Yeşil binalar konusunda Türkiye’nin lider şirketi Altensis, kentsel dönüşümün, enerji verimliliğinin sağlanması konusunda iyi bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini açıkladı. Altensis Kurucu Ortaklarından Serkan Emin, “Kentsel dönüşümü sadece sağlıklı bina stoku oluşturmak olarak görmek, yerkürenin ve ekonominin geleceği adına bir fırsatın kaçırılması olur. Bizce kentsel dönüşüm seferberliğine yeşil bir güç kazandırmak, bunun için de binaların çevre dostu yeşil bina kriterlerine göre yapılmasını sağlamak gerekir” dedi.
Kentsel Dönüşüm Kongresi başlıyor
İstanbul’da 25 Şubat’ta gerçekleşecek Kentsel Dönüşüm Kongresi öncesi değerlendirmelerde bulunan Serkan Emin, çevre dostu bir kentsel dönüşüm hareketinin enerji tasarrufu ve sera gazı salımının azaltılması gibi gelecek adına daha sorumlu adımları ifade edeceğini anlattı. Serkan Emin, bunun ekonomik faydaları da olacağını hatırlattı.
Altensis Kurucu Ortağı Serkan Emin, “Resmi rakamlara göre 3,5 yılda kentsel dönüşüm için 2 milyar TL’lik kaynak harcandı. Gelecek yıllarda bunun kat be kat fazlasının harcanması gerekecek. Bu açıdan yeni binaları enerji tasarruflu hale getirmek, kentsel dönüşüm yatırımlarının da daha kısa sürede amorti edilmesini sağlayacak.Yeşil binalarda enerjide yüzde 50’ye varan tasaruf etmek mümkün oluyor. Bu da tüm binaların dönüşmesi halinde senede 3 milyar dolar tasarruf anlamına geliyor. Dolayısıyla dönüşüm yatırımlarının hızlı amorti edilmesinin yolu yeşil binalardan geçiyor” diye konuştu.
Dönüşümde hedef büyük
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2016 yılındaki en önemli gündem maddesi olarak kentsel dönüşümü gördüğünü hatırlatan Serkan Emin, 2015 yılında yaklaşık 312 bin bağımsız bölümün riskli olarak tespit edildiğini belirtti. Dönüşümde daha büyük hedeflerin ortaya konulduğunu anlatan Serkan Emin “Resmi hedefin 2023 yılına kadar 6.5 milyon konutun yenilenmesi olduğunu düşündüğümüzde, kentsel dönüşümün önümüzdeki yılların da ana gündem maddelerinden biri olacağı aşikardır” dedi.
Enerji Faturalarının Altından Kalkılamayacak
Şehirlerdeki alanların yüzde 50’sini binaların kapladığını, binaların da enerji tüketiminden kaynaklanan sera gazı salımının 3’te birini oluşturduğunu anlatan Serkan Emin şu noktalara dikkat çekti:
“Şehirler büyüdükçe, yeni binalar inşa ediliyor. Böylece daha fazla enerji tüketiyorsunuz, bu da daha fazla sera emisyonu anlamına geliyor. İnşaatların bu şekilde sürmesi halinde 2050 yılına kadar emisyon oranları iki katına çıkabilir, altından kalkılamayacak enerji faturaları gündeme gelebilir. Oysa ‘yeşil’ kentsel dönüşümle hem yaşanabilir şehirler meydana getirilir, hem enerji faturaları düşürülür, hem de Paris Deklarasyonu’nda imza attığımız taahhütlere ulaşmada somut adımlar atılmış olur”
Türkiye Paris’te söz verdi
Aralık 2015’te gerçekleşen ve 196 ülkenin siyasilerinin, bürokratlarının, sivil toplum temsilcilerinin katıldığı Paris’teki İklim Zirvesi, iklim değişikliği ile mücadele konusunda tüm dünyanın beraber harekete geçeceği bir anlaşma metniyle sonuçlandı. Türkiye’nin de imzaladığı anlaşma küresel ısınmayı 2 °C’nin altında, 1,5 °C’de sınırlandırmayı hedefliyor. 2018’de yapılacak İklim Zirvesi’nde ülkelerin o tarihe kadar verdikleri hedeflere ne kadar uyum gösterdikleri ortaya konacak.