Daralan potansiyel müşteri pazarının rekabet koşullarından dolayı gayrimenkul sektöründe müşteri avı hızla devam ediyor.
Eskiler para aslanın ağzında derdi; şimdi müşteri neredeyse “aslanın midesinde”.. Her Müteahhit / proje geliştirici denizde avlanmaya çalışıyor… Balık avlamanın bile kuralları olduğu yerde; ufak balıktan… büyük balığa; önce avlayacağınız balığı seçer, ona uygun avlanma yöntemi ile hareket edersiniz. Lüfer tutmak için istavritler ile uğraşmazsınız!
Gayrimenkul sektöründe son dönemin modası, “ayda 1.950… 4.950’den başlayan taksitler ile” sürdürülen psikolojik iletişim stratejileri.
Projelerde; projedir deyip inanmaya çalışıyorum. Bitmiş yapılarda gayrimenkule bakıyorum inanamıyorum… Binaya bakıyorum imkânsız diyorum… Projeye bakıyorum hiç olmuyor, alıyorum hesap makinesini; düz hesap 60 ay ile başlıyorum çarpmaya 240 ay ile bitiriyorum yine olmuyor.
“Sen de çok safsın be kardeşim” diyorum. Bu işin bir peşinatı, ara ödemesi, olmadı teslim ödemesi olmalı diyor ve rüyadan uyanıyorum.
Peki hayal dünyasında gezinenler ne yapıyor; web sitesine giriyor, fiyat bulamayınca telefona saldırıyor. Çalan telefonlar, gelen ziyaretçiler… Sonuç ?
Sonucu ben biliyorum da… Gerçek Sonucu bu iletişim stratejisini seçenlere sormak lazım.
Sanal dünyada form maliyetinizi, gerçek dünyada erişim maliyetinizi düşürerek “kaliteli” olamazsınız.
Bırakın artık otomotiv sektörünü taklit etmeyi. Bence / Bana göreleri. Lütfen artık marka / proje konumlamanıza göre iletişim stratejilerinizi geliştirin, farklılaştırın.
Bilge Özdemir
Marketing & Sales Consultant