Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’deki yapıların yarısı depreme hazırlıklı olmadığı ve İstanbul’da bulunan yaklaşık 2 milyon binanın yarısının tehlike arz ettiği belirtildi.
İMO tarafından 17 Ağustos depreminin 19’uncu yıl dönümü nedeniyle basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasını yapan İMO İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, ne İstanbul ne de Türkiye’nin depreme hazır olmadığını savundu.
Suna, ülke topraklarının yüzde 92’sinin deprem kuşağında olduğunu anımsatarak, “Nüfusun yüzde 95’inin bu bölgelerde yaşadığı, 11 metropol kentimizin ve sanayi tesislerimizin yüzde 75’inin deprem tehlikesi altında bulunduğu gerçek hanesindeki notlardan sadece bazılarıdır. Türkiye’de 20 milyon yapı bulunmaktadır. 20 milyon yapının yarısı güvenli olmaktan uzaktır, ruhsatsız ve kaçak inşa edilmiştir. Bir başka ifade ile mühendislik hizmeti almadan üretilmiştir. Bu yapıları kullanan, buralarda yaşayan insanlar can güvenliği tehlikesi altındadır. İstanbul’da bulunan yaklaşık 2 milyon binanın yarısı aynı şekilde tehlike arz etmektedir” dedi.
“Facialara bakmak yeterli…”
“İstanbul yapı stokunun mevcut durumunu anlamak için Temmuz ayının içerisinde peş peşe yaşanan facialara bakmak yeterli olacaktır.” diyen Suna, şöyle devam etti:
“24 Temmuz’da Beyoğlu Sütlüce’de bir bina, komşu parselde devam eden temel kazısı nedeniyle birkaç saat içinde çöktü. Zemin kaymasının zamanında fark edilmesi nedeniyle can kaybı olmadı. 28 Temmuz’da ise Sancaktepe Mevlana İlkokulunun duvarı yıkıldı. Okulların tatil olması nedeniyle kimse zarar görmedi. 30 Temmuz’da da Ümraniye’de bir inşaatın istinat duvar çöktü. Can kaybı olmadı ama birkaç araba göçük altında kaldı. Bu manzaranın tek bir izahı bulunuyor.”
Suna, İstanbul’daki binaların tehlike arz ettiğini dile getirerek, “İstanbul’da binaların kayda değer kısmı iskânsız, ruhsatsız ve denetim dışı üretilmiş ve depreme maruz kalmadan yıkılacak durumdadır, altyapısı ihtiyacı karşılayamayacak oranda niteliksizdir. Kadim kent İstanbul’un, deprem açısından en riskli 10 kent arasında bulunmasından, dünya ölçeğinde sağlıksız kentler sıralamasında 89 kent arasında 88. sırada yer almasından, literatürde olası İstanbul depreminin ‘büyük trajedi’ olarak geçmesinden sadece inşaat mühendisi olarak değil, bir İstanbullu olarak düşündürüyor.” şeklinde konuştu.
