LED (Light Emitting Diode) teknolojisi on seneden az bir sürede tüm hayatımıza girmeyi başardı. Sektör şimdi de çok daha etkili bir devrime hazırlanıyor. Bu devrimin adı Oled. Yani Organik LED. Sektör uzmanları Oled ile aydınlatmada yeni bir çağın açıldığını ifade ediyorlar. Bunun nedeni, meşalelerden ampullere kadar uzanan bir aydınlanma tarihinin ardından, düz bir yüzeyden yayılan hafif ışık dönemine geçmemiz. Yani Bilim-kurgu filmlerinde gördüğümüz ışıklı duvarlar ve kapılar artık günlük hayatımızın bir parçası olacak.
LED gibi, Oled de yarı iletken malzemeden oluşuyor. 1-2 milimetrekare boyutunda olan LED diyodu, son derece odaklanmış, yoğun bir ışık üretirken, Oled, düz bir yüzeye yayılıyor. Düşük Enerji tüketmesinin yanı sıra, ince ve hafif olma özelliklerine de sahip olan Oled, iki iletken arasında kalan ve ışık yayan bir dizi ince film Organik katmandan oluşuyor. Bu yapısı nedeniyle de Aydınlatma kaynağı olarak sınırsız uygulamalar sunuyor.
Karbon ve camdan elde edilen Oled hem tehlikesiz bir üretim sürecine sahip, hem de geri dönüşümü mümkün kılıyor. Oled'in özelliklerine bakacak olursak:
* Oled, 1 ya da 2 milimetre kalınlığındaki plakalar halinde üretiliyor. Bu plakalar hafif ve eşit dağılımlı bir ışık yayıyor.
* Oled, halojen aydınlatmaya kıyasla üç kat daha az Enerji tüketirken; LED aydınlatmaya kıyasla iki kat daha fazla enerji tüketimi gerçekleştiriyor.
* Osram, Philips, Astron-Fiamm gibi şirketler Oled ürünlerini piyasaya çıkardılar, fakat fiyatlar henüz oldukça pahalı. 7.5 x 7.5 cm'lik plakaların tanesi yaklaşık 100 eurodan satılıyor.
* Oled, iki iletken arasında kalan ve ışık yayan bir dizi ince film organik katmandan oluşuyor.
* Camdan olan ilk plaka ışığın geçmesini sağlıyor. İkinci plaka ise metalden üretiliyor.
* Oled üretimi beyaz odalarda gerçekleşiyor; çünkü en küçük bir toz, kısa devreye neden olabiliyor.
* Sektör yetkilileri Oled plakaların 2015 yılına kadar esnek bir Yapı kazanabileceklerini ve böylece her tür yüzeyde kullanılabileceklerini ifade ediyorlar.
* Oled'in piyasada etkili olması için bazı engelleri aşması gerekiyor. Bunlardan birisi dayanma süresi. Oled'in ömrü 10 bin saat; LED'in ise 50 bin saate ulaşıyor. Oled'in önündeki bir diğer engel, enerji verimliliğinin LED'e oranla iki kat daha az olması.
Dolayısıyla Oled'in şimdilik bir salon aydınlatmasında kullanılması çok kolay değil. 100 Watt'lık bir ampulün sağladığı aydınlatmaya ulaşmak için 46 santimetrekarelik Oled yüzeylerine ihtiyaç var. Philips şu an 12.5 santimetrekarelik yüzeyleri üretebiliyor. 2015 hedefi 30 santimetre. Oled'in aşması gereken üçüncü engel ise fiyat. Philips tarafından üretilen 7.5 santimetrelik Oled'ler 129 euro. Fiyatların 2016 itibariyle düşmesi bekleniyor. ABD Enerji Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise Oled fiyatlarının her sene yüzde 25 gerileyeceği belirtiliyor.
Eğilip bükülebilen telefon ekranları
Oled teknolojisi sadece Aydınlatma için kullanılmıyor; aynı zamanda akıllı telefonların ekranlarında ve TV'lerde kullanılıyor. Samsung Galaxy akıllı telefon bu örneklerden birisi. Samsung aynı zamanda Oled ekran Televizyon da geliştiriyor. Bu alanda çok hızlı ilerlemeler kaydediliyor. Hatta önümüzdeki sene eğilip bükülebilen ekranların piyasaya tanıtılacağı da gündemde.
Oled teknolojisine ilgi gösteren bir diğer sektör de otomobil sektörü. Otomobil üreticilerinin bu teknolojiyi öncelikle arka farlarda, daha sonrasında ise otomobil içinde kullanacakları belirtiliyor. Oled teknolojisinin daha uzun vadede uçaklarda kullanılacağı; bunu sağlık sektörünün izleyeceği ifade ediliyor.
Hatta önümüzdeki dönemlerde, evlerde ve ofislerde abajur veya lambaların tamamen ortadan kalkacağını; bunların yerini ışıklı duvarların alacağını dile getirenler de var.
Kitaplarını aydınlatan kütüphaneler, rengarenk duvarlar….
Görünen o ki ışıktan evler dönemi çok yakın!
