Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere Türkiye’de yaklaşık 20 bin kadar bina yönetim şirketi olduğunu belirten Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin; bu yönetim şirketlerin hukuki durumlarına dikkat çekerek, “Yönetici, karar defterine ‘şu tarihten itibaren şu şirkete binanın yönetimini devrediyorum’ dediğinde, o tarihten itibaren şirket binanın elektrik, su, doğal gaz, varsa personel maaşını yatırılan aidatlarla karşılıyor. Yani kat sakinleri aidatlarını bina yönetim şirketlerinin hesabına yatırıyor ancak hukuki bir dayanağı olmayan bu şirketlerin batması, topladığı paranın kaybolması veya çalınması durumunda herhangi bir sorumluluğu olmuyor. Bu tür durumlarda kat sakinleri ödedikleri aidatlarını kendi bina yöneticisinden çok rahatlıkla alabiliyor. Çünkü aidatın yatırılması gereken yer bina yönetim şirketinin değil, binanın kendi hesabıdır.” diyerek kat sahiplerini uyardı.
Bina aidatlarının bina yöneticisi ve kat sahiplerinin belirlediği hesaba yatırılması gerektiğinin altını çizen Şahin; bina yönetim şirketlerinin hukuki dayanağı olmadığını, yani bu şirketler kurulurken ne bir yere başvurulduğunu ne de bunları denetleyen bir yer olduğunu vurgulayarak bina yöneticilerinin böyle bir yönetim şirketine yetkiyi verdiklerinde ciddi bir sorumluluk altına girdiklerini söyledi.
Bina yöneticilerinin ‘aidatları şu yönetim şirketinin hesabına yatırın’ demesi sonrasında şirketin kötü niyetli çıkması veya iflas etmesi gibi durumlarda bina sakinlerinin toplanan parasının kaybolmasından doğrudan bina yöneticisi sorumlu olduğunu ifade eden Şahin; “Yani kat sakinleri yönetim kurulu başkanı o paralardan sorumlu hale gelir.” dedi.
Bina sakinlerinin sorumluluk altında kalmaması için yöneticilere “Biz aidatları sitenin hesabına aktaralım, siz oradan şirketin hesabına yatırırsınız” demeleri çağrısında bulunan Mahmut Şahin; bu durumda karşılaşılabilecek olumsuz bir durum karşısında açılacak davayla yöneticilerin zarara uğratılan miktarı karşılamak zorunda kalacaklarını belirtti.
Kaynak: Anadolu Ajansı
