468 kilometrekarelik yüzölçümü, 150 kilometre kıyı uzunluğu ve 14 metre ortalama derinliğiyle Türkiye’nin en büyük tatlı su gölleri arasında ikinci sırada yer alan Isparta’nın Eğirdir ilçesi sınırları içindeki Eğirdir Gölü dibinde uzun yıllardır biriken kimyasal atıklardan kaynaklı köpüklenme yaşanıyor.
Su seviyesinin, aşırı su alımıyla düştüğü göldeki köpüklenmelerle ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Isparta merkez ve çevresindeki 81 yerleşim merkezinin gölden içme, tarımsal ve diğer amaçlı kullanım suyu aldığını, göle ulaşan kaynakların göletler nedeniyle engellediğine dikkat çekip dip suyu alarmı yaşanan gölde son günlerde endişe verici köpüklenme görüntüleri oluştuğunu, bu köpüklenmenin göldeki kirliliğin temel nedenlerinden biri olduğunu belirterek “Kirlilik ve köpüklenme bu yıl ciddi düzeyde arttı, bu çok önemli bir durumdur” dedi.
Yıllar önce böyle bir durumun söz konusu olmadığını anımsatan Kesici, “Gölde fosfat ve azot miktarı ve kirlilik yükü alabildiğine fazla. Azot ve fosfat miktarının fazlalığı ise tarımsal amaçlı kullanılan kimyasal ilaç atıklarından kaynaklanıyor. Dalgaların da etkisiyle sanki bir çamaşır makinesi gibi hızla köpükler çoğalıyor. Köpüklenme olayı geçen yıllara göre giderek çoğalmaktadır” diye konuştu.
Eğirdir Gölü’ndeki bu manzarayı Bafa Gölü gibi tuzlu-acı sularda da gördüklerini ifade eden Kesici, “Eğirdir Gölü gibi tatlı-içme suyu kaynağında görülmesi endişe verici. Bunlar zehirli atıklardır ve biyokimyasal bir reaksiyon olarak karşımıza çıkıyor. Acil önlemlerin mutlaka alınması gerekiyor. Yapılması gerekenlerin başında mutlaka gölün dip çamuru temizlenmeli” dedi.