Son dönemde başta yüksek faiz olmak üzere çeşitli sorunların yaşandığı gayrimenkul sektöründe şirketler, takas usulü satışa dayanan barter sistemini tercih etmeye başladı.
Uygulama son dönemde gayrimenkul projelerinden toplu alımlarda alınabilen iskonto arttıkça daha da popülerleşmeye başladı. Bu işi meslek olarak uygulayanların yanı sıra barter şirketleri de bulunuyor.
Son 1.5 yıldan bu yana satış sıkıntısı çeken gayrimenkul firmaları için barter yani takas modeli kurtuluş umudu olmaya başladı. Sektörde, sistemin özellikle son dönemde daha fazla tercih edilmeye başlandığı belirtiliyor.
Müteahhitler peşin para vererek proje geliştirme yöntemi yerine, daire karşılığında iş yapma yöntemini daha fazla tercih ediyor. Bundan dolayı yaptıkları ihalelerin yüzde 50’si barter modeliyle yapılıyor. Bir projenin tamamının ise yüzde 20-25’nin barterla yapılır hale geldiği belirtiliyor.
Sistemde yüksek faiz etkisi
Müteahhitler için zor dönemlerde bir çözüm modeli haline gelen barter sistemi, bu modeli kabul etmeyen malzemeci veya taşeron firmaları ise zorda bırakıyor. Bilgilere göre bazı şirketlerin ihaleye çıkarken barter kabul etmeyen firmaları elediği sadece barterı kabul eden firmalarla yola devam ettiği kaydediliyor. Bu da barterı kabul etmeyen firmalar için zorlayıcı bir durum oluşturuyor. Firmaların son dönemde çokça benimsediği barter modelinin ise ancak faizlerin düşmesiyle azalabileceği belirtiliyor.
“Malzeme üreticilerin yüzde 36’sına teklif geldi”
İMSAD Başkanı Ferdi Erdoğan, inşaat malzemeleri üreticilerinin yüzde 36.1’inin geçen yıl malzeme satışında barter teklifiyle karşılaştığını söyledi.
İnşaat malzemeleri üreticilerinin yüzde 8.2’sinin satışlarında barter yöntemini kullandığını anlatan Erdoğan, “Barter ile yapılan satışların toplam satışlar içindeki payı yüzde 1-9 aralığını geçmedi. İnşaat malzemeleri üreticilerinin yüzde 33.3’ü, kabul etmedikleri barter teklifleri nedeniyle iş kaybına uğradı.” dedi.
“Stoklar de eriyor”
Mint Yönetim Kurulu Başkanı Sefer Altıoğlu 4+1 veya dükkan gibi satış güçlüğü olan ürünlerin bartera konu olduğunu anlattı.
İnşaat şirketlerinin bu yöntemle ellerindeki stokları ellerinden çıkardığını hem de iş yaptırdıklarını belirten Altıoğlu, ürünün metrekaresi arttıkça ve yoğunluk arttıkça bu yöntemin kullanıldığını kaydetti.
Altıoğlu, “1+1 veya 2+1 gibi dairelerin olduğu projelerde ihtiyaç yok. Çünkü İstanbul’da hane ortalamasına düşen nüfus oranı 2.8. Bu da İstanbul’da hane ihtiyacının 2+1 olduğunu geniş daire ihtiyacının az olduğunu gösteriyor. Markasız konutlarda maliyetin yüzde 50’si barterla finanse ediliyor. Markalılarda bu oran yüzde 15. Son 3 yılda 1 milyon 800 bin konut satıldı. Bu süreç içinde 3 milyona yakın yeni konut imalatı yapıldı. Elde 1 milyon 200 bine yakın stok bulunuyor. Bunların da önemli bir kısmı yüksek metrekareli konutlar. İhtiyacı anlamayan bir üretim var.” diye konuştu.
“Daha ucuza satılabiliyor”
Invest İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Uçar da Barter’la daire verdiğinizde alan kişi daha ucuza satabildiğini belirterek, “Onun için biz mümkün oldukça bartera girmiyoruz. Bizimle taahhüt işi yapanlar da diğer alıcılar gibi gidip satış ofisinden alıyor. Diğer türlü sizden 500 liraya alıp sonra 400 liraya satabiliyor. Bu da satış politikanızı bozuyor ve daire alanları olumsuz etkiliyor.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Dünya