Temmuz ayı ile birlikte, İstanbul’daki proje satışları yarı yarıya düşerken, projelerdeki yabancı satışı payı bir önceki aya göre önemli oranda azalmış, dörtte bir seviyelerine gerilemiştir.
Ağustos ayı TÜİK verileri açıklanmamasına rağmen yönün aşağıya doğru olması beklentisi vardır.
Global pazarda lider koltuğuna son 4 aydır yerleşen; RUSYA ve 2.’lik koltuğuna gerileyen İRAN öngörüleri pazarı şekillendirmektedir.
Bu veriler Pazar yönünün aşağıya doğru devam etme beklentisini aşağıdaki sebeplerden dolayı güçlendirmektedir:
Kendine yeni pozisyon arayan Rusya pazarı:
Avrupa’dan kopan ve dışlanan Rusya pazarı İçin ticari çözüm rolünü Türkiye ve TC pasaport vatandaşlığı oluşturmuştu.
Son 4 aydır çok hızlı karar veren ve kısa sürede ödemesini tamamlayan Rus müşteri yapısı İle karşı karşıydık.
Ancak, Rusya’nın Avrupa’yı enerji silahı ile belli bir noktaya getirerek, ambargoların gevşemesini uman Rus talebinin Türkiye yerine Avrupa’da gayrimenkul almayı tercih edeceği belirtilmektedir.
Bu beklenti, Satışların yavaşlamasına ve süreçlerin uzamasına vesile olabilecektir.
Eli güçlenmekte olan İran:
4 aydır Gayrimenkul talebinde 1’lik koltuğunu Rusya’ya kaptıran, uzun yıllardır İlk üç arasında yer alan İran Gayrimenkul talebi, ilk üç içindeki istikrarını devam ettirecektir.
Çünkü, Dünya’nın farklı noktalarındaki İranlıların ve İran’da yaşayanların Türkiye’de Gayrimenkul alımı artık bir MODA seviyesindedir.
Ancak; İran’da ise, Uluslararası pazarda İran’ın ambargoların kalkması/gevşemesine yönelik beklentileri Iran para biriminin güçlenmesini sağlamaktadır.
Bu beklentiyi satın alan İranlılar, bu süreçte gayrimenkul satın alımını yavaşlatmaktadır.
Bu doğrultuda; İranlı Gayrimenkul pazar talebi önce vatandaşlık sonra güçlenen Para birimleri ile vadeli satın alım opsiyonunu değerlendirmeye yönelmektedir.
Körfez Ülkeleri ve Arap Yarım Adası ;
Son dönemde güçlenen uluslar arası ilişkiler yönü “hasret ve istek“ boyutunda Türkiye’ye çevirmektedir.
Ancak, Gayrimenkul talebinin satışa dönüşme sürecinin seçim sonuçlarına bağlı olabileceği izlenmektedir.
Körfez ve Arap Yarım Adası, bugünden Türkiye’ de seçim atmosferini satın almaya başlamaktadır.
Özellikle 2023 ile birlikte seçim sonuçları belli oluncaya kadar, Türkiye’ de olası iktidar değişikliğine karşı bekle – gör politikasına geçiş olması öngörülmektedir.
Avrupalı Talep;
Avrupa’nın yaşadığı enerji krizinin Türk Gayrimenkul pazarında özellikle Projeden Gayrimenkul alımına yönelik satın alımda bulunması beklenmemektedir.
Ancak, konaklamaya yönelik kiralama ve uzun süreli otel konaklaması öngörülebilecektir.
SONUÇ OLARAK: Genel Yabancı pazarında; 1/3 oranında ziyaretçi ve ilgide azalma olduğu gözlenmektedir.
Tüm bu öngörüler ışığında; yıl sonuna kadar yabancı talebin çeşitlendirilmesi – cazip koşullar oluşturulması masaya yatırılmalıdır.
Çünkü; Dünya ve Türkiye’de siyaset – uluslararası ilişkiler 1 ayda 180 derece değişmekte, değişebilmektedir.
Olası Covid-19’ un Sonbahar tehditleri, Türkiye’de Yükselen Mortgage faiz oranları, olası global – Avrupa kriz senaryoları, Türkiye’de kredibilite problemleri ile son aylarda; yönünü ağırlıklı olarak yabancıya çeviren Gayrimenkul projelerinde problemler oluşturabilecektir.