Türkiye'nin önde gelen iş adamlarından Üründül Grubu Yönetim Kurulu Başkanı H. Sedat Üründül, başta ailesi ve Üründül Grubu olmak üzere iş ve spor dünyasının önde gelen isimleriyle son yolculuğuna uğurlandı.
Mihenk taşlarında imzası var
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne hayat veren Atatürk Barajı başta olmak üzere altyapı ve müteahhitlik sektörü adına Türkiye’de mihenk taşı olmuş İstanbul Harbiye Radyoevi, İstanbul Opera Binası (Atatürk Kültür Merkezi), İstanbul Haydarpaşa Silosu ve İzmir Alsancak Silosu’nunyanısıra pek çok fabrika, soğuk hava deposu, tahıl silosu, karayolu, demiryolu, tünel, köprü, liman, konut, iş merkezi, hastane, kanalizasyon, baraj, hidroelektrik santrali, sulama kanalı, askeri füze rampaları ve radar tesisleri gibi projelerde imzası bulunan ve Türk Ytong ile TAB Gıda Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi H. Sedat Üründül vefat etti. Başsağlığı dileklerini oğlu Ömer Üründülve ailesi kabul etti.
Sevenleri son yolculuğuna uğurladı
Cenaze törenine Şarık Tara, Murat Haznedar, Orhan Keçeli, Mehmet Ağar, Bülent Demiren, Sinan Tara, Kamuran Okyar, Erhan Kurdoğlu, Korhan Kurdoğlu, Yılmaz Vural, Şanşal Büyüka, Kadir İnanır, Gülsüm Sağlamer, Mehmet Karaca, Muhammed Şahin, Lütfi Arıboğan, Levent Bıçakçı, Senes Erzik, Mahmut Uslu, Rıdvan Dilmen, Harun Erdenay ve Fatih Terim gibi iş, spor ve eğitim dünyasının önde gelen isimleri katıldı.
6 Ocak Çarşamba günü Teşvikiye Camii’nde kılınan öğle namazını müteakip cenaze namazının ardından Zincirlikuyu’daki aile mezarlığına defnedilen Üründül’ü binler uğurladı.
Türk müteahhitlik tarihinde ilkleri gerçekleştirdi.
Türkiye’nin önde gelen gruplarından Üründül Grubu’nun ve Atatürk barajı Konsorsiyumu Ata İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Halil Sedat Üründül inşaat mühendisi olarak başladığı iş hayatında Türkiye Cumhuriyeti inşaat tarihinde sembol haline gelmiş projeleri gerçekleştirdi.
Geçmişi bugüne taşıyan eserler
Hiç kuşkusuz 1919 yılından bugüne Sedat Üründül’ün kişisel tarihi Türkiye Cumhuriyeti’ninde tarihi oldu. Geçmişimizi bugüne taşıyan önemli binaları, köprüleri, yolları, fabrikaları, enerji santrallerinin yanısıra Türkiye’nin en büyük dünyanın dördüncü büyük barajı olan Atatürk Barajı’nın üç kadim ortağından biriolarak Ata İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Yokluklar içinden geçen bir ülkenin yeniden ayağa kalkma macerasının tam ortasında, Sedat Üründül’ün azmi, kararlılığı, aklı, memleket sevdasıyla şekillenen bir başarının ışığı vardı. Ve bu ışık kendilerinden sonra yetişen nice gencin de yolunu aydınlattı.
Herkesin hayatını yaşanılır kılmış sessiz kahraman
Genç nesiller için rehber niteliği taşıyan ve iş yaşamının aile ve okul yaşamıyla harmanlanarak aktarıldığı “İtibar ve İtimat” adlı biyografi kitabında İTÜ’yle beslenmiş yüksek bilgisi, bütünü gören gözleri, zekâsı bir yana, arı gibi çalışkanlığı, yönetim bilgisi, derin bir insanlık duygusu, kararlılığı, destekleyiciliği, pozitif bakışı, bilime, ülkesine, kendisine, canlı olana duyduğu güven ve inançla Türkiye Cumhuriyeti’nin inşasında var olmuş, eserleriyle Türkiye’yi sarıp sarmalamış, çoluk çocuk genç yaşlı herkesin hayatını yaşanılır kılmış bir sessiz kahraman oldu.
İş dünyasında ve özellikle de mühendislik çerçevesinde üzerine çok konuşulacak büyük işleri ardında bırakan çok özgün bir isim olan Sedat Üründül’ün de liderliğiyle edindiği saygınlığın izi çok derinlikli bir biçimde yol gösterdi genç nesile. İTÜ Vakfı’nın dağıtımını üstlendiği kitabında Sedat Üründül’ün yaşadıklarına tanıklık etmeye çalışırken özel hayatına ait güzel ayrıntılarda duygulanmamak, heyecanlanmamak ve çalışma hayatına ait nice atılımın içindeki bilgiye ve deneyime, sağduyuya, zekânın inceliklerine hayran olmamak elde değil.
''Bize kâr değil, Atatürk Barajı’nın yapım şerefi yeter''
ATA İnşaat; baraj inşaatı, HES ve altyapı projeleri kapsamında geniş kapasite ve deneyime sahip ‘Palet İnşaat, Seri İnşaat ve Enerji- Su İnşaat’ firmalarının katılımı ile 24 Ekim 1983 tarihinde kuruldu. Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin (HES) uluslararası ihaleye katılması ve yürütülmesi için başlatılan bu ortak girişim çok sayıda uluslararası tanınmış müteahhidin de ilgisini çekti ve uluslararası basında da geniş yer aldı.
26 Ağustos 1983’te Ata İnşaat Limited Şirketi olarak Atatürk Barajı ve HES projesi ihalesi kazanılarak diğer katılımcıların, “en az bir yabancı yüklenicinin olması gerekliliği” gibi kaygılarının aksine yalnızca Türk müteahhitlerinden oluşturuldu. İhaleyi alarak, henüz işin başında devlete neredeyse yeni bir baraj yapılabilecek 80 milyar lira daha kazandıran Ata İnşaat Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Üründül şöyle diyecektir “Biz, ne iş aldıksa ihtilafsız başarmış, tecrübe sahibi üç Türk şirketinden doğmuş tek yürek olarak Atatürk Barajı’nın yapımını ticari amaç gütmeden üstleniyoruz. Bize kâr değil, Atatürk Barajı’nın yapım şerefi yeter. “
2400 MW kapasiteli ve 11000 kişilik personeliyle Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santrali, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) içerisindeki en önemli projelerden biri olduğu gibi aynı zamanda da uluslararası inşaat yayınlarında yer alan dünyanın en büyük Barajı ve HES projelerinden biri oldu.
Ana sözleşmede bitirme süresi 10 yıl olarak tanımlanmasına rağmen dönemin Barajlar Dairesi Başkanı’nın “Bu işi 10 sene değil 15 senede bitirirseniz bile müteşekkir oluruz” dedi. Sedat Üründül’ünise cevabı gecikmedi “ Bu bir prestij projesidir, sorumluluğumuza müdrikiz.” Zira baraj inşaatı süresinden 18 ay önce bitirilerek bir rekora imza atıldı.Getirdiği teknolojik yenilikler ve yarattığı güvenle Türk Mühendisliğinin ufkunu genişleten ve bölgede hayat standardını yükselterek bölgeye ‘bereketli hilal’ dedirten projenin 18 ay önce bitirilmesinin Türkiye ekonomisine katkısı ise sadece yıllık gelir artışları ile değil, baraj maliyetlerini de düşürmesi ve gayri safi milli hasılaya katkıları ile ölçüldü. Sedat Üründül bu başarıyı şöyle açıkladı. “Çalışanlarımıza saygı duyduk ve Türkiye’nin kalkınması için kollarımızı sıvadık.”
Bir insan için, hayalini kurduğu, günlerce emek verdikten sonra gerçekleştirdiği projenin mutluluğunu yaşaması gibi Sedat Bey de her aşamasını planlayıp, ekibiyle birlikte günlerce-gecelerce çalışıp ortaya çıkardığı bu eşsiz eserin onurunu duydu. Baraj çevresinde gerçekleştirilen her sosyal faaliyet, her sportif etkinlik, her ekonomik girişim Sedat Bey’in duyduğu mutluluğu artırdı. Ne zaman Atatürk Barajı’ndan söz edilse bir gülümseme yerleştiyüzüne. Çünkü insanlara iş sahası açmanın, ekonomiye katkıda bulunmanın mutluluğuyla iç içe, bambaşka bir mutluluk da yaşadı. Yokluklar içinde bir Türkiye’den dünyanın en büyük dördüncü barajını inşa edebilecek derecede üstün niteliklere sahip, kendisi gibi memlekete hizmet sevdasıyla dolu gençler yetiştirmiş bir Türkiye’ye geçişin “mühendisleri” arasında yer almak da onun için benzersiz bir gurur kaynağı oldu.
Yakasından çıkarmadığı iki rozet: Türk Ytong ve İTÜ
Isı yalıtımı, deprem dayanımı ve çevre dostu ürünler üreterek 1963’te bu yana Alman Ytong firmasıyla faaliyetlerini yürüten Türk Ytong’un 1992 yılında büyük hissedarı olan Sedat Üründül, Ytong’un başarısında gizli kahraman olarak addedildi.
Aynı şekilde,İTÜ’ye olan bağlılığı ve eğitim hayatına düşkünlüğünü İTÜ Geliştirme Vakfı Kurucu Üyesi ve Başkanlığını üstlenerek ve eşi anısına Maslak Kampüsü’ndeki Verda Üründül Kız Öğrenci Yurdu'nu yaptırmak gibiİTÜ’nün kendisine kattığı değeri maddi ve manevi katkılarıyla her fırsatta gösteren Üründül’üİTÜ 1996 yılında fahri doktoralık unvanıyla onurlandırdı ve daha sonra ismi anaokuluna ve çevre mühendisliği çevre laboratuvarına verdi.
Dolayısıyla bu iki rozeti her ne kadar yakasında taşısa da aslında bütün manevi anlamlarıyla bu iki isim onun kalbinde yer aldı. İTÜ Rozeti, İTÜ’ye bir gönül borcu oldu. Ytong rozeti ise Türkiye’nin dünyaya açılan penceresini ifade etti.
'İtibar ve itimat kelimeleri babamı çok iyi anlatır'
Sedat Üründül’ün biyografi kitabında oğlu Ömer Üründül babasını şöyle tanımladı:‘İtibar’ ve ‘itimat’ kelimeleri babamı çok iyi anlatır. Sedat Üründül benim babamdır ama çevresindeki herkesin ağabeyidir. Kimsenin fark etmediğini görmediğini babam görür.”