2012 yılından bu yana Management Plus Danışmanlık ve Eğitim tarafından her yıl organize edilen “Gayrimenkulde Liderler Zirvesi” bu yıl 12. kez Radisson Collection Hotel Vadi İstanbul’ da düzenlendi.
Zirvenin “Erişilebilir Gayrimenkulde İnovatif Çözümler” başlıklı oturumunda İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gayrimenkul Hizmetleri Komite Üyesi ve Fuzul Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk Akbal konuştu.
Barınma krizine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akbal, şu açıklamalarda bulundu:
“Meselenin sadece konut inşaatından ibaret olmadığını görüyoruz. Siz konuyu; şehrin imar dünyasından ayrı bir şekilde, yalnızca konutu inşa etmek özelinde ele alırsanız, bütüncül politika yanında ne yazık ki sığ kalıyor. Konut inşa etmekten şehir imar etmeye, şehir imar etmekten aslında bir toplumu / medeniyeti ihya etmeye doğru giden bir mesele olduğunu görüyoruz. İşin ilgili otoriteleri, ilgili kurumları, paydaşları bu meseleyi etraflıca tartışmalı.
Konut; kendi başına ele aldığımızda, her yıl değeri artan, bir başka ifadeyle her yıl pahalılaşan bir ürün. Talep gören bir ürünün arzı kısıtlıysa ve talep azalmıyorsa, fiyat pahalılaşır. Söz konusu şey, barınma ihtiyacımızı karşılayan konutlar ise ve dünya arazisi büyümüyorsa demek ki bu pahalılaşacak. Nüfus arttıkça talep artacak, arazi olanağı büyümedikçe, arazi / yerleşke fiyatlarımızın düşmesini bekleyemeyiz. Dünyada 2.5 – 3 milyar insanın barınma sorunu yaşadığı ifade ediliyor.
Avrupa’da 2010 yılından 2022 yılına kadar konut fiyatlarında avro bazında yüzde 20 – 23 arasında artış olmuş. Türkiye’deki artış yüzde 75’in üzerinde gerçekleşmiş. Türkiye’de neden daha fazla artmış? Ne yazık ki temel bir problemimiz var; biz tükettiğimiz kadarını üretemiyoruz. Tüketimimiz, üretimimizden daha fazla.
Türkiye’de ev sahipliği oranı 2014’te yüzde 62 iken, 2022’de yüzde 56’ya düşmüş. Kiracı oranı yüzde 20’den yüzde 27.8’e çıkmış. Ev sahipliği oranında Avrupa’da sondan 4’üncü sıradayız. ‘Orta gelirli’ grubunda ev sahipliği oranı son 17 yılda; yüzde 57.6’dan, yüzde 55.7’ye düşmüş. ‘Yüksek gelir’ grubunda bu oran yüzde 63.5’ten, yüzde 61’e düşmüş. ‘Dar gelirli’ grubunda yüzde 67’den, yüzde 48’e düşmüş. Aslında Türkiye’de ev sahipliği oranı düşen, ne yazık ki dar gelirli kesim. Yani biz dar gelirliyi ev sahibi yapamazsak bu oran hızla düşmeye devam edecek.”