Satıcının Kral olduğu pazar yapısından; Alıcının Kral olduğu pazar yapısına geçiş yapıyoruz.
Önümüzdeki 4 ay ve belki 2024 yılının ilk yarısını etkileyebilecek gayrimenkul piyasasında Satıcı / Alıcı Rolleri değişiyor…
Değişen Rol’e pazarın olası yönelimleri;
Ekonomistler; gayrimenkul pazarının Dolar bazında yükselişini tamamlayarak, gerileme trendine girdiğini ve önümüzdeki dönemde aşağı yönlü beklentinin artığını pazara algısal olarak sunacaklar.
Basın; Arz ve talep arasında kalan basın, haberlerine Ekonomistlerin öngörülerini manşetten taşıyarak, sektör paydaşlarına yorumlama getirtecekler.
Satışa Aracı Kurumlar; işi satış yapmak ve gelir elde etmek olan emlak ofisleri, devamlılıklarını sürdürebilmek için “pazarı ve fiyatları aşağıya çekme eğilimine girerek“ satıcı beklentilerini aşağıya çekmeye başlayacaklar.
Gayrimenkulünü Satanlar; Son yıllarda Yatırımını gayrimenkulde tutanlar ağırlıklı olarak “fırsat ve/veya projeden“ alım yaptılar.
Düşük risk profili ile Normal piyasa Gayrimenkul yatırımcısı, projelerin gayrimenkul teslim sürecine bağlı olarak satış ve alternatif piyasalara yönelim sürecine girebilecekler.
İşte bu süreç; yatırımcının kârından fedakarlık marjı – nakit ihtiyacına bağlı şekillenecek.
Proje Geliştiriciler; artan inşaat maliyetleri, kısıtlı arsa/arazi arzı, proje geliştiriciler için fiyatlandırmanın yönünü yukarı gösteriyor.
Ancak, kredi bulamayan, satışları inşaat maliyetlerini çeviremeyen, İnşaatçılar spot peşin veya senet karşılığı ödeme kolaylıkları ile satışa yönelecekler.
Sonuç olarak; Proje geliştiricilerin ve Alıcının şu dönemde kafası karışık.
Cash is King ! “Nakit Kraldır!”
Bu dönemin kurallarını NAKİT parası olan ALICILAR belirleyecek. Bu doğrultuda nakdin gücüne sahip olan, kendini “Kral” hissedecek.
Bu dönemde daha yoğun ve yüzde oranı daha yüksek, sıcak- anında pazarlık/fiyat önerileri ile karşılaşacağız, sattın sattın…satamadın başkası satar!..
Bu süreçte, 2.El pazarında fiyatlarda gerileme olağan olurken, zamanın uzaması 1. El pazarında fiyatların güncellenmesi – artırılmasına engel olabilecektir.
Olumsuzlukların karşılığını proje teslim aşamalarında, ötelemeler olarak görebiliriz.
Bütün bu senaryoları tersine çevirebilecek; Olası Deprem tehdidi altında İstanbul özelinde başlayacak “DÖNÜŞÜM HAREKETİ“ olacaktır.
Çünkü, şantiyeye dönüşecek İstanbul demek, açığa çıkacak ekstra gayrimenkul talebi demektir.
Bu da dönüşmeyecek yapılarda kısa vadede talebe, orta vadede inşaat maliyetlerine bağlı / kısıtlı arz ortamında gayrimenkul fiyatlarının yükselmesinin kaçınılmaz olmasıdır.
Bu vesile ile Milletimizin en önemli başarılarından biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına ile kahraman Türk Ordumuza şükran ve minnetlerimizi sunuyoruz.
