2013 yılının sonu yaklaşırken gayrimenkul sektörünü değerlendiren Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Özen Kuzu, Türkiye gayrimenkul piyasasının yıllık işlem hacminin kentsel dönüşüm, 2B ve bireysel-kurumsal yabancı yatırımların artmasıyla 50 milyar dolardan 100 milyar dolara yükselebileceğini kaydetti.
“Büyüme devam edecek”
Türkiye ekonomisinde büyümeye paralel olarak inşaat sektörünün ilk çeyrekte 5,9, ikinci çeyrekte 7,6 büyüme kaydettiğini hatırlatan Özen Kuzu, büyümenin devam edeceğine inandığını, gelecek yıllarda kentsel dönüşümün itici gücünün gayrimenkul ve inşaat sektöründeki pozitif etkisinin artarak süreceğini vurguladı. Kentsel dönüşümün piyasalara ve gayrimenkul sektörüne olumlu etkisinin yadsınamayacağına değinen Özen Kuzu, “Kentlerin silueti yenilenirken, yapılarımız sağlıklı yapılara dönüşürken, diğer yandan da piyasa ve ekonomi canlanıyor” değerlendirmesini yaptı.
“Konut ihtiyacı artıyor”
2015’te kentleşme oranının yüzde 79’a, kentli nüfusunun da 55.7 milyondan 61 milyona ulaşmasının öngörüldüğüne değinen Özen Kuzu, bu veriler ışığında önümüzdeki 10 yıllık süreçte Türkiye’nin konut ihtiyacının 550-600 bin civarında olduğunu, buna yıkılıp yenilenecek 300-400 bin konut eklendiğinde bu sayının 850 bin ila 1 milyon arasında olacağını söyledi.
“Dönüşüm ekonomik gelişimi desteklemeli”
Kentlerin yenilenmesi ve dönüşüm sürecinin sosyal, kültürel ve finansal olarak ele alınması gerektiğine dikkat çeken Özen Kuzu, dönüşüm sonrası tüm gelir gruplarının bir arada yaşayabileceği kentlerin oluşturulması gerektiğinin altını çizdi. Özen Kuzu, kentlerin şehir dokusunun, kimliğinin ve sembolik ikonlarının korunması gerektiğine de işaret ederek, “Kentsel dönüşüm ve yenileme çalışmaları, ekonomik gelişimi de destekleyecek şekilde planlanmalı. Buna yönelik, yabancı sermaye girişini destekleyecek iş alanlarının yaratılması önemli” diye konuştu.
“İnşaat cari açığa ilaç olabilir”
Gayrimenkul sektöründe yabancı ortaklıkların geliştirilmesi, Türkiye’ye yabancı fon ve yatırımcıların çekilmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Özen Kuzu, “Böylelikle kalıcı, büyük ölçekli projeler üretecek olan gayrimenkul sektörü Türkiye’nin cari açığını kapatmak için döviz girdisi sağlayacak ve konut stoğunun daha hızlı yenilenmesi mümkün olacaktır” dedi.
2012 yılında yürürlüğe giren Mütekabiliyet Yasası öncesi konut satışlarının yüzde 2-4’ü arasında olan yabancıya konut satışının, yasanın çıkmasının ardından yüzde 5-10 seviyelerine çıktığını kaydeden Özen Kuzu, yabancıya konut satışı önündeki sınırlamaları kaldıran yasayla birlikte Türkiye gayrimenkul piyasasına 5 ila 10 milyar dolar arasında ilave bir kaynak girişi olacağını vurguladı.
“Yatırımcının önü açılmalı”
Gerek yabancı kurumsal yatırımcıyı Türkiye’ye çekmek, gerekse yerli yatırımcının yatırım iştahını artırmak için kimi düzenlemelere ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Özen Kuzu, “Hükümet ve Çevre Şehircilik Bakanlığı, Türkiye’de devrim niteliğinde yeni yasal düzenlemeler gerçekleştiriyor. Bunların başında Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü, Mütekabiliyet Yasası, Yeni Tüketici Kanunu gibi sektöre ivme kazandıracak düzenlemeler geliyor. Bunlara ek olarak sektör, müktesep imar ve ruhsat hakkı konusun da çözüme kavuşturulmasını istiyor. Yalnızca yabancı yatırımcının değil, yerli yatırımcıların da satın aldıkları arsanın, okul, yeşil alan ya da başka bir işleve dönüşme korkusu yaşamaması gerekiyor. Mevcut imar durumları müktesep hak olarak kabul edilmeli. İmar Kanunu taslağında bu konudaki beklentiler karşılanmış değil. Tasarıda bu konuda da düzenleme yapılması yatırımların önünü açacaktır” diye konuştu.