Türkiye’nin önde gelen yalıtım üreticilerinden İzocam, 11-18 Ocak Enerji Tasarrufu Haftası’nda Türkiye’nin enerji karnesini değerlendirdi. Enerji tasarrufu için Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (NSEB) konseptine dikkat çeken İzocam, 1 Ocak 2023 itibariyle geçerli olan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ndeki son güncellemeleri de masaya yatırdı.
Türkiye’nin enerji ithalatı, dış ticaret açığımızın en önemli kısmını oluşturuyor. Enerjide aşırı dışa bağlılığımızı azaltmanın yolunun yalıtımdan geçtiğini vurgulayan İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Türkiye’nin cari açığının en önemli nedeni tüm ithalat içindeki yüzde 20-25 gibi ciddi bir paya sahip olan enerji ithalatıdır. Türkiye olarak milyarlarca dolar ödeyerek kullandığımız enerjiyi yurtdışından satın almaktayız. Tükettiğimiz enerjinin yüzde 40’ı binalarda, yaklaşık yüzde 30’u sanayide, geri kalanı da ulaşım ve tarım gibi alanlarda kullanılmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine baktığımızda, Türkiye’nin enerji ithalatı faturası ise 2021 yılının ilk çeyreğinde 8 milyar 695 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiş. Son 10 yılda toplam enerji ithalatının ülke ekonomisine maliyeti 450 milyar doların üzerinde. Tükettiğimiz enerjinin yarısından fazlasını dışarıdan ithal ediyoruz.
Bu denli dışa bağımlı olduğumuz enerji tüketiminde tasarruf konusunda almamız gereken çok önemli bir yol bulunmaktadır. Doğru malzeme ve uygun kalınlık ile yalıtım yapılan binalar, enerji tasarrufu için atılacak en büyük adımdır. Sadece konutlar açısından değerlendirdiğimizde bile, yalıtımın ülke ekonomimize katkıları gözler önüne serilmektedir. Her yıl sadece 300 bin hanenin (daire) mevcut yönetmeliklere uygun bir şekilde yalıtılması durumunda 5 yılın sonunda toplam 4,8 milyar metreküp doğalgaz tasarrufu mümkün olacaktır. Bu tasarrufun parasal karşılığı ise 60 milyar TL’yi aşmaktadır” diye konuştu.
“Yalıtımda asgari değerlerin üzerini hedeflemeliyiz”
Sadece yönetmeliklere uygun yapılan yalıtım ile bir binada, yalıtımsız bir binaya göre %60’ın üzerinde enerji tasarrufu elde edildiğini kaydeden İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, ülke olarak nihai hedefimizin yönetmeliklerin getirdiği asgari değerlerin üzerinde yalıtım yaparak, Neredeyse Sıfır Enerjili Binalara (NSEB) ulaşmak olması gerektiğini vurguladı. Bu konuda yakın zamanda önemli bir adım atıldığını ve 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ndeki değerlerin güncellendiğini aktaran Murat Savcı, “Bu düzenleme ile bir parseldeki toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan tüm binaların enerji performans sınıfının en az ‘B’ olacak şekilde inşa edilmesi ve kullanılacak enerjinin en az yüzde 5’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması zorunlu hale geldi. Düzenleme, ısı yalıtımında kullanılan yalıtım malzemesi kalınlıklarında kabaca cephelerde 3 cm, çatılarda 5 cm ve döşemelerde 3 cm mertebelerinde bir artışı da beraberinde getirdi. 1 Ocak 2025’ten itibaren ise bir parseldeki toplam inşaat alanı sınırı 5 bin metrekareden 2 bin metrekareye çekilerek neredeyse sıfır enerjili bina konseptinin kapsamı genişletilecek ve yenilenebilir enerji şartı yüzde 10’a getirilecek” dedi.
“NSEB uygulamalarının kapsamı genişletilmeli”
Ancak enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için tüm binaları kapsayan ve enerji verimliliğinde yüzde 20’den çok daha fazla iyileştirme hedefleyen düzenlemelere ihtiyacımız olduğunu ifade eden Murat Savcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Birliği’nde 2019 yılından bu yana kamu binalarının tümü, 2020 yılının başından itibaren de tüm yeni binalar Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (NSEB) olarak inşa ediliyor. Bu binaların ısıtma ve soğutmaya yönelik birim metrekaredeki yıllık enerji tüketimi 30-50 kWh olacak şekilde yalıtımlı olarak tasarlanıyor. Ülkemizde ise yeni yönetmelikle, toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan sınırlı sayıdaki yapılarda enerji tüketiminin ancak 100-120 kWh seviyesine çekilmesi hedefleniyor.
Doğru malzeme ve uygun kalınlık ile yalıtım yapılan binalar, enerji tasarrufu için atılacak en büyük adımdır. Yalıtımın, ülke ve hane ekonomisine katkı sağlamasının yanı sıra zararlı gaz salımlarının azaltılması ve çevreye katkısı da göz ardı edilemez boyuttadır. Bu nedenle Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (NSEB) uygulamalarının kapsamının genişletilerek yaygınlaştırılması geleceğimize bırakacağımız en büyük miraslardan biri olacaktır.”