22 Kasım 2024 Cuma
Ana SayfaSektörden HaberlerBedesten Çarşısı nedir?

Bedesten Çarşısı nedir?

Altın,mücevher,değerli taşlar,kaliteli kumaşların satıldığı üstü kapalı çarşılara Bedesten Çarşısı denilmektedir.O zamanların bir nevi borsası olan Bedesten Çarşılarından Anadolu’da bilinen ve bugün hala kullanımda olan en eskisi K.Maraş’tadır.

İslam ülkelerinde görülen bedestenler, kubbeli iki tarafı dükkânlarla kaplı, taştan yapılmış emniyetli alış-veriş merkezleri idi. Selçuklular zamanında Anadolu’da bedesten yapıldığı biliniyorsa da günümüze ulaşmamıştır. Osmanlıların 15. asırdan itibaren Anadolu ve Anadolu dışında yaptıkları bedestenler, günümüze kadar gelmiş ve birçokları halen faaliyetine devam etmektedir. Bu bedestenlerden bir kısmında, üzeri kubbelerle örtülmüş uzun bir koridor ve bu koridorun içindeki iki taraflı dükkânlar yer alır. Bir kısmında ise bu kubbelerle örtülü koridorun dışında da dükkânlar bulunur. Umumiyetle bedestenlerin karşılıklı dört demir kapısı vardır. İkisi, bedestenin iki ucundan, diğer ikisi de ortasından giriş çıkışı temin eder.

Bedestenlerin muntazam ve emniyetli bir muhafaza teşkilatı vardı. On iki kişiden ibaret olan bu muhafızlara Bölükbaşı denilirdi. Nanpareci ve Küçük Ağa adında iki zabit, bunlara nezaret ederdi. Bedesten her sabah ve akşam duacı ismi verilen Bölükbaşı tarafından merasimle açılıp kapanırdı.

Akşam olup herkes gittikten sonra üç kapı kapanır, yalnız bir kapı çarşının tamamen boşalmasına kadar yarım açık bir vaziyette kalır, kapıda bekçi durur ve burada kuyumcular büyük dolapların altlarındaki sandıklara mallarını koyarlardı. Ondan sonra o kapı da kapanırdı. İçerde kalan nöbetçi, Bölükbaşı ile yamağı, ellerinde kalın sopa ve tabanca olduğu halde bedestenin içini güzelce ararlar, kimsenin kalmadığına kanaat getirdikten sonra gidip nöbet mahalline otururlardı. Bundan sonra bu muhafızlar, el tetikte kulak tıkırtıda sabaha kadar nöbet beklerlerdi.

Bedestenler aynı zamanda bulundukları şehrin emniyet sandığıydı. Şehir halkı, ağzı mühürlü sandıklarını kasalarını buraya koyar, karşılığında da bir makbuz alarak gönül huzuru ile bırakıp giderdi. Sahibi geldiği zaman bir Bölükbaşının nezaretinde sandığın konulduğu mahzene gidilir, emanet sahibi sandığından alacağını aldıktan, koyacağını koyduktan sonra mühürleyip mührü Bölükbaşına gösterirdi. Muhafızlar yalnız mührün bozulmasından mesul tutulurdu. Eşya muhafazası ile tellaliye ücretinin yüzde yirmisi, bekçi başı denilen ser muhafıza ait olup, kalanı diğer on bir Bölükbaşı arasında eşit olarak taksim olunurdu.

Bedestenler esnafına Hacegan ve Hacegi denilirdi. O devirde dolap sahibi Hacegi olmak, esnaf için erişilebilecek en üstün mertebeydi.

Ülkemizde bulunan Bedesten Çarşıları ve hangi yüzyıldan kaldıkları şöyledir:

  • Adana Bedesteni (16. yüzyıl)
  • Afyon Bedesteni (1478)
  • Amasya Bedesteni
  • Ankara Mahmut Paşa Bedesteni (15. yüzyıl)
  • Bayburt Bedesteni
  • Bergama Bedesteni (16-17. yüzyıl)
  • Bursa Bedesteni (14. yüzyıl)
  • Bulgaristan Bedesteni
  • Edirne Bedesteni (1418)
  • Gelibolu Bedesteni (15-16. yüzyıl)
  • İstanbul Bedesteni(15. yüzyıl)
  • İzmir Kızlarağası Bedesteni
  • Kahramanmaraş Bedesteni (12. yüzyıl)
  • Kastamonu Cem Sultan Bedesteni
  • Kırklareli Hızır Bey Bedesteni (14. yüzyıl)
  • Konya Bedesteni
  • Manisa Bedesteni (14. yüzyıl)
  • Niğde Bedesteni (15. yüzyıl)
  • Rüstem Paşa Bedesteni (16. yüzyıl)
  • Tekirdağ Bedesteni (16. yüzyıl)
  • Samsun Bedesteni
  • Trabzon Bedesteni
  • Tire Bedesteni (15. yüzyıl)
  • Tokat Bedesteni (16. yüzyıl)
  • Uşak Bedesteni (19. yuzyıl)
  • Isparta Bedesteni
  • Merzifon Bedesteni (17.yüzyıl)
  • Kırkkaşık Bedesteni(1579 Tarsus)
  • Sivas bedesteni

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI