Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Hukuk ve Emlak komisyonu Üyesi Avukat Yasin Özkan, konut kredi yapılandırmasında faiz indirimin geçerli olmayacağını söyledi.
DHA’ya açıklama yapan Özkan, konut sektörünün birçok alt sektörü yakından ilgilendirdiğini ve ekonomilerde adeta motor fonksiyonuna sahip olduğunu belirtti.
Oluşan konut stoku ve piyasalara yansıyan durgunluğun aşılması için kamu otoritesinin bir dizi önlem aldığını anlatan Özkan, “Önce Bakanlar Kurulu kararı ile halen satıcı için yüzde 2.0, alıcı için yüzde 2.0 olmak üzere toplam yüzde 4.0 olan tapu harçlarında indirime gidilerek yüzde 25 indirimle toplamda yüzde 3.0 olarak alınmasına karar verildi.” dedi.
Özkan, 150 metrekare üzerinde olan konutların yüzde 18 olan KDV oranının da yüzde 8’e indirildiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
“Bu vergi indirimleri 2018 yılı Ekim ayı sonuna kadar geçerli olacak. Düzenlemenin amacı, konut stoklarını azaltmak. Piyasalarda canlanma sağlamaya yönelik olduğundan daha önce yüksek faizle konut kredisi kullanmış olup da aynı kredisini yeni faiz oranıyla yapılandırmak isteyen tüketicilere bankalar, yeni faiz oranlarını sadece sıfır konut alımında uygulayabildiklerini belirterek, olumsuz cevap veriyorlar.
Oysa 6502 sayılı Tüketici Kanunu mevzuatına göre kredi borçlusu tüketicilerin borçlarını erken kapatma veya yapılandırma hakları bulunuyor. Çünkü 28 Mayıs 2015 tarihinde 29369 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Konut Finansmanı Sözleşmeleri Yönetmeliğinin ‘Yeniden Finansman” başlıklı 12’inci Maddesi faiz oranının değişmesi halinde konut finansman kuruluşu ve tüketicinin mutabakatı ile kredinin yapılandırmasına imkan sağlamaktadır. Burada finansman kuruluşunun da mutabakatı gerektiği ve faiz indirimi reel olmadığından, faizler gerçekten düştüğünde olduğu gibi krediyi başka finansman kuruluşuna taşıyarak yapılandırmak da mümkün gözükmemektedir.”
Özkan, “Bize gelen başvurulardan da anlaşılmaktadır ki, daha birkaç gün önce 1.25 ile 1.35 faiz aralığında konut kredisi kullanmış olanların yeni faiz indirimden yararlanmaları mümkün değildir. Onların, zamanlama açısından talihsizliğe uğramış tüketiciler olduklarını kabullenmekten başka yapabilecekleri bulunmaktadır” değerlendirmesini yaptı.