Ekonomide yaşanan gelişmelere rağmen büyümek için her geçen gün yeni girişimlere ev sahipliği yapan emlak sektörü, yatırımcının cazibe merkezi olmaya devam ediyor. 2014 yılını, önceki yıllara oranla beklenenin altında bir büyüme oranı ile kapatan sektörün, 2015 yılında hız kazanması bekleniyor. Esin Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Fikret Orman, yaşanması öngörülen bu hareketliliği değerlendirerek, yeni lokasyon ve proje arayışlarına devam edeceklerini , gelen teklifleri titizlik ile değerlendirmeye devam edeceklerini dile getiriyor.
Zincirlikuyu'da yer alan ve teslim sürecine girilen İstanbloom projesinde lüks konutlara olan yoğun ilgiyi bir kere daha gözlemlediklerini belirten Orman, özellikle İstanbul'da kentsel dönüşüme giren bazı bölgelerinin lüks konut talebi için uygun alanlar olabileceğinin altını çiziyor.
Emlak sektörü daha da gelişecek
Fikret Orman konuyla ilgili olarak, "Ekonomi ve siyaset her alanda olduğu gibi emlak sektörü için de en önemli kriterlerin başında geliyor. Haziran ayında yapılacak olan Genel Seçimler, hem yerli hem de yabancı yatırımcıları daha yavaş ve temkinli hareket etmeye sevk ediyor. Bu durumda da emlak sektöründe beklenen büyüme zaman alabiliyor. 2014 yılında yaşadığımız da bunun bir örneğiydi. Ancak göz ardı edemeyeceğimiz bir gerçek var ki; emlak sektörü rakamsal büyük oranlara ulaşmasa da, yatırımcıların bakış açısı ve yaklaşımı ile yenilenme ve gelişimini durdurmuyor. Bizim içinde önemli olan bu." şeklinde konuştu. Kentsel dönüşüm ile bambaşka bir yüze kavuşan bölgelerin öncülük ettiği bu değişim sürecinin önümüzdeki yıllarda kendini daha çok göstereceğini belirten Fikret Orman "Esin Yapı olarak, katma değer sağlayan projelere imza atmak amacıyla çalışıyoruz. Bunun en güzel örneği LEED sertifikası koşullarına uygun, ısı ve ses yalıtımı, enerji tasarrufu sağlayan, doğaya saygılı ve nefes alabilen çevreci konut yaklaşımıyla hayata geçirdiğimiz İstanbloom projesi oldu. Çiziminden, inşa sürecine kadar her dönemde tüketici beklentisini de çok iyi analiz ettik. Sadece konut olarak değil içerisinde bulunan ofis alanları da iş dünyasının talebine göre yorumlandık. Örnek vermek gerekirse; konutlarda artık dikey yaşam konseptleri yaygınlaşırken, ofisler için yatay alanların daha etkili ve doğru kullanılması önem kazandı. İstanbloom, iki farklı kullanıcı profilinin en uygun koşullarda bir araya geldiği başarılı projeler arasına adını yazdırdı. Bundan sonra Esin Yapı olarak yine aynı kalite ve özenle prestijli işlere imza atmak istiyoruz. Önceliğimiz yine toplu taşımaya yakın, merkez lokasyonlarda olmak. Biliyoruz ki; hem yatırımcıya uzun vadede değer katacak hem de konut ya da ofis olarak kullanım kolaylığı sağlayacak çözümlerin başında ulaşım geliyor. Biz de bunu önemsiyor ve hedeflerimizi bu doğrultuda belirliyoruz." dedi.