Gayrimenkul sektöründe kripto para kullanımı, son yıllarda teknolojinin ve finansal sistemlerin dijitalleşmesiyle hız kazanan yenilikçi bir yaklaşım. Bununla özellikle gayrimenkul alım-satımı ve mülkiyet yönetimi gibi alanlarda çeşitli avantajlar sunuyor.
Türkiye’de, gayrimenkul sektöründe kripto para kullanımı henüz yaygınlaşmamış olsa da ilgi artıyor. Bazı girişimciler ve şirketler, kripto parayla mülk satışlarını teşvik ediyor ve bu konuda yenilikçi çözümler sunmaya başladılar. Ancak bence kamu otoriteleri tarafından daha net yasal düzenlemelerin oluşturulması gerekiyor.
Önümüzdeki süreçte bu alandaki önemli konuları şu şekilde özetleyebilirim: Şeffaflık ve güvenlik açısından ele alırsak; blockchain teknolojisi, işlemlerin şeffaf bir şekilde kaydedilmesini sağladığı için, mülkiyet haklarının korunmasında ve dolandırıcılık riskinin azaltılmasında önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.
Uluslararası işlemlerde kripto para, ülkeler arası işlemleri kolaylaştırıyor. Döviz kuru, döviz transferi gibi sorunları ortadan kaldırıyor. Bu yüzden özellikle yabancı yatırımcılar için büyük bir avantaj sağlıyor. Daha düşük işlem maliyetleri ve hızlı transfer süreleri, kripto paranın uluslararası gayrimenkul alımlarında cazip hale gelmesine neden oluyor.
Parçalı token yatırımı; gayrimenkulün token olarak, dijital tokenlar şeklinde küçük parçalara bölünmesi anlamına gelir. Bu şekilde küçük yatırımcılar büyük gayrimenkul projelerine yatırım yapabilmelerine olanak sağlar. Tokenler, mülkiyet hakkını temsil ediyor ve blok zinciri üzerinde kolayca alınıp satılabilmesi mümkün hale geliyor.
Tabii sadece olumlu tarafları var diyemem. Dezavantajlarından ve zorluklarından da bahsetmem gerekiyor.
Birçok ülkede kripto paraların gayrimenkul sektöründe kullanımı yasal olarak tam netleşmedi. Ancak önümüzdeki dönemde yasal düzenlemelerle gündemimize hızlı bir giriş yapması bekleniyor.
Volatilitenin fazla olması kripto paraların fiyat dalgalanmalarındaki hızı dolayısıyla, taraflar arasında güven sorunlarına neden olabilir.
Günümüzde gayrimenkul işlemleri için gereken altyapının ve hukuki düzenlemelerin yetersiz olması entegrasyonu zorlaştırsa da ciddi bir potansiyeli de barındırmaktadır.
(Kaynak: Dünya Gazetesi – Bekir Tamer Gökalp’in “Gayrimenkul sektöründe 2025 yılı trendleri” başlıklı köşe yazısından alıntıdır)