18 Aralık 2024 Çarşamba
Ana SayfaManşetBaşta inşaat olmak üzere birçok alanda usta açığı artıyor!

Başta inşaat olmak üzere birçok alanda usta açığı artıyor!

Usta maaşları mühendisler ile yarışıyor. Patronlar ise ‘işi bırakır’ korkusuyla usta ne derse onaylıyor. Bu durumu suistimal eden bazı ustalar keyfî hareket ediyor. Mesai saatlerine uymuyor, işi yarım bırakıyor. İşverenlerin ‘şımarık usta’ sıkıntısı her geçen gün büyüyor.

Türkiye Gazetesi’nden Kaan Zenginli’nin haberine göre, iş hayatında yetişmiş eleman, kurumsal tarafta ise ‘mavi yakalı’ denilen ustalara rağbet arttı. Bu statüye ulaşabilmek için en az 10 yıllık iş tecrübesi olması gerekiyor. Yeni jenerasyonun daha kolay işleri tercih etmesi nedeniyle usta sayısı her geçen gün azalıyor. Öyle ki bazı sektörlerde ustalar mühendislerden bile daha fazla kazanıyor. Başta inşaat sektörü olmak üzere, imalat-ağır sanayi, yeme-içme sektörü, oto tamirciliği ve bunlar gibi birçok sektörde usta açığı büyüyor. Hâl böyle olunca ustalar değere bindi. Talep edilen maaşlar arttı. Bazı ustalar çalışma şartlarında iyileşme görmeyince ‘işten çıkarım’ tehditleri savurmaya başladı. Patronların ustalar özelinde; mesai saatlerine uymama ve verilen işi bitirmeme veya eksik yapma gibi şikâyetleri artış gösterdi.

EN KAPRİSLİLER İNŞAAT SEKTÖRÜNDE!

Ustaların en ‘şımarık’ olduğu sektörlerin başında inşaat geliyor. Bir işveren yaşanan durumu şöyle özetliyor:

“Ustalar sektörü elinde oynatır duruma geldi. Doğru yapmadığı iş kendisine diretilince yarıda bırakmakla tehdit ediyor. Kimsenin sözüne itimat etmiyorlar. Müteahhit ise işi bırakmaması için elinden geleni yapıyor. Resmen yalvarıyor… Çünkü başka usta bulamayacağını biliyor. Ustalar çoğu projeyi ‘salla pati’ yapıyor. Önem vermiyor. En kritik noktaları bile önemsemiyor. Ben mühendis olarak bu durumdan rahatsızım. Bu yapılan binayı deprem vursa ve yıkılsa sorumlusu ben olacağım. Ama ustaya iş yaptıramıyorum. Şantiyeyi durdursam müteahhit ile davalık oluyorum. Şantiyelerde bitmek tüketmek bilmeyen sorunlara bir de çalışan kaprisleri eklendi.”

YETİŞMİŞ ELEMAN AÇIĞI BÜYÜYOR

Gemi İnşa Müteahhitleri Birlikteliği Mesleki Eğitim ve Dayanışma Derneği Başkanı Rüstem İnce konuyla ilgili gazetemize yaptığı açıklamada “Gemi inşa ve bakım onarım sektörü her geçen gün büyüyor. Emek yoğun bu sektörde nitelikli eleman açığımız var. Kalifiye eleman bulamıyoruz. Usta-çırak ilişkisi son bulmak üzere. Alttan yetişmiş eleman gelmediği içim mevcut çalışanların maaşları ve talepleri arttı. Mühendisten çok; pasta boyacı, kaynakçı gibi ara elemana ihtiyacımız var. Bu eleman açığı çalışanlarda rehavete yol açıyor. Verimliliğimiz düşüyor” dedi.

1 GÜNLÜK İŞİ 3 GÜNDE YAPIYOR

Ustaların değerli olduğu bir diğer sektör ise oto tamirciliği. Bu sektörde iş verenlerin çoğu fiilen ustalık da yapıyor. Ancak talebin çok olması nedeniyle yeni usta almak zorundalar. Yetişmiş bir oto kaporta ya da mekanik ustası 30 bin liraya kadar maaş talep ediyor. İstanbul Esenyurt oto sanayide işveren olan Kemal Günsaçar “Son 1 yılda 2 ustayı işten çıkardım. Çırağımla birlikte çalışıyorum. İstekleri bitmiyor. İşi yarım yamalak yapıyor. Günlük yevmiye aldığı için 1 günde bitireceği işi 3 güne uzatıyor. Benden çıksa 2 gün sonra başka yerde iş bulabiliyor. Ustalık patronlukla yarışıyor” dedi.

“BANA İŞ ÇOK, SEN DÜŞÜN!”

Yeme-içme sektöründe de kalifiye eleman sorunu yaşanıyor. Yetişmiş bir mutfak, kebap, lahmacun, pide ve döner ustası ayda 30-40 bin lira maaş talep ediyor. Üstelik restoranı adeta esir alıyor. İstanbul’da restoran işletmeciliği yapan Hakkı Gürman “2 aydır fırın ustası arıyorum. Gelenler maaşı beğenmiyor. Bir önceki ustayı çıkarmak zorunda kaldık. Çünkü işe geç geliyor, erken çıkıyor. Maaş zammını beğenmiyor. Yavaş çalışıyor ve şikâyet ettiğimizde ‘Bana iş çok sen düşün’ diyor. Bizim sektörümüzde ustalar çok değerli hâle geldi. Çünkü yetişmesi için 5-10 yıl gerekiyor. Hâl böyle olunca istedikleri gibi at koşturuyorlar. Ben kendi dükkânımda ustadan akıl almaya başladım. Burada en büyük sorun alttan eleman yetişmemesi” dedi.

İŞ AHLAKIMIZ BOZULDU

Başka bir işveren ise iş davalarının işveren aleyhine sonuçlandığını belirterek “İşten ayrılan kişi 5 yıl geçmeden çeşitli bahaneler üreterek şirkete dava açıyor. Yanına da birkaç şahit alarak mahkemeye başvuruyor. Şirketler sonra başlıyor uğraşmaya… Adamın iş yaparken zaafları oluyor. İşe geç geliyor erken bırakıyor. Mesaide telefonla oynarken yakalıyorsun. Çekip gider diye korkuyorsun. İmalata zarar verme riski var. Ancak tutanak tutamıyorsun. İşin kötüsü bunları ‘dava aç sen gerisine karışma’ diyerek avukatlar tahrik ediyor. İş ahlakımız çok kötüleşti. Ahlakıyla iş yapmaya çalışan ciddi maliyetler ödemek ile karşı karşıya kalıyor” açıklamasını yaptı.

EYT’LİLER KÖYLERİNE GERİ DÖNDÜ

İstanbul Beylikdüzü’nde müteahhitlik yapan Gürbüz Solmaz da şantiye ustası bulamadıklarını belirterek “EYT ile çoğu insan emekli oldu. Yetişmiş ustalarımız ‘büyükşehirde hayat zor’ diyerek köylerine geri döndü. Şimdi biz köyden bir usta getirtmeye kalksak kalacak yerine kadar ayarlamak zorundayız. Bazıları da yurt dışına gitti. Almanya’dan Türk inşaat işçi ve ustalarına bayağı talep var. Üstelik hayat şartları da buradan iyi. Maaşları da gayet iyi. Günde 8 saat çalışarak 4-5 bin avroya kadar kazanabiliyorlar. Orada 5-10 yıl çalışıp para biriktirip geri dönüyorlar” dedi.

(Haberin alındığı kaynak: Patronlar Dünyası)

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI