Türkiye asansör sektörü, gösterdiği performansla üretimini yıllık 20 bine çıkardı. Üretimde, gelişen yerli sanayi ve artan çok katlı binalar önemli rol oynarken, 2023'e kadar yapılması planlanan 7.56 milyon konut talebi artıracak…
Yerli sanayinin gelişmesi ve asansör aksamının kolay elde edilebilir ve ucuz hale gelmesi, Türkiye'de asansör üretim sayısını artırırdı. Özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük kenüerde başlayarak Türkiye'nin tamamına yayılan yüksek binalar ve alışveriş merkezleri ile metro projeleri, asansör ve yürüyen merpenlere talep artışı olarak yansırken, üreticiler de oluşan talebe cevap verebilmek için imalat çalışmalarına hız verdi. Asansör sektörünün inşaat çalışmalarıyla birlikte düşünülmesi gerektiği konusunda hem fikir olan sektör aktörleri, şu anda Türkiye'nin hemen hemen her yerinde çok önemli kentsel dönüşüm projelerinin başladığına ve Türkiye'de 2012-2023 yılları arasında 7.56 milyon konutun inşa edileceğine dikkat çekiyor. Kentsel dönüşüm kapsamında 10 yılda ekonomiye 500 milyar dolarlık canlılık gelmesi beklenirken, ayrıca yeni binaların asansör ihtiyacının yanında 200 bin civarında eski asansörün de yenilenmesi öngörülüyor.
Bu çalışmalar üreticileri umutlandırdı. ' 2014'te üretim hedefi, 25 bin adet Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), belediyelerle işbirliği halinde kentsel dönüşüm projelerine, alt gelir grubuna yönelik çok katlı projelere ağırlık verirken, asansör sektörünün de buna paralel büyümesi bekleniyor.
Tüm Asansör Sanayici ve İşadamları Derneği'nden (TASIAD) alman bilgilere göre, Türkiye'de günümüzde yaklaşık olarak 350 bin asansör bulunuyor. Yıllık ortalama 20 bin yeni asansörün tesis edildiği Türkiye'de, asansör sektörünün yıllık ticaret hacmi 500 milyon euro'yu buluyor. Ayrıca Türkiye'de aksam üretimi, montaj-taahhüt ve servis-bakım dallarında yaklaşık 3 bin firma faaliyet gösterirken, bunlardan yaklaşık bin 300'ü gerekli belge ve lisansa sahip firmalardan oluşuyor. Asansör montaj, bakım ve onarım dahil sektörde toplam 22 bin 522 kişinin de istihdam edildiği tahmin ediliyor. Asansör ve Yürüyen Merpen Sanayicileri Derneği'nden (AYSAD) alman verilere göre ise, 2012 yılında 18 bin yeni asansör piyasaya arz edilirken, bunun 2013'te 20 bin civarında olması bekleniyor. Başlanan kentsel dönüşüm projelerine ve artan inşaat çalışmalarına bağlı olarak önümüzdeki yıl yaklaşık 25 bin yeni asansörün piyasaya sunulması öngörülüyor.
İhracat geçen yıl yüzde 21 arttı İç ve dış pazarlarda önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye asansör sektörü, 10 milyar doları aştığı tahmin edilen dünya asansör ve aksamları ihracatı içindeki payını da artırdı. 2011 yılında gerçekleştirdiği 110 milyon dolarla dünyada en fazla ihracat gerçekleştiren ülkeler sıralamasında 20'nci olan Türkiye, aynı dönemde yaptığı 140 milyon dolarlık ithalatıyla da 23'üncü oldu. Birleşmiş Milletler (BM)' İstatistik Bölümü'nün verilerine göre, Türkiye asansör sektörü, geçen yıl ihracatını 201 l'e göre yüzde 21.7 artırdı.
TASİAD'tan alman verilere göre, Türkiye, asansör aksam üretiminin yüzde 60 ila yüzde 70'ini başta Avrupa, Rusya, Orta Asya ve diğer önemli bölgelere ihraç ediyor. Geçen yıl yaklaşık 135 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Türkiye asansör sektörü, yaklaşık 152 milyon dolarlık ithalat da yaptı. Böylece sektörün geçen yılki ticaret hacmi yaklaşık 290 milyon dolara ulaştı. Asansör ve asansör aksam ürünleri ihracatı büyük oranlarda komşu ülkelere yapılırken, Bulgaristan, Gürcistan, Rusya 20 bin adet 2012 yılı üretimi 135 milyon dolar 2012 yılı ihracatı 350 bin adet Türkiye'deki mevcut asansör sayısı İran, Irak ve Suudi Arabistan gibi ülkeler Türkiye'nin ihracatında ilk sıralarda yer aldı.
Orta Doğu'da yaşanan siyasi sorunlar nedeniyle bu bölgedeki ülkelere olan ihracatta önemli düşüşlerin yaşandığına dikkat çeken sektör temsilcilerine göre, sorunların yaşandığı ülkelerde istikrarın sağlanmasından ve ülkelerin yeniden yapılandırılmasından sonra Türkiye asansör sektörü, bu gelişmelerden önemli bir pay alacak.
Sektör, Ar-Ge için finansal destek istiyor Üretim ve ihracatta önemli gelişmeler yaşanan Türkiye asansör sektöründe, Ar-Ge yetersizliği ve haksız rekabet gibi önemli sorunlar yaşamyor. Asansör firmalarının kendi proje uygulamalarını üretmek veya geliştirmek yerine hazır proje uygulamalarıyla imalat yapmalarından yakınan sektör temsilcileri, Ar-Ge çalışmaların yapılması için firmaların finansal desteğe ihtiyaçlarının olduğuna dikkat çekiyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın, KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kurumların, Ar-Ge konularında önemli desteklerin bulunduğunu açıklayan sektör temsilcüeri, firmaların bu desteklerden yararlanabilmesi için desteklerin daha basit, kolay erişilebilir hale getirilmesi, güvene/beyana dayalı bir yapıya kavuşturulmasını istiyor.