30 ekim cuma günü İzmir’in Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem sonrası binaların hasar tespitine yönelik işlemlerin nasıl yürütüldüğüne ilişkin sürecin nasıl olacağı, yeniden gündeme geldi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünce, mimar ve mühendislerden oluşan teknik heyet, sel, heyelan, deprem gibi afetler sonrası afetin binaya verdiği hasarı, dünyanın her yerinde olduğu gibi gözlemsel olarak değerlendiriyor, sınıflandırılmasına yönelik hasar tespit işlemlerini yürütüyor.
Vatandaşların hasar tespit çalışmasının yapılması için herhangi bir kuruma başvurması gerekmiyor.
600 ekip çalışma yürütecek
İzmir depremi sonrası da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından oluşturulan 2’şer kişilik yaklaşık 600 ekip, öncelikle Bayraklı, Bornova ve Seferihisar’da hasar tespit çalışmaları yapacak. Diğer ilçelerde ise Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) kriz merkezine bağlı 17 irtibat bürosuna yapılacak başvurular sonrasında hasat tespit çalışmaları yürütülecek.
Hasar tespit çalışmalarında hastaneler, okullar ve kamu kurumları, öncelik verilen binalar arasında yer alıyor.
Vatandaşlardan, evlerinde yıkılma riski yoksa ekiplerin gelmesini beklemeleri isteniyor. Hasar tespit çalışması yapılan evlerde, artçı sarsıntılar nedeniyle artan bir hasar durumu varsa vatandaşların, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine, AFAD’ın kurduğu kriz merkezine, valiliğe, kaymakamlıklara başvurarak, bilgi vermesi öneriliyor.
Elazığ depremi sonrası hasar tespit çalışmalarını 10 gün içinde tamamlayan Bakanlık, İzmir’de de hasar tespit çalışmalarını en kısa sürede bitirmeyi hedefliyor.
Hasar tespitinin tamamlanmasının ardından binalarla ilgili süreç hemen başlayacak.
Bakanlık tarafından afet sonrası binalarda oluşan durum, “hasarsız”, “az hasarlı”, “orta hasarlı”, “ağır hasarlı” ve “acil yıkılacak” binalar şeklinde sıralanıyor.
Buna göre, deprem nedeniyle herhangi bir hasar meydana gelmeyen binalar “hasarsız”, deprem nedeniyle binanın boyasında, sıvalarında ve duvarlarında oluşan ince çatlaklar ile duvarlardan düşen sıvaların olduğu binalar ise “az hasarlı” binalar olarak değerlendirilerek, bu iki durumda binanın kullanılmasında bir sakınca görülmüyor.
Deprem nedeniyle binanın duvarlarındaki yarıklar ile taşıyıcı elemanlardaki ince çatlakların olduğu binalar ise “orta hasarlı binalar” olarak değerlendiriyor. Orta hasarlı yapıda taşıma gücündeki azalma giderilmeden (yapı onarılmadan) ya da güçlendirilmeden yapının kullanılmaması öneriliyor, ancak eşyaların tahliyesi gerçekleştirilebiliyor.
Kaynak: TRT Haber