TAV Havalimanları’na talip olan Fransız inşaat şirketi Vinci, Türkiye pazarında kısa süreli bir oyuncu olmaktan ziyade, uzun süreli yatırımlara imza atmak istediğinin sinyallerini verdi. TAV’la ortaklık konusunda çok ciddi olduğunu bir kez daha vurgulayan Vinci’nin Türkiye pazarına olan ilgisi bununla da kalmıyor. Vinci, karayolları ve otopark ihalelerini de yakından takip ediyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Vinci Airports Başkanı Nicolas Notebaert, “TAV, dünya genelinde büyük başarılara imza atmış bir şirket. TAV ‘Biz hazırız’ dediği an harekete geçeriz” dedi. Vinci’nin, otoyol işletmeciliğinde dünya çapında lideri, otopark işletmeciliğinde ise 2’nci sırada yer aldığına işaret eden Notebaert, şirketin yeni hedefinin bu başarısını havalimanı işletmeciliğinde de devam ettirmek olduğunu söyledi.
Vinci’nin, bugün itibarıyla dünya genelinde 2 ülkede toplam 12 havalimanının yönetiminden sorumlu olduğunu belirten Notebaert, şirketin TAV ile gireceği bir ortaklığın bu yolda atılmış dev bir adım olacağına işaret etti. TAV ve Vinci’nin güç birliğine gitmesinin özellikle 3’üncü dünya ülkelerinde pek çok kapıyı açmalarını kolaylaştıracağını ifade eden Notebaert, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada iki tarafın da birbirinin elini güçlendirmesi söz konusu. Hizmet kalitesi, müşterinin tanınması, yatırımın kalitesi, o ülkeyle ilişkiler hepsi çok önemli konular. İki tarafın da deneyimleri farklı olduğu için, bunların biraraya getirilmesi, bugüne kadar tek başına giremediği pazarlara açılmasında büyük bir avantaj olacaktır. Afrika’dan Latin Amerika’ya, hatta Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar kaçırılmaması gereken sayısız fırsat bulunuyor. ABD’de çok fazla havalimanında devlet işletmesi devam ediyor. Pek çok ülkede havayolu trafiği ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının üzerinde büyüme kaydediyor. Bu açıdan havalimanları odaklanması gereken konular. Pek çok ülkede havalimanları işletmelerinde devletten özel işletmelere geçiz söz konusu.”
TAV heyecan veriyor
Notebaert, kurulduğu günden bu yana, inşaat sektörü ile yap-işlet-devret ve kamu özel sektör ortaklıkları gibi imtiyazları aynı çatı altında toplayan entegre yönetim modeli sayesinde dünyanın sayılı şirketleri arasında yer almayı başaran Vinci’nin, TAV’ı aynı yönetim şeklini başarıyla uygulamasından dolayı kendisine yakın gördüğünü ifade etti. Notebaert, “TAV dünya çapında bir başarı emsali. Bu başarısını devam ettirmek konusunda bizim TAV’a büyük faydamız dokunacağına inanıyoruz. TAV ile ortaklık bizim için çok heyecan verici bir girişim” şeklinde konuştu.
Sarkozy bizi bağlamaz
Fransa ile Türkiye arasındaki siyasi gelişmelerin Vinci’yi ve Türkiye’deki iş bağlantılarını nasıl etkilediği konusunda ise Louis-Roch Burgard, “Vinci Paris borsasına kote olmuş, özel bir şirket. Sarkozy kaynaklı siyasi çatışmaların Türkiye’deki işlerimize yansımasına izin vermeyiz” dedi.
3. köprü radarımızda İspark’la görüşüyoruz
VINCI, Türkiye pazarında kısa süreli bir oyuncu olmaktan ziyade, uzun süreli yatırımlara imza atmak istediğinin sinyallerini verdi. Vinci Concessions CEO’su Louis-Roch Burgard,“İstanbul Boğazı’na yapılacak 3’üncü köprünün de içinde bulunduğu Kuzey Marmara Otoyolu ihalesiyle de ilgileniyoruz” dedi. 17 Mayıs’da 2 bin km’lik otoyol ihalesi için teklifte bulunmayı planladıklarını belirten Burgard, İspark’la görüşmekte olduklarını da söyledi. Vinci’nin Türkiye için öngördüğü yatırım tutarına dair Burgard, “Bir rakam veremem, çünkü yapılacak yatırımın miktarı karşımıza çıkan yatırım fırsatlarına göre gelişiyor. Yalnız, mali açıdan rahat olduğumuzu, paranın bizim için sınırlayıcı etken olmadığının söyleyebilirim“ dedi. Şirketin 2011 net rezervinin 2 milyar euro olduğunu belirten Burgard, Hazine ve bankalardan anında sağlanabilecek kredi miktarının ise 6 milyar dolar olduğunu belirtti.