24.Eylül Saat:11:00 Silivri – Büyükçekmece açıkları 4,7 ile sallanırken depremin İstanbul’a ayak sesleri geliyor demiştik, şimdi 5,8 ile deprem artık hayatımızın bir parçası…
Hayatımızın bir parçası demek; depremlere alışmak değil, 4,7 sıkıntı yok… 5,8 bunda da sıkıntı yok demek kendi kendimizi kandırmak, orta ölçekliler ile olsun bitsin demek “zaman kazanmak“.
EYY Vatandaş binan üstüne çökecek, zarar göreceksin, yaralanacaksın, öleceksin sadece kendine değil çevrendekilere de zarar vereceksin.
Artık kabul etsen de; etmesen de, mülkiyet hakkın olsa da kendine başkalarına zarar verme hakkın yok.
Artık kendimizi kandırmayalım, eski binalarımızı “cam dış giydirme“, “mantolama“, “dış cephe süsleri“ ile kamufle etmeyelim, yeteri kadar ettik artık gerçeğin iç yüzünü görelim.
Belediyeler deprem sonrası hasar başvuru olmadı diyorlar… Eyy Belediyeler olmaz, bu toplum karot almaktan çekinen, karot aldırır arzu ettiği rantı sağlayamaz ise elinde kalır endişesi yaşayan zihniyete sahip, işte bu yüzden bir daha o eve giremem diye hasar başvurusu olmaz… binaları yaşlarına göre tek tek siz dolaşacaksınız hasarları siz tespit edeceksiniz.
Dönem artık “konferans- toplantı“ zamanı değil; eylem zamanı, tatbikat zamanı, eğitim zamanı, psikolojik destek zamanı.
Buradan basına seslenmek istiyorum; deprem sadece yaz aylarında olan bir doğal afet değil, sık sık toplanma alanlarını gündeme getirerek AVM vurgusu yapıyorsunuz. Toplanma alanı olmasın demiyorum; ama toplanacak önce insan olabilmeli… Buradan yetkililere sesleniyorum: AVM’lerin otoparkları toplanma merkezlerine dönüştürülemez mi?
Halkı uyarıyorum; Deprem sonrası yollar kilit, gsm hatları yerde, panikle kaza yapanlar, yol kavgaları; depremin yapamadığını kendilerine yapmaya çalışanlar, herkes eğitim kurumlarına erişme,çocuklarına ulaşma çabasında… eğitim kurumları doğal afetlerde ailelere çocukları teslim etme üzerine değil, sahiplenerek koruma altına alma üzerine çalışmalı, Bizler kurumlara güven duymalıyız.
Arap saçına dönen yollar için nerede trafiğe yön verebilecek sivil savunma personelleri, zabıtalar, emniyet görevlileri.
Şimdi; Rantı… Oy kaygısını bir tarafa bırakma; yerleşim alanları ve sanayi – ticari yapılarda bedeli ne olursa olsun dönüşümleri başlatma İstanbul’u olası büyük depreme hazırlama zamanı.
Geçmiş olsun İstanbul… Geçmiş olsun Türkiye… Umarım Geçmiştir.
