ödediklerini söylediğini dile getiren Babacan, "Ellerinde tapu değil ama iki kişinin imzaladığı basit bir kağıt var. 'Ben bu bedeli ödedim.' diyorlar. Bu işi ilk başta çözüyor olsak oranı yüzde yüz yapmak lazım. Fakat aradan çok uzun süre geçtiği için defalarca araziler el değiştirdiği için ve vatandaşlarda belirli oranda bedel ödediği için yüzde 100 diyemiyoruz. Yüzde 100 diyemediğimiz için buna yüzde 50 mi? yüzde 70 mi? diyeceğiz. Bu da Meclis'teki tartışmalar içerisinde oluşan bir konu. Hükümetten giden tasarımızda yüzde 70'ti. Mecliste alt komisyonda yüzde 50 olarak değiştirilmiştir. Bu hükümetimizin ve Başbakanımızın bilgisi ve iradesi dışında yapılan bir değişikliktir. Daha sonra başbakanımızın da talimatıyla bu tekrar orijinal hükümet oranı olan yüzde 70'e tekrar yükseltilmiş oldu. Oran peşin ödeyenler de 56'ya iniyor." diye konuştu.

'BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNİ SEKTÖRLE BERABER ÇALIŞIYORUZ'

Babacan, Bireysel Emeklilik Sistemi'ni sektörle beraber çalıştıklarını, dünyada iyi çalışan örneklere baktıklarını kaydetti. Sektördeki 11 şirketle beraber çalıştıklarını ifade eden Babacan, "Onlar bu piyasanın içinde olan ve vatandaşımızın bu konudaki beklentileri en iyi anlayacak olan kuruluşlar. Bireysel emeklilik şirketlerinde yapılan açıklamalara bakıldığında bu sistemin iyi işleyeceğini söylüyorlar. İşi bilenler bunu söylüyor. Uygulamaya başlayalım rakamları görelim. Vatandaşlarımızın önemli fırsatı olduğunu düşünüyorum. Düşününki dişinden tırnağından artırıp emekliliği için kenara 100 lira ayırırsanız biz yanına 25 lira, bin lire koyarsanız 250 lira koyacağız diyoruz.' Bu son derece iyi niyetle yapılan, ülkemizin ve toplumumuzun geleceği düşünülerek bir reform. Umarım iyi sonuçlar verir." İfadesini kullandı.

'SURİYE İLE TİCARET İHMAL EDİLEBİLİR'

Suriye'de yaşananların Türk ekonomisine etkisi üzerine bir soruya Babacan, Suriye ile ticaretin ihmal edilebilir büyüklükte olduğunu söyledi. Suriye ile ticaretin doğrudan yatırımın hemen hemen olmadığını kaydeden Babacan sözlerini şöyle tamamladı: "Suriye'de yatırımı olan iş adamımız çok az. Mısır'da daha çok. Mısır'da yaklaşık 1,5 milyar dolar yatırımımız var. Ama Mısır'daki Türk yatırımları ağırlıkta ihracat üzerine çalışıyorlar. Mısır'da iç piyasası iyi olmasa dahi oradaki iş adamlarımız krizden hiç etkilenmediler. Suriye'de zaten ticaret rakamlarımız zaten sınırlıydı. Türkiye'nin ekonomik büyüklüğünün yanında Suriye ile olan rakamlarımız ihmal edilebilir boyutta. Suriye ile tamamen ticaretin durduğunu bile varsaysak bu bizi etkilemez. Suriye için kaygımız insanlık kaygısı. Bir ekonomik kaygı değil. Ekonomimizi etkilemesi aklımızın ucundan bile geçmez. Biz orada bir insanlık trajedisi olduğunu düşünüyoruz. Ve bu trajediye bir an önce çözüm bulunması için yoğun gayret gösteriyoruz."

(CİHAN) 

 

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI