Büyük bölümü deprem kuşağında yer alan Türkiye’de, ‘güvenli ve sağlam yapı’ bilincinin oluşturulması önem taşıyor. Ülkemizdeki yapı stokunun çoğunluğunun betonarme olması nedeniyle temelde su yalıtımı yapılması bina güvenliği açısından şart… Temelden su alan bir bina, çok değil 10 yıl içinde korozyon yani paslanma nedeniyle çürümeye başlıyor. Olası bir depremde taşıyıcı sistemi korozyona uğramış bir binanın ayakta kalması güçleşirken suyun binaya vereceği olumsuz etkiyi bertaraf etmenin tek yolu doğru malzeme ve uygulama ile yapılmış su yalıtımı.
Son yıllarda su yalıtımı pazarındaki büyüme ile birlikte üretici sayısındaki artışın kayıt dışı ve merdiven altı firma sayısındaki artışı da beraberinde getirdiğini vurgulayan BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, piyasa denetimine ve kontrolüne tabi olmayan bu ürünlerin yapı güvenliği açısından büyük riskler doğurabileceğine işaret etti. Karahan, standartların yeterli olduğunu fakat ürün ve uygulama kalitesindeki denetimlerin yeterli etkinlikte olmaması sebebi ile haksız rekabetin de körüklendiğini dile getirdi.
Standart dışı malzemelerle yapılan su yalıtımı uygulamalarının amacına ulaşmadığını, beklenen performansı sağlmadığını ve kısa sürede işlevini yitirdiğini ifade eden BurhanKarahan, “Su yalıtımı uygulamalarında doğru detayda doğru seçilmiş malzemenin tercih edilmesi gerekiyor. Standartlara uygun CE Belgesine sahip ürünler, işin uzmanları tarafından uygulanmalı. Tüketici de bu konuda bilinçli olmalı ve binasındaki su yalıtımının kalitesini sorgulamalı” diye konuştu.
