Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde gerçekleştirilen Millet Buluşması’nda konuşan Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, burada yaptığı açıklamalarının bir bölümünde seçimi kazanmaları halinde, depremden yıkılan binaların tamamını vatandaştan hiç para alınmadan yapacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, kendi dönemlerinde her önüne gelenin müteahhitlik yapamayacağını da sözlerine ekledi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında konuyla ilgili şunları söyledi:
“Depremde yıkılan ve ağır/orta hasarlı bina sayısı 817 bin 48. Söz verildi. Size binalar yapacağız dediler. 2 yıl ödemesiz, 20 yıl taksitle size satacağız dediler. Ben Nurdağı’ndan bütün depremzede kardeşlerime söz veriyorum. Bu binaların tamamı yapılacak, 5 kuruş alınmayacak. Allah nasip eder, 15 Mayıs’tan sonra göreceksiniz. Geleceğiz, sarayda oturmayacağız ve göreceksiniz. 15 Mayıs’tan sonra tamamı yapılacak, anahtarı teslim edilecek. 5 kuruş alınmayacak.
Anayasa madde 57, ‘Devlet şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır’ diyor.
Ev sahibi olan ve evi yıkılan vatandaşa sormak isterim. Bir müteahhit geliyor, binayı yapıyor. Sizin o binadan daire almanız için 23 imzaya ihtiyaç var. Bu 23 imzanın tamamı kamuya ait. 23 imza atılıyor sonunda da belediye izni veriyor. ‘Bu bina sağlamdır. Bütün araştırmalar yapıldı’ deniliyor. Sizde vatandaş olarak anlaşıyorsunuz, 23 imza atıldı, bu bina sağlam bunu satın alayım diyorsunuz, tek bir imza atıyorsunuz. Sizin binayı alırken, devletin verdiği güvence var. 23 imza var. Sizin hiçbir kusurunuz yok. Kusur kimdeyse paranın onu vermesi lazım.
Geldiler buraya sizden helallik istediler. Öyle helallik olmaz. Helallik şöyle olur: Ben bu binaları size hiçbir ücret almadan teslim ettiğimde o zaman helallik isteyeceğim. Bina sağlamdır, depreme dayanıklıdır diye imza atanlar var ya devlet olarak onlardan bunun hesabını soracağız. Siz bu insanlara mezar sattınız.
Fabrikaların da büyük bir kısmı elemansızlıktan çalışamıyor ya da yeteri kadar çalışamıyor. İnsanlar kentleri terk ettiler. Bunların gelip oy kullanmaları lazım. Fabrikaların bir şekliyle çalışması lazım.
Önüne gelen müteahhitlik yapıyor, bunu kurala bağlayacağız. Bir diploması, sınavı olması lazım. Her önüne gelen müteahhitlik mi yapar?”