Mobil telefon ve akıllı cihazların hızla yaygınlaşması, artık bilgiye 7 gün 24 saat ulaşılabilen bir dünyanın kapılarını ardına kadar açtı. Geçmişte en büyük haber kaynağı olan radyo, 50 milyon kullanıcıya tam 38 yılda, televizyon ise 13 yılda ulaşmış iken, internette bu süre 4 yıla, iPod’ta ise 3 yıla düştü. Bugün tüm dünyada 1 milyara yakın insan her gün bilgi almak ya da eğlenmek amacıyla Facebook’a giriyor. YouTube, şu anda dünyadaki en geniş ikinci arama motoru. Wikipedia’da ise 34 milyondan fazla başlık var. İsteyen herkes cebindeki küçük bir telefon yardımıyla istediği bilgiyi bulabiliyor ya da dilediği içeriği oluşturabiliyor.
Dijital dönüşüm bir yandan tüketicilere daha kolay ve etkili şekilde ulaşılabilmesini sağlarken diğer yandan işleri epey de zorlaştırdı. Tüketici ile pazarlama uzmanlarının ilişkilerinin tamamen değişmek üzere olduğunu söylersek yanlış olmaz! Hemen hemen tüm sektörlerde olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de pazarlamanın kuralları değişti. Bu değişimin odak noktasında da dijital dönüşüm var. Dijital dünyanın hızına ayak uyduran, rekabet içinde olan firmalar yeni pazarlama yöntemlerine adapte olarak ayakta kalabiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı konut satış istatistiklerine göre, Türkiye genelinde konut satışları 2016 Ekim ayında, 2015 yılı aynı ayına göre %25,1 oranında artarak 130.274 oldu. Gayrimenkul proje lansmalarının da devam ettiği bu dönemde markalar pazarlama stratejilerini gözden geçiriyor ve sosyal medya ağları (Facebook, Google Plus, LinkedIn, Twitter, Instagram) satışları ve görünürlüğü artırmak için en çok kullanılan yollardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Güvenilir bilgiyi arayan ve aradığına en kolay yoldan ulaşmak isteyen hedef kitleye, doğru içeriği sunmak, dijital dünyanın hızına ve yeniliklerine ayak uydurmak artık kaçınılmaz.
Dünya üzerindeki işletmelerin %63’ünün daha iyi topluluk yönetimi yapmak için çözüm arayışında olduğu tahmin ediliyor. Birçok işletme sosyal medyada, müşterisine güven oluşturacak değerde içerikleri sunmuyor ya da dijitalin gerektirdiği hızda davranmıyor. Bugün dijital dönüşümü gerçekleştirmeyi hedefleyen şirketler, bütünleşik yaklaşımla hazırlanan projelere imza atmak; zihinlerdeki marka algısını olumlu yönde geliştirecek bir anlayışla ilgi çekici, akılda kalıcı, marka değerini artıran içerikler üretmek zorunda. Dijital pazarın bu potansiyelini gören firmalar fark yaratacak.
Aslında dijitalin müşteri ve markayı birbirine yakınlaştırması, aradaki sınırları ortadan kaldırması bugüne kadar ele geçmeyen birçok fırsatı da kurumların ve profesyonellerin önüne sermiş durumda. İşte bu noktada önemli olan markaların bu değişime ayak uydurabilmeleri, hatta önüne geçebilmeleri. Markalar bunu başarabildikleri takdirde sürdürülebilirliklerini koruyabilecekler.