“Doğru lokasyonda yatırım her zaman kazandırır mı?” ya da “elverişsiz bir lokasyonda, doğru zamanlamayla yapılan bir yatırım kazanç sağlayabilir mi?” soruları, günümüzde daha fazla önem kazanmaktadır.
Lokasyon, kuşkusuz gayrimenkul yatırımlarında temel bir değişkendir. Ancak aynı lokasyonda, farklı zamanlarda gerçekleştirilen yatırımların getirileri arasında ciddi farklılıklar oluşabilmektedir. Zira gayrimenkul piyasaları da, finansal piyasalar gibi dönemsel dalgalanmalara ve döngülere tabidir. Bu nedenle, bugün yüksek bir değer taşıyan bir bölgede yapılan yatırım, gelecekte beklenen getiriyi sağlamayabilir.
Piyasa döngüleri ve stratejik yatırım
Gayrimenkul piyasaları, belirli döngüler içerisinde hareket eder: büyüme, doygunluk, düşüş ve toparlanma. Bu döngülerin doğru bir şekilde analiz edilmesi, yatırımcılar açısından yüksek kazanç potansiyeli sunabilir. Özellikle faiz oranları, piyasa beklentileri ve ekonomik konjonktür, zamanlamayı doğrudan etkileyen unsurlar arasında yer almaktadır.
Faiz oranlarının yüksek seyrettiği dönemlerde, krediye dayalı alımlar azalmakta ve dolayısıyla fiyatlar üzerinde baskı oluşmaktadır. Bu da, likiditeye sahip yatırımcılar için pazarlık gücünü artırmakta ve uygun fiyatlarla gayrimenkul edinimini mümkün kılmaktadır. Buna karşılık, örneğin 2022 ve 2023 Haziran arasında olduğu gibi, yüksek enflasyona karşılık faiz oranlarının düşük olduğu dönemlerde talep artış göstermekte, bu da fiyatların yukarı yönlü hareket etmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda, yatırımcıların finansman koşullarını da göz önünde bulundurarak karar vermeleri kritik önem taşır.
Makroekonomik ve politik dinamiklerin etkisi
Gayrimenkul piyasalarının seyrini belirleyen temel unsurlar arasında makroekonomik göstergeler ve politik gelişmeler önemli bir yer tutmaktadır. Ekonomik büyüme, işsizlik oranları, enflasyon düzeyi, faiz politikaları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar gayrimenkul yatırımlarının hem zamanlamasını hem de getiri potansiyelini doğrudan etkilemektedir. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde, bu tür göstergelerdeki ani değişimler yatırım ortamını derinden şekillendirebilmektedir.
Bu bağlamda, 2022 ve 2023’ün ilk yarısında Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeler, gayrimenkul yatırımlarına etkisi açısından dikkat çekici bir örnek teşkil etmektedir. Bu dönemde uygulanan para politikaları çerçevesinde, yüksek enflasyona rağmen politika faiz oranları düşük seviyelerde tutulmuş ve bu durum, reel faizlerin negatif düzeylerde kalmasına neden olmuştur.
Yüksek enflasyon ortamında tasarrufların değer kaybetmesi, yatırımcıları enflasyona karşı koruma sağlayabilecek varlık sınıflarına yönlendirmiş; bu bağlamda gayrimenkul, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar açısından bir “değer saklama aracı” olarak öne çıkmıştır. Özellikle 2022 yılı ile birlikte düşük faizli konut kredileriyle desteklenen alım gücü, fiyatları yukarı yönlü baskılamış ve bazı bölgelerde spekülatif nitelikte fiyat balonları oluşmasına da zemin hazırlamıştır.
Bununla birlikte, düşük faiz politikalarının sürdürülebilirliğine ilişkin belirsizlikler, yatırım kararlarının zamanlamasında temkinli olmayı gerektirmiştir. Nitekim 2023 Haziran sonrasında para politikasında başlayan normalleşme süreci, faiz oranlarının artışı ve BDDK’nın kredi sıkılaştırıcı tedbirleriyle birlikte hem krediye erişimi zorlaştırmış hem de fiyatlar üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturmaya başlamıştır. Bu gelişmeler, yatırımcıların sadece lokasyona değil, aynı zamanda doğru zamanlama için mevcut ekonomik koşullara ve gelecekteki para politikası eğilimlerini de dikkate alarak hareket etmeleri gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Sonuç
Lokasyonun yatırım kararlarında önemi tartışmasızdır. Ancak, yatırımın başarısını belirleyen en temel faktörlerden biri de zamanlamadır. Doğru lokasyonda, yanlış bir zamanda gerçekleştirilen yatırımın getiri potansiyeli düşerken; doğru zamanlamayla, görece dezavantajlı bir bölgede yapılan yatırım yüksek kazançlar sağlayabilir. Dolayısıyla, başarılı bir gayrimenkul yatırımının anahtarı, lokasyon ile zamanlamanın dengeli ve stratejik biçimde değerlendirilmesi ve yatırımlarda profesyonel destek alınmasıdır.
(Haber kaynağı: Dünya Gazetesi – Prof. Dr. Ali Hepşen’in “Gayrimenkul yatırımlarında lokasyon mu, zamanlama mı?” başlıklı köşe yazısı)