Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uzun süredir üzerinde çalıştığı emlak ataşeleri projesi hayata geçiyor. Büyükelçilik ve konsolosluklarda görev yapacak olan emlak ataşeleri, Türkiye’ye gelmeye gerek kalmadan gayrimenkul satışını yurtdışında gerçekleştirecek. İlk emlak ataşesi, Dışişleri Bakanlığı ile koordineli çalışılarak pilot bölge seçilen Berlin’e atanacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın görevlendireceği emlak ataşeleri tüm tapu işlemlerini yapacak, yurtdışındaki Türk vatandaşlarına hem danışmanlık hizmeti verecek, hem de gayrimenkul işlemlerini en kısa zamanda yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da yapabilmelerine olanak sağlayacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan aldığım bilgilere göre, emlak ataşeliği ile ilgili bürokratik detaylar bitirilerek mevzuat hazırlandı. Bakanlık bürokratları “Yurtdışındaki tapu işlemlerinin yapılmaması ile ilgili şu an hiçbir sakınca yok. Yılbaşı gibi devreye girecek” açıklamasını yaptılar. Projenin bir diğer dikkat çeken noktası ise, emlak ataşelerinin yabancılara da hizmet verecek olması. Bu nedenle yabancı müşterileri kendisine çekmeye çalışan Türk gayrimenkul sektörü açısından emlak ataşeleri çok önemli.
Konu ile ilgili konuştuğum Arap Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği Başkanı Abdullah Çiftçi, emlak ataşelerinin atanması fikrini Türkiye’de ilk olarak gündeme kendisinin getirdiğini ve ilgili kurumlara ilettiğini belirtti. Gayrimenkulün ihracat dışı döviz getirisinde stratejik sektör ilan edilmesi gerektiğini vurgulayan Çiftçi, şunları söyledi: “Türkiye’nin ihracat dışı döviz getirisinde potansiyeli en yüksek ürün gayrimenkuldür. İspanya yabancıya 2 milyon konut satmışsa, Türkiye’nin potansiyeli daha yüksektir.Gayrimenkul alan kişi çocuğunu Türkiye’de okutacak, tedavisini Türkiye’de olacak, ticaretini Türkiye ile yapacak, eşiyle dostuyla turistik amaç için Türkiye’ye gelecek. Yani gayrimenkul satışını çarpan etkileri ile ele alırsak potansiyel çok büyüktür. Türkiye’nin 5 milyon adet konut satma potansiyeli vardır. Yabancıya satışı hızlandırmak hükümetin izleyeceği politikalara bağlıdır. Bu nedenle gayrimenkul ataşeleri atayarak işe başlamak önemlidir.”
Üretici ihracatçı şirketlerin yıllardır bu işi yaptıkları için ihracatta sorun yaşamadıklarını anlatan Çiftçi, gayrimenkul projesi geliştiren şirketlerin ise yurtdışı satış, ihracatı bilmediklerini ifade etti. Çiftçi, “Gayrimenkul yurtdışına nasıl pazarlanır bilmiyorlar. Bu alanda yeniler. Yabancıya gayrimenkul satışı için Türk gayrimenkul pazarını ve sunduğu fırsatların tanıtımına ihtiyaç vardır. Bunun için de, normal ticaret ataşeleri dışında sektörde uzmanlaşmış gayrimenkul ataşelerinin atanması gerekir” şeklinde konuştu.
Türk konut sektörünü özellikle Körfez ülkelerinde pazarlayan çok fazla yerli ve yabancı aracı acente olduğunu dile getiren Çiftçi, bunların bazen sektöre önemli zararlar verdiklerini vurguladı. Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu emlak acentelerinin bazıları yüksek komisyon almak ve daha çok kazanmak için gayrimenkul alıcılarına yalan yanlış bilgilerle satış yapıyorlar. Bu durum da sektöre zarar veriyor. Gayrimenkul ataşeleri bunları engelleyecektir. Mesela Kuveyt’te Türk gayrimenkul fuarı iptal edildi. Resmen söylenmese de nedeni, Kuveytlilerin Türkiye’den konut alırken yaşadıkları problemlerdir. Ataşeler bu tür problemleri çözecektir. Görev yaptıkları ülkede, sektör temsilcisi olarak danışmanlık, pazarlama ve tanıtım faaliyetleri yapacaklardır.”
Türk yatırımcılar Yunanistan’da fabrika satın almaya başladı
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın, MHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri’nin Yunanistan ile ticari ilişkilerimiz konusunda verdiği soru önergesine cevabını incelerken, son 3 yıldır Yunanistan’a verdiğimiz dış ticaret açığı dikkatimi çekti. Yunanistan’dan en son geçtiğimiz yıl 3.5 milyar dolarlık ithalat yaparken, 1.4 milyar dolarlık da ihracat yapmışız. Konu ile ilgili bilgi almak için DEİK Türk-Yunan İş Konseyi Başkan Vekili Tevfik Bilgen ile konuştum. Bilgen, Yunanistan’ın Türkiye’ye sattıkları malların çoğalmadığı, güçlü gemi filolarıyla dünyadan petrol toplayıp Türkiye’ye ihraç ettiğini söyledi. Zafer Çağlayan’ın verdiği cevaptaki ‘Balkan Ülkeleriyle Ticari ve Ekonomik İlişkileri Geliştirme Çalışma Grubu 2013 yılı Eylem Planı’ çalışmalarını sorduğum Bilgen, “Eylem planının ne olduğunu tam olarak bilmiyorum ama yatırımcı çekmek için oralara gidiyorsak, ne kadar dönüş alırız, o biraz tereddütlü” dedi.
Zafer Çağlayan’ın verdiği cevaptan net bir şey anlamadığını belirten Bilgen, “Türkiye yatırımcı olarak öne çıktığı bir pazarda, kaç tane şirketi Balkanlar’dan buraya getirebilir? Zaten yatırım yapacak kapasitedeki firmalar bu ziyaretler olmadan da geliyorlar” diye konuştu.
Yunanistan’da Türk yatırımcıların fabrika almaya başladıklarını ifade eden Bilgen, en son 2 tane kağıt fabrikasının Türkler tarafından satın alındığını kaydetti. Bilgen, şunları söyledi: “Her türlü sanayimiz, benim yaptığım iş ile ilgili burada ne var diye gidip bir bakmalı. Mesafe yakın, nakliye sorunu az. Gümrük Birliği avantajı da var. İki ülke karşılıklı ithalat-ihracat yaparken vergi vermiyor. Gününümüzde Türkiye ve Yunanistan sıkıntısız ticaret yapabiliyor. Insanlar Yunanistan’da yatırım yapabilirler, ama dikkatli olmak şartıyla. Yunanistan’da iş yapmakta zorlanan başka yabancı ülkeler, Türklere devrediyorlar. Onların yapmakta zorlandığı işleri Türkler karlı hale getiriyorlar.”
Yunanistan’da yatırım yapmak isteyenlerin en başta Atina ve Selanik’teki ticaret ataşeleriyle temasa geçmelerini öneren Bilgen, ataşelerin çok detaylı bilgilere sahip olduklarını aktardı.
Atina Ticaret Ataşeliği [email protected]
Selanik Ticaret Ataşeliği [email protected]
Dünya Gazetesi-Taylan Büyükşahin
