Bu sene 42. kez kapılarını ziyaretçilerine açan Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul’a 26 üyesi ile katılan Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, fuarın ilk günü yapı sektörünün masaya yatırıldığı ‘Başkanlar Forumu’ ile ‘Turizm ve İnşaat’ başlıklı ‘Yatırım Odağı Forumu’nda yaptığı konuşmasında sektörde maliyet artışı, sektörün milli ekonomiye katkısı, yenileme pazarı ve turizmde yenileme hamlesi konularına değinerek öncelikli olarak en riskli kentsel dönüşüm alanlarının ve binaların hızlıca tespit edilmesi gerektiğini çünkü konut yenileme pazarının sürekli ertelendiğini söyledi.
Yapı Sektörü 2019-2020 Gündemi’ başlıklı Başkanlar Forumu’nda, kentsel dönüşüm sürecinde olumsuz etkilenen yenileme pazarının önemine dikkat çeken Erdoğan; “Kentsel dönüşümde hangi binalar yıkılacaksa bizim bunu bilmeye hakkımız var” diyen Ferdi Erdoğan, şöyle konuştu: “Kentsel dönüşüm kapsamında 7 milyon konutun yeniden yapılacağı açıklandı. Peki bu 7 milyon konut nerede? Türkiye’nin her tarafında olan bu konutların acilen tespit edilmesi lazım. Aksi halde yenileme pazarını ıskalıyoruz. İmar Affı 15 Haziran 2019 tarihinde sona erdi. Yasalara ve yönetmeliklere aykırı yapılmış binaları affettik ama afet riski altında ne yapacakları bilinmiyor. Bileşik kaplar gibi, bir yandan bugüne kadar birçok riskli binayı değiştirdik bir yandan bir o kadar da riskli binayı affettik. Dolayısıyla tekrar başa döndük. Bu nedenle kentsel dönüşüm şimdi başlıyor.” dedi.
Binalarda yenilemenin Türkiye’nin en önemli pazarlarından biri olduğunu kaydeden Erdoğan; “Yenilemeden söz ederken sadece binaların boyanması ve makyajından bahsetmiyoruz. ‘Derin yenileme’ dediğimiz, tesisat (elektrik, su), ısıtma-soğutma, havalandırma sistemleri, yalıtım dahil cephe sistemleri, seramik kaplamalar ve vitrifiye, pencere-cam ve çatı-baca sistemleri gibi geniş bir alandan konuşuyoruz. Eskimiş kablo sistemlerinden dolayı yangına karşı bile yenilenmesi gereken binalar var. Aynı zamanda çevre adına, enerji verimliliği adına, sürdürülebilir binalara sahip olma adına bu planlamaya ihtiyaç var.” şeklind açıklamalarına devam etti.
“Maliyetler yüzde 45 artmasına rağmen fiyatlara yansıtılan kısım yüzde 25-30”
Konuşmasında maliyet artışına da değinen Ferdi Erdoğan, maliyetin bir anda artmadığını ifade ederek, şunları söyledi: “Kur 2017’nin başından itibaren sinyal vermeye başladı. 2018’de kur yüzde 36 artmış olmasına rağmen doğalgazın artışı yüzde 94 oldu. Elektrik OSB’lerde 27 kuruştu, 53 kuruşa çıktı. Dolayısıyla artış yüzde 90’lara yakın gerçekleşti. Türkiye’de inşaat malzeme sanayisinin büyük bir bölümü enerjiye dayalı. Sonuç olarak sektör, yüzde 25 enerji tüketiyor ve bunun fiyatı yüzde 94 artmış durumda. Ayrıca vazgeçemeyeceğimiz ithal girdiler var ve ürünleri Türkiye’de henüz üretemediğimiz için ithal girdinin rakamı değişmiyor. Türkiye’nin ithalatı her sene düşüyor ama ithal girdi ara maddenin ithalatı 170 milyar dolarda kalmış durumda. Dolayısıyla maliyet ortalama yüzde 45 arttı ama yerli malzemenin fiyat olarak maliyete yansıması yüzde 25 ila 30’larda kaldı. Bununla birlikte Türkiye’de üretildiği halde aynı malı ithal eden firmalar da var. Tüm bu gelişmeler inşaat piyasasını etkiliyor.”
Turizm tesislerinin hızlı bir yenilemeye ihtiyacı var
Fuarın ilk günü düzenlenen ‘Turizm ve İnşaat’ başlıklı Yatırım Odağı Forumu’nda yaptığı konuşmada ise kentsel dönüşüm ile yenileme pazarının birbirinden ayrıştırılması gerektiğini vurgulayan Ferdi Erdoğan, “Türkiye’deki turizm tesislerinin ve otellerin bir bölümü artık eskimiş, hem dekoratif hem de enerji kullanımı anlamında ekonomik ömrünü tamamlamış durumda. Birçok turizm bölgesinde çok hızlı bir şekilde yenilenmeye ihtiyaç var. Bu yıl ciddi bir yenileme hamlesi hedefleniyor. Bu yenilemeler yapılırken enerji verimli, işlevsel ve çevre dostu inovatif ürünlerin kullanılması gerekiyor” diye konuştu.
“Yurt dışında en çok gelişmiş ülke pazarlarına ihracat yapıyoruz”
İnşaat malzemesi sektörünün milli ekonomiye katkısına da değinen Ferdi Erdoğan, “Biz malzemeyi, yani inşaat malzemesi sanayicilerini temsil ediyoruz. Sektörümüzün büyüklüğü yaklaşık 100 milyar dolar. Bunun 20 milyar doları ihracat, 80 milyar doları da iç pazardan oluşuyor. 2013’te bu rakam 130 milyar dolardı ve 23 milyar dolarlık ihracat gerçekleşmişti. Sonra geriye doğru küçülen bir yapıda, 2018 yılını 85 milyar dolar iç pazar, 21,5 milyar dolar dış pazar büyüklüğü ile kapattık. Yaklaşık 400 milyon ton malzeme üretip taşıyoruz. Bunun 200 milyon tonunu madenler oluşturuyor. 40 milyon ton ihracat yapıyoruz. Yani Türkiye’nin gerçekleştirdiği 120 milyon ton ihracatın 40 milyon tonunu inşaat malzemeleri sanayisi yapıyor. Yurt dışında en iyi pazarlarımız bilinenin aksine çevre coğrafya değil. İlk sıralarda Almanya, İngiltere, Fransa, İsrail, ABD ve Kanada bulunuyor. Yakın coğrafyada ise Irak yer alıyor.” diyerek sözlerini tamamladı.