Bayraktar İnşaat, kuruluşunun 50. yılını Sheraton Grand İstanbul Otel’de düzenlenen bir kokteylle kutladı.
Bayraktar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Bayraktar, yaptığı konuşmada, şirket olarak 50 yılda önemli başarılara imza attıklarını söyledi. Bayraktar’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:,
“50 yıl boyunca çalıştığımız tüm işlerde güvenilir olmayı temel çalışma prensibi olarak benimsedik. Bu sayede, müşterilerimizin güvenini kazandık ve bugünlere geldik.
Devlette görev yaptığım yaklaşık 18 yıllık süre içinde, TOKİ Başkanlığı ve Emlak Konut Yönetim Kurulu Başkanlığı gibi önemli görevlerde bulundum. Son 10 yılda ise tekrar Bayraktar İnşaat’a odaklandım. Ankara’da Etlik Şehir Hastanesi karşısında 3000 konutluk bir proje yürütüyoruz. Ayrıca İstanbul’da da muhtelif inşaatlarımız var.
Şirketimiz bünyesinde üç şirket bulunuyor. Ayrıca oğullarım Rahmi Bayraktar ve Abdullah Bayraktar da BAYER İnşaat adı altında faaliyet gösteriyorlar. Damadım Barış Mandev de Ziya Yapı ismi ile inşaatçılık yapıyor. Biz esasında aile olarak inşaatçıyız; mühendislik ve mimarlık fakültelerinde okuyan iki torunumu da sayarsak ailede sekiz mimar ve mühendis var.”
Makam sahibi iken sana dost olmak isteyen, yakın olmak isteyen birçok kişi makamdan düşünce ortadan kayıp oluyor. Maalesef bu dünya; menfaat dünyası gibi görünüyor. 11 yaşımdan itibaren çalışıyorum, 5 yıl icra takipçiliği yaptım. Borcunu ödeyemeyecek durumda olanın malını haciz edip kaldırmak, haciz edip satmak zor iştir.
İnşaatçılık da kolay iş değil, hele yap-satçılık daha da zor. 1973 yılında inşaatçılığa başladık. 1974’de Kıbrıs Barış Harekâtı oldu, satışlar bıçak gibi kesildi. O günden bugüne hep krizlerle uğraştık. Bugün de ciddi satış sıkıntısı var; Ankara’da devam eden inşaatımız epeyce büyük, arsa sahibi kooperatife 1290 konut vereceğiz. Toplamda 3000 konut ve 2 çarşısı olan bir inşaat, güzel bir proje. 2500 konutun yapımına başladık. Bugüne kadar 300 kadar daire sattık.
Yine İstanbul’da Kartal Samandıra Kavşağı’nda çok müthiş bir eğitim kompleksi yaptık bitirdik.
Koşuyolu’nda ofis binası yaptık bitirdik ve satışa çıkardık.
Silivri Selimpaşa’da 17 villa yapıyoruz.
Kırklareli-Demircihalil köyünde tarımsal üretim ve büyükbaş süt hayvancılığı yapıyoruz. Mevcut kapasitemizi arttırmak ve çiftliğimizi daha geliştirmek için çabalıyoruz.
Trabzon merkezde, Ortahisar Pazarkapı’da bitirme aşamasına getirdiğimiz cami ve külliye bizim en önemli sorumluluğumuzdur.
Ticari literatüre baktığımızda, ekonomik geçmişi analiz ettiğimizde, aile şirketlerinin zor kurumsallaştığını görüyoruz ve birçoğu kısa ömürlü oluyor. Diğer yandan bugün dünyada ve ülkemizdeki en eski ve en kurumsal şirketlerin yine aile kökenli şirketler olduğunu görüyoruz.
Zorluklar insanı pişirir. Çalışarak öğrenmek, uygulama yaparak öğrenmek, üreterek öğrenmek çok verimlidir. Konuşmasını bilenler, iyi hatip olanlar, sunum yapabilen ve özgüveni yüksek olanlar daha kolay üst makamlara gelebiliyorlar. Değişen ve gelişen dünya şartlarına ayak uyduramayanların silindiğini gördüm.
Yalancılardan, kibirli insanlardan, haddini bilmeyenlerden ve hazır yiyicilerden çok çektim. Başkasının yetkisini ve gücünü kullanıp suistimal edenlerden, hak etmediği yerlere gelmek için türlü entrikalar yapıp, takla atanlardan, emek vermediği halde, emir vermeye çalışanlardan Dışarıdan gazel okuyan ve ahkam kesenlerden çok çektim…
Makam, mevki sahibi iken çok yakınımda olmak isteyen kişilerden birçoğunun, makamdan düşünce arkamdan konuştuklarını gördüm.
Çok çalışarak kazanmak ve ihtiyaç durumuna göre yardım etmek, harcama yapmak çok mutluluk ve huzur verici bir durum. Cömert olmak ne kadar iyi ise; savurgan olmanın da o kadar kötü olduğunu belirtmek istiyorum.“