Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal, “4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası” nedeniyle yaptığı açıklamada, bu sene koronavirüs salgını nedeniyle iş sağlığı ve güvenliğinin çok daha kritik öneme sahip olduğunun altını çizerek “İş sağlığı ve güvenliği, her zaman birinci önceliğimiz ancak salgının etkili olduğu bu günlerde çok daha hayati öneme sahip olduğunu gösterdi. Üretime devam eden ya da önümüzdeki günlerde başlayacak tüm sektörlerde temel iş güvenliği kurallarının yanı sıra koronavirüse karşı önlemlerin de eksiksiz şekilde uygulanması gerekiyor. İstatistiklere göre biliyoruz ki iş kazalarının büyük bölümü insan hatası kaynaklı. Bu nedenle içinden geçtiğimiz bu süreçte her zamankinden iki kat fazla duyarlı ve tedbirli olmak zorundayız” dedi.
İlgili bakanlıklar ve resmi kurumların iş güvenliğinin sağlanmasına yönelik etkili adımlar attığını belirten Şenal, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ‘Yeni Koronavirüs Salgını Kapsamında İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonellerinin İş Yerlerinde Aldıracağı Tedbirler’e ilişkin bir kılavuz yayımladığını, servis araçlarının kullanımı, iş yerine giriş ve çıkışlar, çalışma ortamı, toplantı ve eğitimler, yemekhane ve dinlenme alanlarında iş yerlerinin risk değerlendirmesi yapılarak, sosyal mesafenin gözetilmesi, kişisel hijyene özen gösterme ve kişisel koruyucu donanım gibi tedbirlerin uygulanmasının gözetildiğini hatırlattı. Şenal, çatı sektöründe de iş sağlığı ve güvenliğinin hayati öneme sahip olduğunu, COVID-19 salgınıyla birlikte bu riske yönelik önlemlerin alındığını söyledi.
Çatı sektöründe iş güvenliği kurallarının vazgeçilmez ve temel öncelik olduğunu belirten Şenal, şöyle devam etti:
“2012 yılında yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile iş kazaları hakkında kapsamlı bir düzenleme getirilmiştir. Bununla birlikte şantiyelerde İSG uzmanları vasıtasıyla kazaları önlemeye yönelik eğitim çalışmaları da devreye girmiştir. Ancak maalesef iş kazalarında önemli bir azalmanın olmaması, ölüm ve ciddi yaralanma ile sonuçlanan kazaların devam etmesi, uygulanan kanun ve düzenlemelerin, şantiyede alınan tedbirlerin yeterli olamadığını göstermektedir. Bu doğrultuda, uygulanan yasal tedbirlerin ötesinde daha kapsamlı teorik ve pratik eğitimlerle, sektörde yer alan tüm tarafları kapsayacak şekilde farkındalık artırıcı uygulamalara geçilmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Çatılarda çalışacak kişilerin yüksekte çalışma ve iş güvenliği konularında eğitimleri ve sertifikaları olmalı. Böylece çatı ustalarının yeni teknolojilere uyum sağlamaları, mesleki bilgi ve tecrübelerini geliştirmeleri mümkün olur. İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin meslek içine yayılması ve bu konudaki bilinç düzeyinin, işverenler ve çalışanlarla sınırlı kalmayıp sektöre hizmet veren tüm taraflar ve çalışan ailelerini de içerecek biçimde artırılması sağlanmalıdır.”
İlk sırada yüksekten düşme vakaları yer alıyor
İnşaat sektöründe meydana gelen kazaların ilk sırasında “yüksekten düşme” vakalarının yer aldığını kaydeden Şenal, malzeme düşmesi ve malzeme sıçramasının ise çok yaşanan diğer kazalar olduğunu söyledi. Bir yapının çatısı, konum itibariyle “yüksekten düşme” riskinin en fazla olduğu bölüm olması nedeniyle, en yoğun hassasiyetin çatı uygulamalarına gösterilmesi gerektiğini ifade etti.
İş sağlığı ve güvenliği konusunda işverenlere büyük görev düştüğünü söyleyen Şenal, “6331 Sayılı Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu, bünyesinde sadece bir çalışanı dahi olsa tüm işverenleri ilgilendiriyor, işverene birçok yükümlülük getiriyor ve ağır cezai yaptırımlar öngörüyor“ dedi. Şenal, iş sağlığı ve güvenliği açısından örnek bir uygulamada olması gerekenleri şöyle sıraladı:
- İş yerinde iş güvenliği uzmanları ve iş yeri hekimleri bulunmalı,
- İş yerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları oluşturulmalı,
- İş yerlerinde risk değerlendirmesi yapılmış ve güncelleniyor olmalı,
- Çalışanlar işe başlamadan önce sağlık taramasından geçmeli,
- Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan çatı işlerinde çalışacaklar yaptıkları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu almalı,
- İş yerleri acil durumlara karşı hazırlık koruma ve pasif (toplu koruma) emniyet tedbirleri alınmalı,
- Çalışanların işlerine uygun emniyet donanımları bulunmalı, acil durum planı hazırlanmalı,
- Çalışan alanlarda aktif kişisel uygun emniyet donanımları bulunmalı.