Gayrimenkul uzmanlarının 2017’ye girerken yaptıkları, “Özellikle yenilenme gerektiren ve mevcut yatırım talebi emlak sektörünü canlı tutacak” değerlendirmesini isabetli buluyorum. Sektörü mevcut yapısını koruma kaygısından kurtaracak olan tek ilaç dönüşüme odaklanmaları olacaktır. Tabi ki önceliği değişime değil dönüşüme vermek gerekiyor. Köyden kente göçün devam etmesi, depreme karşı dayanıksız binaların varlığı ve ulaşılabilir rakamlarla yeni konut talebinin varlığı kentsel dönüşüme niyetli olan her şirketin iştahını kabartıyor. Ancak her nedense yasal düzenlemeler konusunda aynı iştahın yıllardır ertelendiğini gördük. Umarım, 16 Nisan’dan sonra kimsenin bahanesi kalmaz ve 2017 sistemlerin tam oturduğu, kuralların benimsendiği bir kazanç yılına dönüşür. Dönüşüm işi, yerinden değişimle karıştırılmadan kente kimlik katacak dinamikler göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Dahası hiç kimsenin “benim tek başına yapmakta zorlandığım zor bir iş’’ dememesi için kollektif çalışmaya başlamak için kolları vakit geçirilmeden sıvayıp yola koyulma zamanıdır. Bu konuda KONUTDER Başkanı Altan Elmas’ın kamuoyuna yaptığı kentsel dönüşüme odaklanalım çağrısı, sektör için şans olurken bu iştahı kesmemek lazım. Zira, ‘’Bizler gayrimenkul sektörü olarak ve sektörün önemli bir oyuncusu olan bir marka olarak sorumluluğumuzun farkındayız’ diyen Ege Yapı’nın patronu İnanç Kabadayı’nın yatırım değeri 2.5 milyarı bulan 8 projeyi hayata geçirme kararlılığının altında da kentsel dönüşümün sektöre katacağı ivmenin büyük rolü var. Kabadayı’nın milyarlık yatırım girişimi sadece bir örnek.Öte yandan SUR YAPI, ARTAŞ, AŞÇIOĞLU, DAP, İNVEST, AK YAPI, BAYSAŞ gibi önde gelen firmaların patronları milyarlık projeleri telaffuz ederken, dönüşümün bir ilaç olduğunu biliyorlar. Teşhisi konmuş olan hastalığın ilacı belli iken ülke ekonomisine daha fazla katma değer oluşturmak istiyorsak, ‘yok mu bana daha fazlası’ beklentilerinden vazgeçip, her yönüyle daha yaşanılabilir bir şehrin inşası için çabalamalıyız. Yoksa depremin ayak sesleri yanı başımızda iken yarınlar hepimizi için çok geç olacak.