Türkiye genelinde takipteki krediler bir önceki yıla göre azalırken, bu alanda en sağlam kredi müşterisinin ise konut kredisi çekenler olduğu belirtildi.
Ülke genelinde takipteki krediler bir önceki yılın mart ayına göre yüzde 7,49 düştü. Konut kredileri bu yılın mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,04 düşerken, kendisini 7,66 azalışla taşıt, yüzde 4,86 ile tüketici, yüzde 4,54 ile ihtiyaç kredileri izledi.
Veriler, bireysel krediler içinde en sağlam kredi müşterisinin konut kredisi çekenler olduğunu ortaya koydu.
Takibe düşen kredi azaldı
Bu kapsamda Mart 2017’de 866 milyon 580 bin liralık kredi takibe düşerken, bu yıl rakam yüzde 8,04 azalışla 796 milyon 900 bin liraya geriledi. Konutu yüzde 7,66 azalışla taşıt, yüzde 4,86 ile tüketici, yüzde 4,54 ile ihtiyaç kredileri izledi.
Ayrıca, aynı dönemde konut kredisi stoku yüzde 12,1 artışla 193 milyar 418 milyon liraya, toplam kredi stoku ise 2,2 trilyon liraya ulaştı.
“Faizleri düşürecek yollar aranmalı”
Verileri değerlendiren İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, Türk insanının vatanına, toprağına ve yuvasına en bağlı millet olduğunu söyledi.
Türk halkının evinin borcunu aksatmadığını anlatarak, “Nitekim son 10 yılın TÜİK verilerindeki Türk aile bütçesindeki değişim bunun en önemli göstergesidir. TÜİK verilerine göre, yiyecek ve gıdanın toplam aile bütçesindeki payı 10 yıl içinde yüzde 27’den 19’a düşerken, konut ve kiranın payı yüzde 25’ten 27’ye çıkmıştır. Diğer taraftan finans sektörünün en büyük teminatı kendisi olan ve hiç değer kaybetmeyen bir kalem olan konut kredilerini, tüketici kredileri ile aynı derecede değerlendirmesini doğru bulmuyorum. Kredi kalemleri içinde riski en düşük olan konut kredi faizlerini tekrardan gözden geçirmeli, hatta konut kredi faizlerini düşürmek için yollar aranmalı” dedi.
“Faizlerin düşmesi çok önemli”
GYODER Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin de Türk halkının, konut kredisi ödemelerine çok özen gösterdiğini belirtti.
Tüketicinin bir an önce kendi evinin sahibi olmayı hedeflediğini dile getiren Yetgin, “Ülkemizde batık kredi oranı çok düşük. Bu nedenle konut kredilerinin; menkul kıymetleştirilerek ikincil pazarlarının oluşturulmasının, fonlama maliyetlerinin aşağı çekilmesinde faydalı olacağını düşünüyorum. Buradan hareketle bu konunun tekrar tartışmaya açılarak değerlendirilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Konut kredisi faiz oranlarının makul seviyede olması; ivmenin hızlanması ve sektör olarak ülkemiz ekonomisine katkımızın artması için büyük önem arz ediyor” diye konuştu.
Kaynak: Yenişafak
