Alışveriş merkezleri (AVM) yönetimleri ile markalar arasındaki kira krizi büyüyor. AVM’ler pandemi döneminde markalara ciddi destekler sağlayarak kiraların önemli bölümünden feragat etmişlerdi. Şimdi kur artışı ile eriyen kiralarla birlikte iki taraf arasındaki kira krizi yeniden gün yüzüne çıktı. AVM temsilcileri, kiraların dövizden TL’ye dönmesiyle her şeyin tepetaklak olduğunu, borçların hala döviz olarak devam ettiğini söyledi.
Kiraların dengelenmesi gerektiğini belirten marka temsilcileri ise, markalarla mülk sahiplerini karşı karşıya getirmeden kamu otoritesinin devreye girmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Perakendeciler, enflasyonun kontrol altına alınmasına katkı için konutlarda olduğu gibi geçici bir süre, örneğin 2024 sonuna kadar işyeri kiralarına yüzde 60 artış gibi bir sınırlama getirilmesi önerisini getiriyor.
2018 yılında Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Türkiye’deki döviz bazlı kiraların TL’ye döndüğünü belirten Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Şapkacı, “Dolar 9 kat artarken, gömlek 9 kat pahalanırken biz sadece kiralarımızı 4,5 kat artırdığımızda aradaki fark o yatırımların perişan olmasına sebep oluyor” dedi. Perakendecilerin şu anda çok iş yaptığına işaret eden Şapkacı, “Bir dönem AVM’ler kraldı ama kiraların dövizden TL’ye dönmesiyle beraber her şey tepetaklak oldu. AVM yatırımcılarının bir kısmının borçlarını ödemesine rağmen borçlar hala döviz olarak devam ediyor. Bu durumdan mustaripler” diye konuştu.
AVM yönetimlerinin markalara ihtarname çektiğini belirten Nuri Şapkacı, perakendeciyle bir araya gelerek anlaşmaya çalıştıklarını söyledi. Şapkacı sözlerine şöyle devam etti:
“Kimi rasyonel perakendeciler haklı olduğumuzu söylüyor. Aslında yüzde 80-90’ıyla bir şekilde anlaşıyoruz. Kimse davalık olmak istemiyor. Olabildiğince anlaşmaya çalışıyorlar. Perakendeciler de kar marjlarımız düştü diyor. Hammadde ve maliyetler arttı. Her şeyin fiyatı arttı. Tabii her marka için durum değişkenlik gösterebilir.”
Yatırımcıların gönderdiği kira bedellerini bazı perakende markalarının mutabık kaldığını belirten Nuri Şapkacı, “Zaten ciroları çok yüksek. Kimi pazarlık ediyor, kimisi arada bir yerde buluşuyor, çok az bir kısmıyla mutabakat sağlanmıyor” diye konuştu.
İhtarname gönderildiğinde kira tespit davalarında mahkemenin emsallerine bakarak karar verdiğini ifade eden Şapkacı, şunları söyledi: “Markalar bazen bize ihtarname gönderdiler diyorlar. Sanki yüzde 100 ödemek zorundalarmış gibi. Ancak kira tespit davası açılır, o mahkemede birkaç sene sürer, hakim de hakkaniyet ölçüsüne girer, başka AVM’lere bakar, benzer markaların kiraları nedir inceler. Ancak o şekilde karar verebilir. Eğer kirayı çok yüksek istiyorsak veya bizim kiramız çok yüksekse bu bizim aleyhimize de çıkabilir, lehimize de.”
Piyasa koşullarına bakıldığında mülk sahibinin hakkını da gözetmek durumunda olduklarını ancak kira artışlarının makul seviyelerde olması gerektiğine dikkat çeken Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, “Olaya sadece AVM’lerdeki mağazalar özelinde bakmamak gerekiyor. Cadde mağazaları ve ofis, depo, antrepo gibi alanların kiraları için de güncel enflasyonun çok çok üzerinde, yüzde 400-500’ü bulan fahiş kira artışı talepleri ile karşılaşıyoruz” dedi.
Özellikle iç talebin daralmaya başladığı bir dönemde markaların enerjilerini fahiş kira artışı talepleriyle harcamaması gerektiğini ifade eden Öncel, sözlerine şöyle devam etti:
“Dolayısıyla burada markalarla mülk sahiplerini karşı karşıya getirmeden kamu otoritesinin devreye girmesinde yarar görüyoruz. Konutlarda olduğu gibi geçici bir süre, örneğin 2024 sonuna kadar işyeri kiralarına sınırlama getirilebilir. Bu sınır TÜFE’nin yüzde 50-60’ı düzeyinde olabilir.
Mülk sahibinin kaybı da ödeyeceği gelir ve kurumlar vergisinden düşülerek telafi edilebilir. Markalarımız için kira en önemli maliyet kalemi. Böyle bir düzenleme yapılabilirse kira maliyetlerine bağlı fiyat artışları da sınırlanacağı için enflasyonla mücadeleye önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum.”
Alışveriş Merkezi Danışmanı Avi Alkaş ise kiraların AVM’ler aleyhine baskılandığını belirterek şunları söyledi:
“Cirolardaki artış enflasyonun dahi üstünde olduğu için yine de kiralar çok düşük kalmaya başladı. Yatırımcılar, mal sahipleri veya AVM sahipleri de bunların düzenlenmesi talebiyle geliyor. Bunun dengelenme arzusu şu anda gündemde. Sektör inanıyorum ki bu süreçte kendi dengelerini oluşturacaklar. Çünkü ne AVM’ler kiracısız ne de kiracılar AVM’siz yapabilir.”
Son dönemlerde alışveriş merkezlerinde enflasyonun üzerinde cirolar gerçekleştiği için mal sahiplerinin de kiraların bu oranlarda artırılmasını talep ettiğini belirten Avi Alkaş, “Kiralar alışveriş merkezleri aleyhine baskılandı. Ümidim ekonomik önlemlerin devreye girmesiyle gerek faizlerde gerek kurdaki oynamalarda önümüzü görebileceğimiz bir istikrara kavuşuruz” diye konuştu.
Türkiye’de 450 AVM olduğunu ve bunun yüzde 15’inin yenilendiğini belirten Nuri Şapkacı, “Bunlar milyonlarca dolarlık yatırım gerektiriyor. Zaten finansal olarak bu döviz kredilerinde zorlanıyorlar. Ödemeler çok sıkışık geçtiği için o yatırımları öteleyip duruyorlar. AVM’leri yenilemek de önemli. Bunu yapmak da ciddi bir maliyet. Yenilenmediği takdirde dünyadan geriye düşüyorsunuz” dedi.
Geçmişte senede 10-15 AVM açılıyorsa şu anda senede maksimum 1-2 AVM’nin açıldığını belirten Nuri Şapkacı, “Perakendeciler büyümek istiyor. Ama AVM yatırımları olmadığı için maalesef büyüyemiyorlar. Şu anda kötü performans gösteren alışveriş merkezlerine bile talep var. İyi alışveriş merkezlerine zaten talep çok fazla. Kirasını ödediği sürece kiracıları çıkarma gibi bir hakkımız yok. 10 sene boyunca böyle kalabiliyor. Ondan sonra da zaten uzatıma gidebiliyorlar” diye konuştu.
Yasal müdahalelerle kira artışlarının frenlendiği ve kira artışları olmadığı için AVM yatırımlarının cazibesini yitirdiğini belirten Avi Alkaş, “Şimdi bu durumda tekrar alışveriş yatırımları başlayacak. Yavaşlayan, yarım kalan işlerin hızlanarak tamamlandığını gözlemleyeceğiz. Hâlâ alışveriş merkezi olmayan şehirlere de AVM yatırımlarının başlayacağını göreceğiz. Ekonomi kendi kuralları içerisinde AVM alan arzını artıracak. Çünkü Türkiye’de dinamik genç nüfuslu pazarın büyüklüğü ortada. Alışveriş turizmini cezbeden konumu itibariyle de ülkemize inanıyorum ki bir takım yeni yatırımlar gelmeye başlayacak” dedi.
Mall of İstanbul ve İstinye Park gibi talep gören AVM’lerde gerekli şartlar çerçevesinde ek yatırımların başladığına işaret eden Avi Alkaş, “Dolayısıyla imkanı olan genişleme büyüme fırsatını bulabilen, imar, ruhsat ve izin konularında olanakları olan alışveriş merkezlerinin daha fazla büyüdüğünü göreceğiz” şeklinde konuştu.
(Kaynak: Mehtap Halıcı – Dünya Gazetesi)