Depremin ardından Türkiye’de en çok yapılan Google araması “deprem“ olurken; Ne Zaman? – Nerede? – Kaç Şiddetinde…arama ve okumaları patladı!
Google’a göre çadır aramaları 5 yılın zirvesine çıktı. Elektronik ticaret sitelerinde çadır, uyku tulumu, deprem sensörü, düdük ve el feneri aramalarının yüzlerce kat arttığı belirtiliyor.
Deprem sonrası; gayrimenkul sektöründe “konut“ yönelimi kendini belli ederken “ticari“ tercihlerin zaman alacağı hissediliyor.
Deprem sonrasında proje tanıtım ve satış ofisleri uzun bir aradan sonra “yerli müşterilerin ziyaretlerine“ ev sahipliği yapmaya başlıyor.
Proje tarama verilerimize göre İstanbul genelinde; deprem bölgesinin etkisi ile ziyaretlerde aslan payını İstanbul Avrupa yakası alıyor.
Proje Tanıtım ve Satış ofislerinde “müstakil villa“ trendlerini “az katlı yatay yerleşim döngüleri“ izliyor.
Olası tsunami etkisi ve yapı stoğunun niteliksizliğinden kaynaklı sahil aksından içlere yönelim başlıyor.
Genel veriler 10 kat üzerindeki blok yapılarından; yatay yerleşim ve villaya yönelimin olduğunu gösteriyor.
Hedef kitle sınıflamasında yaş ortalamasının 99 depremini yaşamış 40 yaş üstü ailelerden oluşması; geçmişin etkisini gösterir nitelikte oluyor.
Ziyaret ve aramalarda Hava yolları personelleri açık ara ön planda yer aldığı gözleniyor. Özellikle pilotlarda; aklım evde kalmasın yaklaşımları ön plana çıkıyor.
Pilotları; Hekim/Doktorlar izlemeye başlıyor.
Müstakil Villa – Villa dışında ilginin 3 ve 4 odalı yapılar üzerinde yoğunlaştığı gözleniyor. Bu durum; bize önümüzdeki dönemde yatırım alınlarından “aile yaşam“ alımlarına yönelimin olacağını gösteriyor.
Villa trendlerine yönelimde; kısıtlı sayıdaki projeler tercih sebebi olurken, ağırlığın hemen teslime yönelik olarak 2. El pazarına yöneldiği belirleniyor.
Emlakdream aracılığı ile proje geliştirici/müteahhitlere sesleniyorum; depremin korku endeksi, düşen mortgage/konut kredi faizleri yerli potansiyellerde yönün yukarı olduğunu gösteriyor.
Bu dönemde; projeler kadar “teknik tanıtımlar“ önem kazanmalı… Proje tanıtım ve satış ofisleri kendilerini bu yönde eğitmelidir.
Olası Büyük Marmara Depreminde sona yaklaşıldığının belirtildiği bu dönemde; İstanbul’un geri göç vermesini ve İstanbul’dan kaçışların – terk edişlerin başlayacağını öngörüyorum.
Bilge ÖZDEMİR