Ayla Özer: Bilge Özdemir gayrimenkul sektörünün bugününü nasıl değerlendiriyor?
Bilge Özdemir: Doğa ve Ekonomi aşırıları her zaman alır ve dengeler… Gayrimenkul sektörü firmasından; projesine dengelenme süreci yaşadı. Bu sürecin sonuna gelindiğine inanıyorum. Yaşadığımız süreçten sektör olarak almamız gereken dersi aldık, sektör adına daha sağlıklı adımlar atabilme fırsatı yakaladık.
İnşaat – Yapı hastalığı son buldu. Saadet zinciri gibi, proje zinciri kurarak faaliyet gösterme devri bir süreliğine kapandı. Projesel müteahhitlik dönemi bitti. Kentsel dönüşüm oyuncuları değişmeye başladı. İstanbul için önemli roller üstlenen Kiptaş’ın projeleri ve İBB’nin özel projelere bakışı merakla bekleniyor. İstanbul’da Özel sektörün Gayrimenkul rantına feda ettiği sanayi tekrar ayağa kalkmalı ve sanayi – ticari alanlarda dönüşüm için Yön verilmelidir.
Ayla Özer: Kentsel Dönüşüm oyuncularının değişmesinden kastınız nedir?
Kriz sürecinin kentsel dönüşüm firmalarına olumsuz yansımaları seçimlere kadar öngörümü ağırlıklı olarak “Belediyelere ve Belediyelerin iştiraklerine“ çevirmişti… Ancak kentsel dönüşümde oyun kurucu rolü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı himayesinde Toki ve Emlak Konut GYO’da görüyorum. Bu rolde özel sektör inşaat – müteahhitlik – pazarlama – satış faaliyetlerinde bilgi ve deneyimleri ile yer alabilir.
Ayla Özer: Sayın Özdemir çok önemli bir konuya dikkat çektiniz… Kiptaş ve İBB Özel sektör projeleri ile vurgulamak istediğiniz nedir?
Kiptaş İstanbul gayrimenkul pazarında geliştirdiği ve/veya geliştirttiği projeler ile önemli bir arsa/proje ofisi… pazar yapıcı… finans yaratabilme potansiyeli olan kuruluş.
İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Kiptaş’tan beklentileri, KİPTAŞ Genel Müdürlüğüne atanan Ali KURT’un Kiptaş vizyonu, İstanbul için önemli pazar yapıcısının pazardaki tüm paydaşlar yönü ile merak edilmektedir.
Bununla birlikte, Sayın Ekrem İmamoğlu’nun kent vizyonu için önem taşıyan gayrimenkul projelerini ziyaret etmeye başlaması, değerlendirmesi, sektör adına heyecan vericidir.
Ayla Özer: Sanayide Dönüşüm ve Ranta kurban giden sanayinin geri kazanımı nedir?
Ayla Hanım, kentsel dönüşümün en kolay halkası eskiyen/toprak rantına yenik düşen sanayi yapılarının dönüşümünde yaşandı. Kentsel veya yerinde dönüşüm olarak nitelendirdiğimiz fabrika/imalathanelerden dönüşüm başarı sağlarken; niteliksiz/deprem tehdidi altındaki yapılarda arzu edilen ilerleme sağlanamadı.
Ancak burada dikkat çekmek istediğim konu; fabrikasını dönüşüme veren üretici, üretimi bıraktı. Yılların sanayicisi rantiyeci oldu veya projeler biter ise olacak. Devlet sanayiden gayrimenkule dönüşümlerde; ikame alan ve sanayinin devamlığı şartı getirmelidir.
Temelleri asırlar önce atılan ve ilkel şartlarda hizmet vermeye çalışan ticaret ve sanayi bölgeleri artık yapı yorgunluğu, yapı teknoloji ve standartlarına yenik düşmektedir.
Özellikle İstanbul ölçeğinde, deprem sadece konutları tehdit etmemektedir, sanayi bölgelerini/sanayi yapılarını da tehdit etmektedir.
İşçi ve işverenlerin zamanlarının büyük bölümünü geçirdiği, maddi ve manevi yatırımlarını yaptıkları yapılar sadece sanayici için değil ülke ekonomisi içinde önem taşımaktadır. Ülke ekonomisinin lokomotifi olan İstanbul için bu durum farklı bir önem arz etmektedir.
Ayla Özer: Geçmişin gölgesinde bugünü değerlendirdik. Bilge Özdemir; sektörün geleceğini nasıl görüyor?…
Bilge Özdemir: Öncelikle barınma ihtiyacı, ihtiyaçlar ortadan kalkmadan süreklilik arz edecektir. Bir de buna Türk halkının yatırım, güvence alışkanlıklarını ilave ettiğimizde devamlılık sürecektir. Zaman zaman arz fazlası olabilecektir ancak iç ve dış göçler, evlenme ve boşanmalar ile eritilebilecektir.
Sektörde ben üretim ve tefriş anlayışının değişmeye başlamasını teknolojik alt yapı kullanımına geçilmesini, akıllı ev ve site / yapı / daire sistemlerinde resepsiyondan; güvenliğe, 24 saat robot kullanımına geçileceğini ön görüyorum.
Alışveriş ve sağlığın teknoloji ile konutlara entegrasyonuna tanıklık etmeyi, Rezidans/yüksek yapılarda dijital entegrasyon ile cam panel kullanımına geçilmeye başlanacağını düşünüyorum.
Yerel ve Global dünyada konuttan ofise Paylaşımlı mülkiyet kavramlarının gelecekte önemli rol oynamasını… sanayi yapılarında alternatif üretim modelleri ile tamamlayıcı iş kollarında “bütünleşik sanayi işbirliği“ yapılarına geçiş öngörüyorum.
Pazarlama ve satış boyutunda sanal gerçeklik ile sanal ortamlara geçiş / robot kullanım sürecinin yaşanabileceğine dikkat çekiyorum
Ayla Özer: Teşekkürler Bilge Özdemir… Sektörde ilkleri öngörmeye devam ediyoruz.
Bilge Özdemir: Ben size ve emlakdream ailesine teşekkür ediyorum.
Yıllardan beri ülkenin ve iletişim sektörünün yaşadığı problemlere rağmen gayrimenkul sektörünün sesi, platformu ve sektöre yön vereni oldunuz…olmaya devam ediyorsunuz.
Aracılığınız ile; tüm İslam aleminin ve emlakdream takipÇilerinin Kurban Bayramını kutluyorum.
Bilge ÖZDEMİR
Danışılan & Stratejist
