Konut sigortası ve DASK’ı, “Evinizi koruyan iki temel sigorta” olarak tanımlayan Gayrimenkul Hukuku Uzmanı Avukat Mehmet Aslan, ülkemizde DASK’lı konut sayısının her geçen gün artarken, doğu illerinde DASK konusunda henüz yerince farkındalık oluşmadığını vurguladı. Mehmet Aslan, “Deprem korkusunu yaşayan Yalova, DASK’ta yüzde 86,1 ile ilk sırada yer alıyor. Sıralamanın sonunda ise yüzde 10.4 ile Hakkâri bulunuyor. Uzmanlara göre Doğu Fayı uyandı. Çok acil önlem alınması gerekiyor” diye belirtti.
Konut sigortasının yapıları çok sayıda duruma karşı, DASK’ın ise sadece depreme karşı koruyucu bir işlevi olduğuna değinen Gayrimenkul Hukuku Uzmanı Avukat Mehmet Aslan, konut sigortasının bir tercih meselesi, DASK’ın ise zorunlu deprem sigortası olduğunu hatırlattı. Mehmet Aslan, her iki sigorta türünü tüm yönleriyle ele alan bir yol haritası sundu.
Tercih mi? Zorunluluk mu?
Konut sigortası; binaları yıkılma, hırsızlık, terör ve kaza gibi günlük hayatta karşılaşma olasılığı yüksek olan riskleri, sigortalı lehine teminat altına almaktadır. Zorunlu Deprem Sigortası yani DASK, deprem ve buna bağlı felaketler karşısında tapulu ev ve işleriyle, bunlara ait meskenlerin gördüğü zararı karşılamayı amaçlar. Yani DASK, depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçede belirtilen limitler dâhilinde nakit olarak karşılar. Konut sigortası tercihe bağlıdır ama DASK iptal ettirilemez.
Birbirinin “olmazsa olmazı”
DASK’ın azami teminat tutarının her yıl inşaat maliyetlerindeki artışa göre belirlendiğini kaydeden Mehmet Aslan,“Bu yıl için bu teminat tutarı, 240 bin TL olarak belirlenmiştir. Konut sigortasının teminat limiti ise kişinin tercihine bağlı olarak yaptırılan poliçe ile belirlenmektedir. Eğer oluşan hasar DASK poliçesini aşacak kadar büyükse, bu noktada konut sigortası devreye girer ve DASK’ı aşan zararları karşılar. Bu nedenle DASK ve konut sigortası birbirinin ‘olmazsa olmazı’dır” diye belirtiyor.
DASK priminin deprem riski taşıyan bölgelere göre değişiklik gösterdiğini kaydeden Mehmet Aslan, bölgelere göre değişen pirim ücretlerini şöyle özetledi:
2020’de DASK Ücretleri
- Birinci bölge 110 TL’den
- İkinci bölge 80 TL’den
- Üçüncü bölge 60 TL’den
- Dördüncü bölge 50 TL’den ve
- Beşinci bölge 40 TL’den az olmayacak.
Tarife ücretlerinin mülkün ruhsat yılına, kat sayısına göre de değişkenlik gösterdiğini belirten Mehmet Aslan, konuya şu sözlerle açıklık getirdi:
Kat sayısı ve ruhsata göre tarife
“Taşınmaz mülkün inşaat ruhsat yılı, 2000 ve öncesi olan ile zemin üstü kat sayısı 8 ve üzeri olan binalarda tarife ücreti yüzde 10 artırılır. Zemin üstü toplam kat sayısı 3 veya daha az olan binalarda ise yüzde 10 indirilir. Kat sayısı hesabına zemin kat ve altında kalan bodrum katlar ise dâhil edilmez. Bu esaslara göre yapılan hesaplama sonucunda DASK bedeli, yaklaşık olarak 40 TL ile 150 TL arasındadır. Poliçe süresinin sonunda sigortayı en geç 30 gün içinde yenileyenler için ise tarife fiyatları üzerinden yüzde 10 indirim uygulanır.”
Binalarda hangi bölümler DASK teminatı kapsamında?
- Tamamen ya da kısmen dahi zarar görmüş taşınmazlar
- Temeller, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe duvarları, istinat duvarlar, tavan ve tabanlar, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar, bacalar
- Yapının yukarıdakilerle benzer nitelikteki tamamlayıcı bölümleri.
DASK’ın teminatı dışındakiler neler?
Enkaz kaldırma masrafları, kar kaybı, iş durması, kira mahrumiyeti, alternatif ikametgah ve işyeri masrafları, mali sorumluluklar ve benzeri başkaca ileri sürülebilecek diğer bütün dolaylı zararlar, her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri, tüm bedeni zararlar ve vefat, manevi tazminat talepleri, deprem ve deprem sonucu oluşan yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının dışında kalan hasarlar, depremden bağımsız olarak, binanın kendi kusurlu yapısı nedeniyle zamanla oluşmuş zararlar