2021’in temmuz ayında tasfiye edilen 21 faizsiz finansman şirketindeki 44 bin mağdurun sözleşmeleri 17 Mayıs itibariyle kalan 6 şirkete devredildi. Ancak mağdurların yüzde 60 ila 90’ının devredildikleri şirketlerle sözleşme yapmayarak sistemden çıktığı belirtildi.
Fuzulev Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal, içerde yüksek miktarda parası olan kişilerin sistemde kalmayı tercih ederken, 40-50 bin gibi daha küçük rakamlarla girenler yada bir iki taksit ödeyenlerin sistemden çıktığını kaydetti.
Şirket olarak sistemde kalmak isteyenlere katılım paylarının yarısını alma gibi bir imkan sunduklarını söyleyen Akbal, devam etmek istemeyenleri ise TMSF’ye bildirdiklerini ve kurumun bir ay içinde hizmet bedelinin yüzde 20’si ve diğer taksit tutarını kişilere ödendiğini bildirdi.
Sürecin enflasyonlu döneme denk gelmesinden dolayı ayrılıkların yüksek olduğunu belirten Akbal, “Ben yüzde 30 bekliyordum. Ancak yüzde 60’ı ayrıldı.” diye konuştu.
Sistemde en fazla 1 milyon sınırı olduğunu ancak artan ev ve otomobil fiyatlarına bağlı olarak bu oranın 5 milyon TL’ye çıkarılması için talepleri olduğunu söyleyen Akbal, “Eski müşterilerimiz arasında yükseltme başladı. 250 bin lira için girenler bunu 500 bine çıkarmaya başladı. Ayrıca ev için girenler arasında, arabaya çevirmek için de talepte bulunanlar var. Bunlar çok yoğun olmamakla birlikte az değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Lisanslama ile artık bir sektör haline gelip güven unsuru oluştuğunu belirten Eyüp Akbal, 6061 sayılı kanunun 7’inci maddesine göre Tasarruf Finansman Sistemi olarak adlandırıldıklarını kaydederek “Finansal Kurumlar Birliği’ne üyelik sürecimiz başlıyor. Ona üye olacağız. Tasarruf finansman şirketlerinin ruhuna uygun olarak çeyiz sepeti, hac paketi farklı enstrümanlar alanında çalışma imkanı sağlanarak daha geniş bir kitleye ulaşmak için de taleplerimizi BDDK’ya bildirdik.” şeklinde konuştu.
Kapanan şirketlerden sonra mağdurlar kalan şirketler arasında paylaştırıldığını aktaran Katılımevim Tasarruf Finansman Şirketi Genel Müdürü Ahmet Özcan, “Orada dosyaları almaya başladık. Ancak yüzde 90’ı ayrılıyor. Çünkü biz yeni kanuna uygun teslimat süreci ve teklif veriyoruz. Onlarda eski sözleşmeler olduğu için daha erken teslimler verilmiş. Oda cazip gelmediği için ayrılmayı tercih ediyorlar” dedi.
Şu anda müşteri kitlelerinin orta ve alt gelir gurubu olduğunu aktaran Özcan, “Ev fiyatlarından dolayı ortanın üstü gelir gurubuna hitap edemiyoruz. Çünkü bizim sisteme girip teknik olarak 8 milyon liraya ev alınabilir. Ancak sistemin işleyişi açısından zor. Bu ancak uzun vadede olacak.” diyerek sözlerine deva etti.
Artan ev fiyatlarının sisteme etkisi hakkında da konuşan Özcan, “Finansman kullanacağı zaman o fiyata ev bulamadığı zaman arabaya çeviriyor. Yada yükseltme işlemi yapıyor. Yada büyük kentlerde bulamayanlar gidip memleketinde alım yapıyor.” yorumunu yaptı.
Kaynak: Leyla İlhan – Dünya Gazetesi