20 milyona dayanan konut stokunun bulunduğu ülkemizde, insanların konut ihtiyacı kadar inşaat sektörünün de sağlıklı büyümesi gerekiyor.
Rakamların diliyle konuşmak bazen insanları yanıltırmış. Neden mi diyeceksiniz. Çünkü bir veriyi dile getirmeden önce onun hangi şartlara göre oluştuğunu ve kayıtlara nasıl geçirildiğini iyi bilmek gerek. Hele hele bu Tapu Genel Müdürlüğü'ne yansımamış bir gayrimenkul alım satımı verisi ise…
Şöyle geçmişe dönelim… 2013 yılının ilk 9 ayında 860 bin konutun satışı için imza atılmıştı. Yıl sonu geldiğinde bu rakam 1 milyon civarında açıklandı. 2015 yılının sonuna geldiğimizde tapu kayıtlarındaki satış adedi 1 milyon 300 bine ulaştı. Bu yıl için belirlenen satış hedefi ise 1 milyon 350 bin oldu… Peki her yıl sürekli artan satış rakamlarına rağmen acaba inşaatçılar neden 'işler kesat' diyor. Alıcılar neden ' konut pahalı, artık alınmaz' diye söyleniyor ve sektörün daralmasından neden söz edilip duruluyor. Evet, herkes kendi cephesinde haklı. Ama bilinen bir gerçek var. O da açıklanan satış rakamlarının aslında o yıla ait olmadığı … Neden mi? Çünkü şu anda yüzbinlerce konutun satışı noter üzerinden gerçekleştiriliyor. Noter işlemlerinden sonra banka kredisiz özel koşullarla satışı yapılmış konut sayısı bir hayli fazla. Bunların tapusu yıllar sonra borç bitince çıkarılıyor. Örneğin konut 2013'te satın alındığı halde tapu işlemleri 2016'da yapıldığı için tapu dairesinde satışın o yıl yapıldığı yönünde bir kayıt bilgisi yer alıyor. Tabi ki bu gibi durumlar ağırlıklı olarak sıfır (yeni) daireler için geçerli. Bu konuda yeni bir güncellemeye ihtiyaç var…
Yine rakamlarla dile getireceğim; Bu yılın ilk yarısında büyüyen inşaat sektörü buna karşılık geçen yılın biraz altında seyreden satış performansı gösterdi. Hedefler yönüyle gidişatın pek de iyi olmadığını gören sektörün önde gelen temsilcileri, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe kalkışması sonrasında yaşananları dikkate alarak dev bir kampanyaya imza atmayı başardı. Ancak bu başarının kamuoyuna yansıması ve istenilen düzeyde seyretmesi için biraz daha çalışmaya ihtiyaç var. Yani 'bunlar iyi ama daha çok çalışarak yola devam''dememiz gerekiyor. 10 günde 2 -3 bin konutun satılması bir başarı olarak görülmemeli. Daha fazlası için nasıl bir planlamaya gidileceği konusu tartışmaya açılıp sonuca varılmalı. Maliyetlerin günden güne arttığı inşaatın büyümesi için sadece arsaya, girişimciye , binaya ve pazarlamaya ihtiyaç yok. Asıl ihtiyaç olunan şey GÜVEN değerli dostlar. İşte son haftalarda yaşanılanlar güven faktörünün ne denli önemli olduğunu ortaya koydu. Adli mercilerin sorgulamaları ard arda kamuoyuna yansırken kamuoyunun gündeminde güvenin baştacı olması gerektiğini hatırlatalım. Çünkü güven olmadan bırakın bir konutu bir masa sandalye bile alamazsınız… Şükür ki, son kenetlenme ile 'MİLLET OLARAK GELECEÐİMİZE GÜVENİYORUZ.' Burada adını zikretmeden geçemeyeceğim. Geçtiğimiz yıllarda sektörün önde gelen isimlerinden İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan'ın gazetelere verdiği bir ilân nerede olduğumuzu net bir şekilde ortaya koyuyordu. ''HEPİMİZ TÜRKİYE KAYIÐININ İÇİNDEYİZ'' diyen İnan ülkemizin imajını bozacak, düşmanları güldürecek tüm olaylardan uzak durulması tavsiyesinde bulunmuştu. Hayatımız rakamlara endeksli yürüdüğüne göre İnan'ın söz ettiği ''İstikrar yok ise ne kadar sıfırınız olduğunun kıymeti, harbiyesi yok…Fincancı katırlarını kapımıza bağlamış düşmanı tanımalı ve bilmeliyiz… Hep beraber uyanalım, uyaralım.''
Benzer uyarıları diğer duyarlı işadamlarımız da yapıyor. Bugüne kadar sektörün ayakta kalması için yapılan mücadele meyvesini vermeye başlarken bu mesajların yerini bulması gerekiyor.
Eğer 2016 yılında da en az 1 milyon 300 bin tapu işleminin yapılmasını istiyorsak güveni tesis edip korumamız için ağzımızdan çıkacak söze, kalemimizden yansıyacak kelimelere dikkat etmeliyiz. Elimden alınıp birilerine verilmek istenen kristal vazoyu kırmadan, içindeki gülü soldurmadan, 1 milyon 350 binlik bir satış başarısı ile yılbaşına kavuşmak için kriz olarak algılanan bugünlerin hızlı geçmesi dileğiyle, hepinize mutlu ve huzurlu bir ağustos diliyorum.