Bakanlık, kasım ayında YDİ modeliyle ihaleye çıkardığı, ancak kimseden teklif alamadığı Çandarlı Limanı için yeni bir şartname hazırlıyor. Bakanlık ihale koşullarını daha cazip hale getirecek
Dünyanın en büyük 10 limanı arasında yer alması hedeflenen Çandarlı için açılan ihaleye teklif alamayan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü, ihale için şartnameyi revize ediyor. Dünya'nın haberine göre, Çandarlı-Kuzey Ege Limanı, ilk olarak 1980 yılında Horozgediği'nde NATO limanı projesi olarak üzerinde konuşulmaya başlanan ve 33 yıldır sürekli gündemde olan bir proje. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, yıllardır gündemde olan bu projeyi Türkiye'nin 2023 hedefleri bağlamında ortaya çıkacak ihtiyaca cevap verecek şekilde projelendirdi ve geçtiğimiz ay YİD modeli ile ihaleye çıkarmıştı. Ancak, her fazı 4 milyon TEU olmak üzere, 3 fazda toplam 12 milyon TEU kapasiteye ulaşarak Türkiye'nin en büyük limanı olacak şekilde projelendirilen Çandarlı Limanı ihalesine teklif gelmedi. Bakanlık bunun üzerine yeni bir şartname hazırlamak için kolları sıvadı.
Türkiye'de limancılık konusundaki uzmanlığı ile bilinen Doç. Dr. Ersel Zafer Oral, Çandarlı Limanı ihalesinde, Derince Limanı ihalesi ile aynı dönemde yapılması gibi bir şansızlığın yaşandığını, yatırımcının yük trafiğinin ortasında olan Derince Limanı'nı öncelikli tercih ettiği görüşünde. Oral, “Derince Limanı, çok büyük proje olmaması, yükün tam ortasında olması gibi avantajlar nedeniyle ihalesi çok sayıda yatırımcının ilgisini çekti ve 25 firma ya da konsorsiyum ihale dosyası aldı. Çandarlı'ya yatırım için ise daha ayrıntılı hesap yapılan bir liman oldu” dedi. Çandarlı Limanı'nın Akdeniz, Ege ve Karadeniz bölgelerine çok hakim bir noktada kurulacağı için gelecekte yük bulmakta sıkıntısı olmayacağını ancak şu aşamada planlanan kapasitesini dolduracak yükü bulamayabileceğini belirterek, “Karadeniz, Akdeniz ve Ege bölgelerine en hakim nokta olarak Çandarlı göze çarpıyor. Burası kısa mesafede dağıtım imkanı sunuyor. Burada gelecekte yük bulmak sorun olmaz, her geçen gün önemi artıyor” diye konuştu.
‘Yatırım fazları yükleniciye bırakılsın'
Çandarlı'nın her fazı 4 milyon TEU kapasite olmak üzere 3 fazdan oluştuğunu, ihale şartnamesinde 4 milyon TEU kapasite tamamlandıktan sonra 40 ay içinde yine 4 milyon TEU kapasitesinde olacak ikinci etabı tamamlamasının istendiğini hatırlatan Ersel Zafer Oral, “Burada yatırımcıyı düşündüren konulardan biri olarak limanın kapasite sorunu var. Şu anda Türkiye'nin tüm limanlarında toplamda 7.5 milyon TEU yük elleçlendiği düşünüldüğünde Çandarlı Limanı için ilk etapta öngörülen 4 milyon TEU kapasite bile büyük. 4 milyonTEU için yaklaşık 600 milyon dolar gibi bir yatırım gerekiyor. Bu kapasitenin ilk yıllarda kullanılması mümkün olamayacağından, âtıl bir kapasiteye yol açacaktır. Bu nedenle başlangıçta 1 milyon TEU gibi bir kapasitede inşa edilip, sonra limanda yük artışına paralel bir büyüme olması daha doğru bir planlama olacaktır. Yapılacak liman 10-12 milyon TEU kapasite şartı koymadan yükle paralel büyüyen bir liman olsun. Limanın yatırım fazları yatırımcıya bırakılsın” diye konuştu.
‘Bağlantı yolları düşündürüyor'
Oral, limanın çevre bağlantısını sağlayacak kara ve demir yolu bağlantılarının da yüklenici firmadan istenmesinin de Çandarlı projesinde yatırımcıyı düşündüren ikinci sorun olduğunu kaydetti. Bu durumun doğurduğu finansal ve idari belirsizliklerin ihaleye girilmesini önleyici etkisi olduğuna inandığını ifade eden Oral, “Çandarlı bakir bölge. Demir ve kara yolu bağlantıları ve elektrifikasyonun bölgeye gelmesi pahalı ve zaman alıcı. Güllük Limanı bağlantı yollarının yapılması, limanın yapılmasından daha zor olmuştu. Çandarlı Limanı'nda dalgakıran yerine yol ve altyapı yapılsaydı daha iyi olurdu” dedi.