Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın yapmış olduğu projelerde artık dar gelirli ve yoksullar tarafından kullanması halinde bağımsız bölümlerde kamu dar gelirli veya yoksul vatandaşı borçlandırmak yerine gayrimenkulüne ortak olma modelini getiriyor.
Örneğin kamu bir bedelle size gayrimenkul yaptı, sizin orada bir arsanız var ve sonuçta sizin taşınmazınıza; arsanız olduğu için, arsanızda da eviniz olduğu için ortak olacak. Bu oran; katkı payının değerine, niteliğine, taşınmazın değerine göre değişecek. Bu noktadaki ortaklığını kamu sizden bir borçlandırıcı işlem olarak istemiyecek ve size diyecek ki “sen burada ölene kadar kalabilirsin. Ben sana vermiş olduğum parayı geri istemediğim gibi senin burada oturmanı kabul ediyorum” diyecek ve bu kapsamda kişi devam eden süreçte devlete olan borcunu öderse devlet oradaki hissesinden çıkacak. İkincisi, vatandaşa ölene kadar oturma hakkı tanınacak ve bu hak ölümle sona erdirilecek. Vefat ettikten sonra mirasçılar da eğer bu hakkı kullanmak isterlerse kullanmaya devam edecekler ama mirasçılar eğer gayrimenkulü satmak ve burdan çıkmak isterlerse kamu, değeri oranında kendi payını alacak.
Dar gelirli ve yoksul vatandaşlar bugüne kadar borçlandırılıyor, bu borçların ödenmesi konusunda süreç genelde uzuyor, uzama sürecinde de mevcut kişilerin evlerini geri alma veya icra-haciz gibi işlemler yapılıyordu. Şimdi kamu bunu yapmıyor ve diyorki Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kapsamında bir proje yapıyorsam senin taşınmazına ortak oluyorum, ortak olduğum nispette de sana oturma hakkı tanıyorum, bu parayı hemen istemiyorum.”
Bunun için dar gelirli ve yoksul vatandaş olması gerekiyor. Bunun da kriterleri; Türkiye sınırları içinde 1’den fazla gayrimenkulü olmayacak. Muhtemelen bir de hanehalkı gelir seviyesi kıstası konacaktır.
(Kaynak: Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz’ın NTV ekranlarında yaptığı açıklama)