Rusya-Ukrayna savaşı, Güneş Enerjisi Santrallerinin (GES) önemini bir kez daha ortaya koydu.
Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaş, başta ABD olmak üzere OPEC ülkelerinin Rusya’dan ham petrol alımını durdurma kararı ile tüm dünyayı etkisi altına aldı. Fosil yakıtlar bakımından dezavantajlı bir ülke konumunda bulunan Türkiye, enerjide dışa bağımlı konumda bulunuyor. Enerjide dışa bağımlılığın önüne geçmek ve sürdürülebilir bir gelecek için yenilenebilir enerji şart. Özellikle son dönemlerde tüm dünyada brent petroldeki fiyatların artışı ile GES’in önemi bir kez daha ortaya çıktı.
Türkiye’nin elektrikteki kurulu gücü 96 bin megavat seviyesinde
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2021 verilerine göre Türkiye’nin elektrikteki kurulu gücü 96 bin megavat seviyesinde. Yenilenebilir enerji santrallerinin kurulu güç içindeki payı ise yüzde 63,5 seviyesine yükseldi. Kurulu güç içindeki en yüksek payı yüzde 32 ile hidrolik alırken, yerli kömür yüzde 12, rüzgar yüzde 9, güneş yüzde 7, jeotermal ve biyokütle yüzde 2 paya sahip. Türkiye; yıllık 2 bin 737 saat, günlük 7,5 saat verimli güneş alıyor. Türkiye, günlük ve yıllık ortalama güneş alımı ile dünyanın önde gelen ülkelerinden biri konumunda.
Teşvikler, KDV istisnası ve %30 vergi indirimi
Türkiye’de 7 bin 800 megavat güneş kurulu gücü bulunuyor. GES’in daha yaygın hale gelmesi gerektiğini ifade eden bakanlık yetkilileri, teşviklerle GES’in daha da büyüyeceği vurgusunda bulunuyorlar. Yeni teşvikler güneş enerjisinden üretilerek şebekeye verilen elektrik ödemelerini artırıyor, bu durum geri ödeme süresini dörtte birden fazla oranda kısaltıyor. Yatırımın ilk maliyetinin kendini geri ödeme süresi bugün için 11 yıl, 2025 yılı itibarıyla 7 yıl ve 2030 yılı itibarıyla ise 4,5 yıl olarak hesaplanıyor. Güneş ve rüzgar enerjisi yatırımcılarına KDV istisnası ve gümrük vergisine ilave olarak yüzde 30 oranında vergi indirimi, 6 yıl boyunca sigorta prim işveren hissesi desteği de sağlanacak. 6 yıl işçi sigortası desteği sektörden tam not alarak ‘güneş enerjisi yatırımlarını teşvik edici bir adım’ olarak niteleniyor. KOSGEB, güneş enerjisi sistemi hibe desteği alanında %50-90 arasında destek veriyor. Toplam 50.000 TL hibe ve 100.000 TL’ye kadar kredi desteği de sunuyor.
Üçay Grup CEO’su Turan Şakacı, yenilenebilir enerji yatırımları ile alakalı olarak büyük yapıların atıl durumdaki çatılarına dikkat çekti. Şakacı, fabrika ve otel gibi büyük yapıların kendi enerjisini üretebileceğini belirtti. “Dünyada gelişen teknolojiler ile birlikte GES ekipmanları üretimi de arttı ve metrekare başına üretim verimliliği oldukça yükseldi. Bu sebeple amortisman süreleri 10 yıldan 4-5 yıla düştü” diyen Şakacı,“Son yıllarda gelişen teknolojilerin verimliliği artırması dünyada ve Türkiye’de güneş ile birlikte rüzgar enerjisini öne çıkarıyor. Ülkemiz popüler yenilenebilir enerji kaynakları olan rüzgar ve güneş özelinde, hem ışınım değerleri hem de aktif rüzgar potansiyeli bakımından Avrupa ülkelerinin çok üstünde verimlilik değerlerine sahiptir.Rakamlar bize Türkiye’nin elektrik enerjisi ihtiyacının tamamını sadece rüzgar ve güneşten sağlayabileceğini söylüyor” ifadesini kullandı.
Yenilenebilir enerji alanında Ar-Ge çalışmaları yürüten Üçay Grup tarafından kurulan GES projesi 1,264 KWp’lık elektrik enerjisi üretebiliyor. Şakacı,geçmiş yıllarda güneş enerjisi santrallerinin boş arazilere kurulduğunu, Yenilenebilir Enerji Kanunu’nda yapılan değişikliklerle atıl alanların kullanılmasının hedeflendiğine dikkat çekti ve şu bilgileri paylaştı: “Büyük yapıların çatıları atıl alan olarak duruyor. Kanunda yapılan değişiklik fabrika, otel, okul ve hastane gibi büyük yapıların çatılarını atıl alan olmaktan çıkarıyor ve elektrik üreten bir tesise dönüştürüyor. Burada amaç büyük yapıların atıl alanları olarak kabul edilen çatıların verimli kullanımı.Önümüzdeki dönem büyük projelerin daha da artmasını bekliyoruz. Devletimiz bu alanda büyük ihaleler gerçekleştiriyor. Konya’da dünyanın en büyük GES’i kuruluyor.”
Dünyada güneş ve rüzgâr enerjisine yönelik sistemleri üreten şirket sayısının artmasının kurulum maliyetlerini düşürdüğüne dikkat çeken Turan Şakacı, geçmiş yıllara göre ekipman üretici sayısında ve üretim teknolojilerinde büyük artış olduğunu belirtti. Bu gelişmenin hem güneş ve rüzgar enerji sistemlerin fiyatlarını düşürdüğünü hem de amortisman sürelerini 10 yıldan 4-5 yıla düşürdüğünü ifade eden Şakacı, “Güneş sistemlerinde verimli panel ömrü 25 yıldır. Bu süreden amortisman süresini çıkardığımızda yaklaşık 20 yıl boyunca elektrik maliyetinin olmadığını görüyoruz” dedi. Son olarak Şakacı,gerek jeopolitik gelişmeler gerekse artan petrol fiyatları nedeniyle enerji maliyetlerinin daha da artacağını, hazırlıklı olabilmemiz için alternatif kaynaklara yönelmemiz gerektiğini, Türkiye için en verimli kaynağın ise GES olduğunun özenle altını çizdi.