Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Genel Başkanı Nilüfer Çevikel, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Anlaşması kapsamında üretimde çevresel sürdürülebilirliğin şart olduğunu belirterek “Bursa, yeşil dönüşümün kalbinin attığı kent olmalı” dedi.
Sanayide sürdürülebilirliğin sadece ekonomik değil çevresel de olması gerektiğini söyleyen Çevikel, açıklamalarının devamında şunları söyledi:
“Ülke olarak Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sürecine girmemiz ve Paris İklim Anlaşması’na taraf olmamız, pazar çeşitliliği oldukça geniş olan ülkemizde, üretimde karbon ayakizinin azaltılmasına yönelik çalışmalar için itici güç oldu. Sanayi kenti Bursa’da gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına imkân verecek boyutta ve ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkelerin beklentilerini de karşılayarak, ülkemize ekonomik katkı sağlamak için çalışıyoruz. Sanayi bölgelerimizde bulunan atık su arıtma tesisleri de rol model nitelikte çalışmalar yürüyor. Yanı sıra güneş enerjisi sistemlerine de yönelim son dönemde rekor seviyede arttı. Çevreci uygulamalarda öncü olma vizyonu ile DOSABSİAD olarak biz de sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Firmalarımızı bilgilendirici nitelikte eğitimler gerçekleştiriyor, alanında uzman kişilerle bir araya geliyor ve görüş alışverişi yapıyoruz. Sektörlerimizde geri dönüşümü önemsiyor ve doğa dostu üretim gerçekleştiriyoruz.
Tüm dünyanın ortak sorunları arasında yer alan sera gazı emisyonlarının azaltılması yolunda yenilenebilir ve temiz enerjiye yönelmemiz büyük önem arz ediyor. Uluslararası standartları da karşılamamızı sağlayacak olan çevreci üretim ilkeleri, iklim değişikliğinin risklerini önlememiz konusunda önemli bir adım olacak. Dış ticaretimizin yüzde 50’sinden fazlasını Avrupa Birliği ülkelerine yaptığımız gerçeğinden yola çıkarak çok güçlü bir uyum sürecine girmemiz şart. Firmaların karbon salımlarını azaltmaları için teşvik edici nitelikte olacak karbon fiyatlaması ve karbon vergilemesi sisteminin oluşturulmasıyla birlikte Bursa, daha da çevreci bir kimliğe bürünecektir. Alternatif enerji kaynaklarının arayışına girmeli ve bu yeni stratejinin gerekliliklerini tereddütsüz yerine getirmeliyiz.
Bursalı sanayiciler olarak gündemimizin ilk maddesi olan Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sürecinde, oyundan geri kalmamak için süratle dönüşmemiz gerektiği gerçeğinin farkında olmalıyız. Üretimde yenilenebilir enerji kaynakları artık vazgeçilmezimiz olmalı. Atık yükünün, her anlamda en aza indirilmesi için çabalamalı ve dünyaya örnek nitelikte projeleri hayata geçirmeliyiz. Bursa, üretimin her alanında başı çeken konumundayken yeşil dönüşüm sürecinin de kalbinin attığı kent olmalıdır.
Yeşil ekonomi kapsamında ticaretin getireceği yeni fırsatlara ve tehditlere karşı hazırlıklı olmalıyız. Bursa sanayisi için Avrupa Yeşil Mutabakatı yol haritası çerçevesinde, dönüşümün getirdiği fırsatlardan yararlanmalı ve süreci yönetmeliyiz. 2050 yılında karbon nötr olma hedefine paralel olarak, üretimde odağa sürdürülebilirliği alıyoruz.
Enerji verimliliğini en üst seviyeye alarak Bursa’nın iklim değişikliği, hammadde yönetimi, atık su yönetimi ve atık yönetimi sağlaması adına verilen destekler doğrultusunda elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğiz.”